Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Din Ve Maneviyat > İslamiyet > Diğer Dinler
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Alfabetik sırayla göre dini terimler ve anlamları

Diğer Dinler kategorisinde açılmış olan Alfabetik sırayla göre dini terimler ve anlamları konusu , ...


Like Tree11Beğeni

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 03.12.2013, 11:17   #1 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Alfabetik sırayla göre dini terimler ve anlamları

Alfabetik sırayla göre dini terimler ve anlamları





ABÂDİLE:
Abdullahlar. Peygamber efendimizin Eshâb-ı kirâmı (arkadaşları) arasında fıkıh ve hadîs-i
şerîf ilimlerinde şöhret bulmuş Abdullah adını taşıyan sahâbîler. Abâdile, Abdullah
kelimesinin çokluk şeklidir. Peygamber efendimizin Eshâb-ı kirâmı arasında Abdullah isimli
üç yüz kadar sahâbi bulunmaktaydı. Fakat bunların içinde; Abdullah bin Ömer, Abdullah bin
Abbâs, Abdullah bin Zübeyr, Abdullah bin Amr bin Âs radıyallahü anhüm, ilimdeki
yükseklikleri sebebiyle Abâdile ünvânı ile tanındılar. Bunlara Abâdile-i Erbea da
denilmektedir.
Abdullah bin Mes'ûd'un (radıyallahü anh) fıkıh ilminde önemli bir yeri olduğu halde,
Abâdile arasında zikredilmemesi, bu tâbirin onun vefâtından sonra çıkmış olması
sebebiyledir. Bununla berâber onu Abâdileden sayan âlimler de vardır. (İbn-i Hümâm, Ahmed
Naîm)

Narsinha beğendi.
__________________




Konu Jade tarafından (03.12.2013 Saat 11:41 ) değiştirilmiştir.
Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 03.12.2013, 11:18   #2 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Alfabetik sıraya göre dini sözlük ve açıklamaları



ABD:
1. Kul. (Bkz. Kul)
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Her türlü noksanlıktan münezzeh olan Allahü teâlâ, abdini (Muhammed aleyhisselâmı)
bir gece Mescid-i Haram'dan, Mescid'i Aksâ'ya götürdü. (İsrâ sûresi: 1)
Göklerde ve yerde olan herkes, hiçbiri müstesnâ olmamak üzere, çok esirgeyici Allahü
teâlâya mutlaka abd olarak gelecektir. (Meryem sûresi: 93)
2. Köle.
Üzerinize, sizi Allahü teâlânın kitâbı ile yöneten bir abd bile vâli tâyin edilse, onu
dinleyin ve itâat edin. (Hadîs-i şerîf-Müslim)

__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 03.12.2013, 11:18   #3 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Alfabetik sıraya göre dini sözlük ve açıklamaları

ABDEST:
Namaz ve diğer bâzı ibâdetlerin yerine getirilebilmesi için yapılması lâzım gelen yüzü,
dirseklerle berâber kolları yıkamak, başın dörtte birini mesh etmek ve topuklarla berâber
ayakları yıkamaktan ibâret temizlik. Namazın dışındaki farzlardan biri.
Abdest, Kur'ân-ı kerîmde şu âyet-i kerîme ile farz kılınmıştır:
"Ey îmân edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerle berâber
ellerinizi yıkayın ve başlarınızı meshedin ve her iki topukla berâber ayaklarınızı yıkayın."
(Mâide sûresi: 6)
Her kim abdest aldıktan sonra, benim üzerime on kerre salât ü selâm getirse, Hak
teâlâ, o kişinin hüznünü giderip mesrûr eder, duâsını kabûl eder. (Hadîs-i şerîf-Eyyühel
veled İlmihâlî)
Her ne zaman ümmetimden biri abdest alırken, Bismillah deyip elini yıkarsa, eliyle
yaptığı (küçük) günahların hepsi afv olur. Ağzına, yüzüne ve diğer âzâlarına su verdikçe,
bütün günâhları dökülür. (Hadîs-i şerîf-Eyyühel veled İlmihâli)
Abdest üzerine abdest almak, nûr üstüne nûrdur. (Hadîs-i şerîf-Keşfül-hafâ)
Hanefî mezhebine göre abdestin farzları dörttür: Yüzü bir kerre yıkamak. İki kolu
dirsekleri ile birlikte, bir kerre yıkamak. Başın dörtte bir kısmını mesh etmek, yâni yaş eli
başa sürmek. İki ayağı, iki yandaki topuk kemikleri ile birlikte bir kerre yıkamaktır. Ayrıca
abdestin sünnetleri, edebleri vardır. (İbn-i Âbidîn)
Abdestsiz olarak şu üç şeyi yapmak haramdır: Namaz kılmak, Kâ'be'yi tavâf etmek,
üzerinde bir kılıf bulunmaksızın Kur'ân-ı kerîme ve bir âyet-i kerîmeye dokunmak. Câmiye
abdestsiz girmek ise mekruhtur. (Şürnblâlî)
Abdestli olarak ölen ölüm acısı çekmez. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)

__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 03.12.2013, 11:18   #4 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Alfabetik sıraya göre dini sözlük ve açıklamaları

ABDİYYET:
Kulluk makamı. Evliyâlığın en yüksek makâmı, derecesi. İyilikleri Allahü teâlâdan bilip
kendinden bilmemek.
Allahü teâlânın lütf ve ihsânı ile Abdiyyet derecesine ulaşmak istiyen kimsenin,
Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve selleme tam olarak uyması lâzımdır. Bu yüce zirveye o
yüce peygambere tam uymakla kavuşulur. Bu, Allahü teâlânın bir lütfu olup, onu dilediğine
ihsân eder. (İmâm-ı Rabbânî)

__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 03.12.2013, 11:19   #5 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Alfabetik sıraya göre dini sözlük ve açıklamaları

ABES:
Boş, faydasız şey.
Namazda abes hareketler mekruhtur. Elbise ile oynamak gibi. Namazda faydalı hareketin
meselâ eli ile alnındaki teri silmenin zararı olmaz. Pantolonun tozunu silkmek, mekruhtur.
Kaşınmak abes değilse de, bir rüknde, eli üç kere kaldırmak, namazı bozar. (İbn-i Âbidîn)
Abesle meşgul olmak insanı lehv ve la'ba (oyun ve eğlenceye) sürükler. Bâzı lüzumsuz
şeyler insanın abes işlere dalmasına sebeb olur. (Murâd-ı Münzâvî)

__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 03.12.2013, 11:19   #6 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Alfabetik sıraya göre dini sözlük ve açıklamaları

ABESE SÛRESİ:
Kur'ân-ı kerîmin sekseninci sûresi. Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). Kırk iki âyet-i
kerîmedir. Birinci âyet-i kerîmede yüzçevirdi, iltifat etmedi mânâsına olan Abese lafzı sûreye
isim olmuştur. Sûrede, Kur'ân-ı kerîmin Allahü teâlâ tarafından bir mev'ize (nasihat, öğüt)
olduğu bildirilmekte, Cenâb-ı Hakk'ın kudret ve azametine (büyüklüğüne) deliller
getirilmekte, kıyâmet gününün dehşetli vaziyeti, o gün iyilerin ve kötülerin halleri ve daha
başka hususlar anlatılmaktadır.
Abese sûresinde meâlen buyruldu ki:
O gün (kıyâmet günü) kişi kardeşinden, anasından, babasından, hanımından ve
oğullarından kaçar. O gün onlardan herkesin kendine yeter bir işi vardır. (Herkes kendi
derdiyle meşgul olur. Başkasını düşünemez.) O gün yüzler vardır (dünyâda iken yaptığı gece
ibâdetleri veya aldığı abdestler sebebiyle) parıl parıl parlayıcıdır. (Gördükleri nîmetler
sebebiyle) gülücüdür, sevinicidir. (Bunlar mü'minlerdir.) O gün yüzler de vardır, üzerlerini
toz toprak bürümüştür. Onu (da) bir zulmet, karanlık ve siyahlık kaplar. İşte bunlar
kâfirler, fâcirlerdir. (Âyet: 34-42)

__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 03.12.2013, 11:19   #7 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Alfabetik sıraya göre dini sözlük ve açıklamaları

ÂB-I HAYÂT:
Hayat suyu. Saf ve berrak su. İnce ve derin mânâlı söz. Tasavvufta mürşid-i kâmil denilen
evliyâ zâtların, insanların mânen canlı, kalblerinin uyanık olmalarına vesîle olan mübârek
sözleri, mânevî nazarları (bakışları) ve kıymetli kalblerinden fışkıran teveccüh. Bir şeyin
kıymetini kuvvetli bir şekilde ifâde için de kullanılır. Âb-ı hayevân, Âb-ı Hızır, Âb-ı
zindegânî, Âb-ı bekâ da denir.
Evliyânın bâtınları, kalbleri âb-ı hayâttır. Bir katre (bir damla) tadan, ölümsüz hayâtı
bulmuş ve sonsuz seâdete, mutluluğa kavuşmuş olur. (İmâm-ı Rabbânî)
Her sözünüz kalbime âb-ı hayât katresi,
Senden başka rûhumun yok kurtuluş çâresi
(Lâ Edrî)
Âb-ı hayât olmayıcak kısmet ey gönül
Bin yıl gerekse Hızır ile Seyr-i Skender et.
(Zeyneb Hâtun)

__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 03.12.2013, 11:19   #8 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Alfabetik sıraya göre dini sözlük ve açıklamaları

ÂBİD:
İbâdet eden. Farzları ve vâcibleri yerine getirdikten sonra çeşitli nâfile ve yapılması sevab
olan işlere de devam eden. Çokluk şekli, ubbâd'dır.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Tevbe edenler, âbidler, hamd edenler (cihâd veya ilim öğrenmek için) seyahat edenler,
rükû edenler, secde edenler, emr-i mârûf nehyi anil münker yapanlar ve Allahü teâlânın
sınırlarını koruyanlar (yok mu? İşte onlar da Cennet ehlidir. Habîbim) Sen o mü'minlere
dahi Cenneti müjdele. (Tevbe sûresi: 112)
Allahü teâlânın haram kıldığı (yasak ettiği) şeylerden sakın, insanların en âbidi
olursun. (Hadîs-i şerîf-Miftâh-un-necât)
Âbidin en büyük maksadı, âhiret sevâbına kavuşmaktır. Âbid, ibâdetinden öyle zevk alır
ki, ibâdetten bir an men' edilse, onun için en büyük eziyet olur. Hattâ âbidlerden biri;
"Ölümden korkmuyorum, ancak gece ibâdetime mâni olacak diye korkuyorum" demiştir.
Diğeri de; "Allahım mezarımda da bana ibâdet imkânlarını ihsân et" diye duâ etmiştir.
(İmâm-ı Gazâlî)

__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 03.12.2013, 11:19   #9 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Alfabetik sıraya göre dini sözlük ve açıklamaları

ACEM:
Arab olmayan.
Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir, hepiniz Âdem'in çocuklarısınız. Âdem
ise, topraktandır. Allah katında en kıymetliniz takvâsı (Allahü teâlâdan korkarak
haramlardan, günâhlardan sakınması) çok olanınızdır. Arab'ın Acem'e bir üstünlüğü yoktur.
Üstünlük ancak takvâ iledir. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Hişâm)

__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 03.12.2013, 11:19   #10 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Alfabetik sıraya göre dini sözlük ve açıklamaları

ÂCİR:
Malını kirâya veren.
Kirâdaki binânın ve eşyânın tâmiri ve zamanla tıkanmış boruların tâmiri âcire âittir. Tâmir
etmezse, kirâcı evden çıkabilir. Fakat yaptırmaya âciri cebr edemez (zorlayamaz). Ev
sâhibinin izni ile kendi yaparsa, parasını kesebilir. Kendiliğinden yaparsa kesemez.
Kullanmak için lâzım olan şeylerin (meselâ hamur ocağı) tâmir parasını kirâdan kesemez.
(Ali Haydar Efendi)
Kirâ müddeti bitince, âcir uzatmaz ise, kirâcı çıkar. Malı, olduğu gibi teslim etmesi
lâzımdır. Teslim etmezse gasb etmiş olur. Fakat kullanma sebebiyle herkes için âdet (ve
mümkün) olan yıpranma ve bozukluklar kabahat sayılmaz. (İbn-i Âbidîn)

__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 11:22