Tarihi Bir Hatırlatma: Eski Türklerde ''Kadın''

Eski Türkler diye tabir ettiğimiz şey İslamiyet öncesi ve Orta Asya'da yaşayan Türklerdir. Bu Türk boylarında, devletlerinde kadının yeri şüphesiz çok önemliydi. Kadın devlet yönetir, savaşır, toplumun her alanında yer alırdı. Yani karşımıza güçlü bir kadın figürü çıkıyor. Aynı zamanda kadının hemen hemen her konuda erkekle eşit olduğunu görüyoruz. Eski Türklerde kadınların görevlerini, özelliklerini, yerini hepimiz biliyoruz tabiki. Ama bir kez daha hatırlayalım, bilgilerimizi tazeleyelim istedim. Fazla uzatmadan başlayalım:

Kadın, asker olarak yetiştirilirdi

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Türk devletlerinin hepsinde kadın, tıpkı erkekler gibi asker olarak yetiştirilir, gerekirse savaşlarda yer alırdı. Bazı savaşlarda kadın-erkek birlikte savaşıldığı bilinmektedir. Özellikle İskitlerde kadınlar hemen hemen her savaşta erkekleriyle birlikte savaşmıştır.


Savaşlardan sonra yapılan anlaşmaları imzalama yetkisine sahiplerdi

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Büyük Hun İmparatorluğu adına Çin ile yapılan ilk barış anlaşmasında Mete Han'ın hatununun da imzası bulunur.


Hatun, bütün kurultaylarda, şölenlerde kağanın solunda otururdu

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Yönetim tarafından çıkarılan fermanlar ''Han ile Hatun buyuruyor ki.'' şeklinde başlardı

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Sadece ''Han buyuruyor.'' diye başlayan fermanlar diğeri kadar önemsenmezdi.


Han savaşa gittiğinde Hatun devleti yönetirdi

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Han savaşa gittiğinde Hatun devletin yönetimini tamamen ele alır ve han adına devleti tek başına yönetirdi.

Kadınlar ata biner, güreş, cirit gibi sporlara katılırlardı


[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]


Kadınlar namus ve iffetlerine düşkünlerdi

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Kadınlar ve erkeklerde namus kavramı çok önemliydi. Tabi bu kavram yabancı erkeklerden saklanma, toplum hayatından soyutlanma değildi. Zina toplumda nefretle karşılandığından kimsenin aklına bu suçu işlemek gelmezdi ve bu suçu işleyenlerin oranı ciddi anlamda azdı.
Arap seyyah İbn Fazlan, Bulgar Türklerinin kadın erkek nehirde yüzdüklerini ve bunu yaparken de kimsenin kimseye yaklaşmadığını, zinanın söz konusu bile olmadığını, insanların bu davranıştan tamamen uzak olduğunu yazmıştır.


Hatun, elçileri kabul ederdi

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Ülkeye gelen elçileri Hatun bazen tek başlarına bazen de Hanla beraber kabul ederlerdi. Hatun, bu toplantılarda fikirlerini açıkça ifade eder ve Han, Hatunun fikrini sormadan tek başına bir karar alamazdı.


Mitolojide kadın önemli bir yere sahipti

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Türk mitolojisinde kadın ana figürlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bazı destanlarda kadın dünyanın yaradılışının sebebi olarak anlatılmıştır.
Türk mitolojisinde birçok kadın tanrıça da yer almaktadır. Ak Ana (yaratma tanrıçası), Kübey Hatun (doğum tanrıçası), Umay Ana (Çocukları ve hayvanları koruyan tanrıça), Ötügen (Devleti koruyan tanrıça)...





@[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] sende gör bunları :kiskis: