|
Dini Hikayeler kategorisinde açılmış olan Yaman Baba Ve Akkoyun konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
17.05.2014, 01:38 | #1 (permalink) |
Gecmiş toz gibidir,üfle gitsin .. | Yaman Baba Ve Akkoyun Yaman Baba Ve Akkoyun Akkoyun ile Yaman Baba ’ nın birbirini anlaması için sayısız sebepler bir araya geliyor . Sonunda her ikisi de yüreklerine bir anda düşen acı ve ızdırabın ateşi ile birbirlerini çok iyi anlıyorlar . Ama ne yazık ki onlar için iş işten geçmiştir artık . Kayıpları büyüktür . O masalı bilenleriniz vardır muhakkak . Bilmeyenler için kısaca anlatayım . “Bir zamanlar” diye başlar masalımız . Aslında o “bir zamanlar “ tam da içinde bulunduğumuz zamanlardır biraz dikkatli bakarsak zamanın içinde olan bitenlere . İşte o bir zamanlar bir ülkede Yaman Baba diye gülleriyle ünlü bir bahçevan yaşarmış . Yaman Baba bahçevanlık hayatının en güzel gülünü yetiştirmiş sonunda . Masal bu ya bu gülün ünü dünyaya yayılmış ve devrin güllere meraklı padişahının kulağına kadar gitmiş . Padişah bu gülü görmeye geleceğini duyurmuş Yaman Baba ‘ ya . Yaman Baba hemen hazırlıklara başlamış . Öyle ya koskoca padişah yetiştirdiği “gül” ü görmek için geliyor . Ve beklenen gün gelmiş-çatmış . Yemekler yenmiş . Sonra da Padişah önde Yaman Baba arkada meşhur gülü görmek için ziyafet masasından kalkarak gül bahçesine girmişler . Bir de ne görsünler gülün yerinde yeller esmiyor mu ?! Ve gül ağacının hemen yanında da Akkoyun geviş getirmiyor mu ?! Belli ki gülü yemiş Akkoyun . ( Suç ortada suçlu ortada ! ) Yaman Baba perişan bir vaziyette Akkoyun ‘ un yanına gidiyor “ne yaptın sen Akkoyun ne yaptın ?! Ver gülümü Akkoyun Ver gülümü !” diye şaşkın çaresiz ve aciz bir şekilde Akkoyun’ a sesleniyor . İşte tam o sırada Akkoyun dile geliyor ve ziyafet masasında padişaha ikram edilen “kuzusunu” kastederek gözyaşları içerisinde “ meee mee meeee ! nasıl kıydın bebeğime ?! Ver gülümü Yaman Baba al gülünü Yaman Baba !” diyor . ( Suç ortada suçlu ortada ! ) Bir rivayete göre Yaman Baba ile Akkoyun ‘ un yaşadıklarına yakından şahit olan ve biraz da olanlardan kendisini suçlu gören o padişah o günden sonra ülkede kuzu kesilmesini yasaklıyor . Elimizde bu öyküye taş çıkaracak nitelikte üstelik de tamamen gerçek olan o kadar çok öykü var ki . Yıllardır dini siyasi sosyal ekonomik ve kültürel alanlarda açık gizli dolaylı dolaysız terör odaklarının her yandan saldırılarına maruz bırakılan kuzularımız birilerinin ziyafet sofralarında servis ediliyor ve bin bir zahmetle yetiştirdiğimiz güllerimiz bağrımızdan koparılıyor ! Bizim birbirimizi çoktan anlamış olmamız gerekmez miydi ? |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |