|
Çağdaş Türk Dünya Tarihi kategorisinde açılmış olan Kanglı Koca Oğlu Kan Turalı Destanı konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
29.08.2014, 17:32 | #1 (permalink) |
Aktif Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Kanglı Koca Oğlu Kan Turalı Destanı Kanglı Koca Oğlu Kan Turalı Destanı (1. Bölüm) Oğuz zamanında Kanglı Koca derlerdi bir gürbüz er var idi. Yetişmiş bir yiğit oğlu var idi adına Kan Turalı derlerdi. Kanglı Koca der: Dostlar babam öldü ben kaldım yerim yurdunu tuttum yarınki gün ben Öleceğim oğlum kalacak bundan daha iyisi yoktur ki gözüm görürken oğul gel seni evlendireyim dedi. Oğlan der: Baba mademki beni evlendireyim diyorsun bana layık kız nasıl olur? Kan Turalı der: Baba ben yerimden kalkmadan o kalkmış olmalı ben kara koç atıma binmeden o binmiş olmalı ben kanlı kafir eline varmadan o varmış bana baş getirmiş olmalı dedi. Kanglı Koca der: Oğul sen kız istemezmişsin bir yiğit bahadır istermişsin onun arkasında yiyesin içesin hoş geçesin. Der: Evet canım baba öyle isterim ya varasın bir cici bici türkmen kızını alasın birdenbire kayayım üzerine düşeyim karnı yırtılsın dedi. Kanglı Koca der: Oğul kız görmek senden mal rızk vermek benden dedi. Böyle diyince yiğitler ejderhası Kan Turalı yerinden kalktı. Kırk yiğidini yanına aldı. İç Oğuz’u gördü kız bulamadı. Çekildi geri döndü evlerine geldi. Babası der: Oğul kız buldun mu? Kan Turalı der: Yıkılsın Oğuz elleri bana yarar kız bulamadım baba dedi. Babası der: Hey oğul kız dileyip varan böyle varmaz. Kan Turalı der: Ya nasıl varır baba dedi. Kanglı Koca der: Oğul sabah varıp öğlen gelmek olmaz öğlen varıp akşam gelmek olmaz oğul sen mala dört elle sarıl yığ ben sana kız aramağa gideyim dedi. Kanglı Koca sevine kıvana kalktı. Ak sakallı çok yaşlı ihtiyarları yanına aldı. Iç Oğuz’a girdi kız bulamadı. Dolandı Dış Oğuz’a girdi bulamadı. Dolandı Tırabuzan’a geldi. Meğer Tırabuzan tekürünün bir fevkalade güzel dilber kızı var idi. Sağına soluna iki çift yay çekerdi. Attığı ok yere düşmezdi. O kızın üç canavar kalınlığı kaftanlığı var idi. Kim o üç canavarı bastırsa yense öldürse kızımı ona veririm diye vad eylemişti. Bastıramasa başını keserdi. Böylelikle otuz iki kafir beyinin oğlunun başı burç bedeninde kesilip asılmıştı. O üç canavarın biri kükremiş aslan idi biri kara boğa idi biri de kara erkek deve idi. Bunların her birisi bir ejderha idi. Bu otuz iki baş ki burçta asılmıştı kükremiş aslan ile kara erkek devenin yüzünü görmemişlerdi ancak boğa boynuzunda helak olmuşlardı. Kanglı Koca bu başları ve bu canavarları gördü başında olan bit ayağına toplandı. Der: Varayım oğluma doğru haber vereyim hüneri var isa gelsin alsın yoksa evdeki kıza razı olsun dedi. At ayağı çabuk ozan dili çevik olur. Kanglı Koca giderek geldi Oğuz’a çıktı. Kan Turalı’ya haber oldu baban geldi dediler. Kırk yiğit ile babasına karşı vardı. Elini öptü. der: Canım baba bana yarar kız buldun mu? Der: Buldum oğul hünerin var ise dedi. Kan Turalı der: Altın akçe mi ister katır deve mi ister? Babası der: Oğul hüner gerek hüner dedi. Kan Turalı der: Baba yelesi kara cins atıma eyer vurayım kanlı kafir eline akın edeyim baş keseyim kan dökeyim kafire kan kusturayım kul hizmetçi getireyim hüner göstereyim. Kanlı Koca der: Hay canım oğul hüner dediğim o değil. O kız için üç canavar beslemişler. Kim ki o üç canavarı bastırır o kızı ona verirler. Bastırıp öldürmese onun başını keserler burca asarlar. Kan Turalı der: Baba bu sözü sen bana dememeliydin mademki dedin elbette varmalıyım başıma kakınç yüzüme dokunç olmasın kadın ana bey baba esen kalın dedi. Kanglı Koca der: Gördün mü ben bana nettim oğlana korkunç haberler vereyim belki gitmez döner dedi. Kanglı Koca burada söylemiş görelim hanım ne söylemiş : Der: Oğul senin varacağın yerin Dolamaç dolamaç yolları olur Atlı batıp çıkamaz onun balçığı olur Alaca yılan sökemez onun ormanı olur Gök ile boy ölçüşen onun kalesi olur Göz Kakarak gönül alan onun güzeli olur Hay demeden baş getiren celladı olur Sırtında kalkan oynar yayası olur Yaman yerlere yeltendin geri dön Ak sakallı babanı ihtiyarcık olmuş ananı ağlatma dedi. Kan Turalı kızdı der: Ne söylüyorsun ne diyorsun canım baba Bu kadar işten korkan yiğit mi olur Alp ere korku vermek ayıp olur Dolamaç dolamaç yollarını Kadir kor ise geceleyin at sürüp geçeyim Atlı batıp çıkamaz onun balçığına kumlar döşeyeyim Alaca yılan sökemez ormanını Çakmak çakıp ateşe vereyim Gök ile boy ölçüşen kalelerini Kadir kor ise yapayım yıkayım Göz kakarak gönül alan güzelinin boynunu öpeyim Sırtında kalkan oynar yayasının Kadir kor ise başını keseyim Ya varayım ya varmayayım Ya geleyim ya gelmeyeyim Ya kara erkek devenin göğsü altında kalayım Ya boğanın boynuzuna ilişeyim Ya kükremiş aslanın pençesinde didileyim Ya varayım ya varmayayım Ya geleyim ya gelmeyeyim Yine görünceye kadar bey baba hatun ona esen kalın dedi. Gördüler ki namus için durmuyor dediler: Oğul uğurun açık olsun sağ esen varıp gelesin dediler. Babasının anasının ellerini öptü. Kırk yiğidini yanına aldı. Yedi gün yedi gece at koşturdular. Kafirin hudut boyuna eriştiler çadır diktiler. Koşucu atını koşturup Kan Turalı gürzünü göğe atıyor inip yere düşmeden kavrıyor tutuyor Hey kırk eşim kırk arkadaşım Yüğrük olsa yarışsam Hak Taala inayet eylese Üç canavarı öldürsem Güzeller sultanı sarı elbiseli Selcen Hatunu alsam Babamın anamın evine dönsem Hey kırk eşim kırk arkadaşım Kırkınıza kurban olsun benim başım diye söylüyordu. Bunlar bu sözde iken meğer hanım teküre haber vardı. Oğuz’dan Kan Turalı derler bir yiğit var imiş kızını istemeğe geliyor dediler. Kafirler yedi ağaç yer karşı geldiler neye geldiniz yiğit beyler dediler. Karşılıklı vermeğe almağa geldik dediler. İzzet hürmet eylediler. Ak çadır diktiler alaca halı düşediler ak koyun kestiler yedi yıllık al şarap içirdiler. Alıp bunları teküre getirdiler. Tekür taht üzerinde oturmuştu. Yüz kafir gizlice giyimini giyinmişti. Yedi kat meydanı dolandı geldi. Meğer kız meydanda bir köşk yaptırmıştı. Bütün yanında olan kızlar al giymişlerde kendisi sarı giymişti yukarıdan temaşa ediyordu. Kan Turalı geldi kara şaykalı teküre selam verdi. Tekür selam aldı. Alaca halı döşediler. oturdu. Tekür der: Yiğit nereden geliyorsun? Kan Turalı yerinden kalkı verdi sallana sallana yürüdü ak alnını açtı ak bileklerini sıvadı dedi ki: Karşı yatan kara dağını aşmağa gelmişim Akıntılı suyunu geçmeğe gelmişim Dar eteğine geniş koltuğuna sığınmağa gelmişim Tanrı buyruğu ile Peygamber kavli ile Kızını almağa gelmişim dedi. Tekür der: Bu yiğidin sözü hızlı eğer elinde hüneri var ise. Tekür der: Bu yiğidi anadan doğma soyundurun. Soyundurdular. Kan Turalı altınlı ince keten bezini beline sardı. Kan Turalı’yı alıp meydana getirdiler. Kan Turalı cemal ve kemal sahibi idi. Oğuzda dört yiğit yüz örtüsü ile gezerdi. Biri Kan Turalı biri Kara Çöğür ve oğlu Kırk Kınak ve boz aygırlı Beyrek. Kan Turalı yüz örtüsünü sıyırdı açtı. Kız köşkten bakıyordu eli ayağı gevşedi kedisi miyavladı avsıl53 olmuş dana gibi ağzının suyu aktı. Yanındaki kızlara der: Hak Taala babamın gönlüne merhamet lütfetse de başlık kesip beni o yiğide verse bunun gibi yiğit yazık olur ki canavarlar elinde helak olsun dedi. Bu sırada demir zincirle boğayı getirdiler. Boğa dizini çöktü boynuzu ile mermer taşı yuğurdu peynir gibi ditti. Kafirler der: Şimdi yiğidi atar yıkar yere serer delik deşik eder. yıkılsın Oğuz etleri kırk yiğit bir bey oğlu ile bir kızdan Ötürü ölmek ne oluyor dediler. Bunu işitince kırk yiğit ağlaştılar. Kan Turalı sağına baktı kırk yiğidini ağlar gördü soluna baktı öyle gördü/Der: Hey kırk eşim kırk arkadaşım niye ağlıyorsunuz kolca kopuzumu getirin övün beni dedi. Burada kırk yiğit Kan Turalı’yı övmüşler görelim hanımnasıl övmüşler: Der: Sultanım Kan Turalı Kalkarak yerinden doğrulmadın mi Yelesi kara cins atına binmedin mi Arku Beli Ala Dağı Anlayarak kuşlayarak aşmadın mı Babanın ak otağının eşiğinde Hizmetçiler inek sağar görmedin mi Boğa boğa dedikleri Kara inek buzağısı değil midir Alp yiğitler hasmından kaygılanır mı olur San elbiseli Selcen Hatun köşkten bakar Kime baksa aşk ile ateşe yakar Kan Turalı sarı elbiseli kız aşkına bir hu1 dedi. Bre boğanızı koyu verin gelsin dedi. Boğanın zincirini aldılar salı verdiler. Boynuzu elmas mızrak gibi. Kan Turalı’nın üzerine hücum etti. Kan Turalı adı güzel Muhammed’e salavat getirdi boğanın olnına öyle bir yumruk vurdu ki boğayı kıçı üzerine çökertti. Alnına yumruğunu dayadı sürdü meydanın başına çıkardı. Çok uğraştılar. Ne boğa yener ne Kan Turzalı yener. Küt küt boğa solumağa başladı. Ağzı köpüklendi. Kan Turalı der: Bu dünyayı erenler akıl ile bulmuşlardır bunun önünden sıçrayayım ne hünerim var ise ardından göstereyim dedi. Adı güzel Muhammed’e salavat getirdi boğanın önünden savuldu. Boğa boynuzu üzerine dikildi. Kuyruğundan üç kere kaJdırıp yere attı. Kemikleri hurdahaş oldu. Bastı boğazladı. Bıçak çıkatıp derişini’ yüzdü. Etini meydanda bırakarak derisini Tekür’ün önüne getirip der: Yarın sabah kızını bana veresin dedi. Tekür der: Bre kızı verin. şehirden sürün çıksın gitsin dedi. Tekür’ün kardeşi oğlu var idi der: Canavarların sultanı aslandır onunla da oyun göstersin kızı ondan sonra verelim dedi. Vardılar aslanı çıkardılar meydana getirdiler. Aslan haykırdı meydanda ne kadar at var ise kan kaşandı. Yiğitleri der: Boğadan kurtuldu aslandan nasıl kurtulsun dediler ağlaştılar. Kan Turalı yiğitlerini ağlar gördü der: Bre alca kopuzumu ele alın beni övün sarı elbiseli kız aşkına bir aslandan döneyim mi dedi. Arkadaşları burada söylemiş görelim hanım ne söylemiş: Der: Sultanım Kan Turalı Akça sazlar içinde san deriler görüp taylar basan Avın damarını delerek kanım emen Kara çelik öz kılıçtan dönmeyen Ak kirişli katı yaydan korkmayan Ak tüylü delici oktan çekinmeyen Canavarlar sultanı kükremiş aslan kıran54 Alaca köpek yavrusuna kendisini dalatır mı Alp yiğitler savaş günü hasmından kaygılanır mı dediler. San elbiseli Selcen Hatun köşkten bakar Kime baksa aşk ile ateşe yakar San elbiseli kız aşkınaa bir hu dedi. Kan Turolı bre katır aslanını koyu ver gelsin dedi. Kara çelik öz kılıcım yok ki kapıştığı zaman iki biçeydim sana sığındım cömertler cömerdi gani Tanrı medet dedi. Aslanı koyu verdiler sürdü geldi. Kan Turalı bir çoban keçesini eline doladı aslanın pençesine sunu verdi. Adı güzel Muhammed’e salavat getirdi aslanın alnını gözetip öyle bir yumruk vurdu ki yumruk çenesine dokundu ufattı. Ensesinden tuttu belini yüzdü sonra kaldırıp yere vurdu hurdahaş oldu. Tekür’ün önüne geldi dedi: Dost kızını bana ver dedi. Tekür der: Kızı getirin verin bu yiğidi gözüm gördü gönlüm sevdi ister dursun ister gitsin dedi. Yine kardeşi oğlu der: Canavarların başı devedir onunla da oyununu oynasın dedi ondan sonra kızı verelim dedi. Tanrıdan inayet olunca beyin paşanın himmeti Kan Turalı’nın oldu. Tekür devenin ağzını yedi yerden bağlayın dedi. Hasut kafirler bağladılar yularını sıyırıp salı verdiler. Kan Turalı fırlar devenin koltuğundan girer fırlar çıkar. Sarhoş yiğit hem iki canavarla savaşmıştı kaydı düştü. Altı cellat ensesine geldiler yalın kılıç tuttular. Burada arkadaşlar söylemiş görelim hanım ne söylemiş : Kalkarak Kan Turalı yerinden doğruluverdin Yelesi kara cins atına sıçrayıp bindin Ela gözlü yiğitlerini yanına aldın Arku Beli Ala Dağı geceleyin aştın Akıntılı güzel suyunu geceleyin geçtin Kanlı kafir eline geceleyin girdin Kara- boğa geldiğinde hurdahaş eyledin Kükremiş aslan geldiğinde belini büktün Kara erkek deve geldiğinde niye geçtin^ Kara kara dağlardan haber aşar Kanlı kanlı sulardan haber geçer Kudretli Oğuz eline haber varır Kanglı Koca oğlu .Kan Turalı netmiş derler Kara boğa geldiğinde kıpırdatmamış Kükremiş aslan geldiğinde belini bükmüş Kara erkek deve geldiğinde niye geçmiş derler Büyük küçük kalmaz söz eder Yaşlı kadın erkek dedikodu eder Ak sakallı baban dertli olur îhtiyarcık olmuş anan kan yaş döker Hanım kalkarak yerinden doğrulmazsan Altı cellat ensende yalın kılıç tutar Birdenbire güzel basını keser Aşağıdan yukarı bakmaz mısın Karşına alaca kaz geldi şahinini atmaz mısın Sarı elbiseli Selcen Hatun işaret eder görmez misin Seni deve burnundan perişan olur dediler bilmez misin Son elbiseli Selcen Hatun köşkten bakar Kime baksa aşk ile ateşe yakar Sarı elbiseli kız aşkına bir hu dedi. Kan Turalı ayağa kalktı. Der: Bre ben bu devenin burnuna yapışınca o kız sözü île yapıştı derler yarın Oğuz eline haber varır deve elinde kalmıştı kız kurtardı derler bre kolca kopuzumu çalın övün beni yaradan kadir Tanrı’ya sığındım bir erkek deveden döneyim mi inşallah bunun da başını keseyim dedi. |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |