Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Din Ve Maneviyat > Dini Hikayeler
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

İmam-ı Azam'ın İkna Kabiliyeti

Dini Hikayeler kategorisinde açılmış olan İmam-ı Azam'ın İkna Kabiliyeti konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 03.07.2014, 09:43   #1 (permalink)
ultrAslan

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart İmam-ı Azam'ın İkna Kabiliyeti

İmam-ı Azam'ın İkna Kabiliyeti
Bir adam hem çok iyi bir müslüman olduğunu iddia ediyor, hem de Resülüllahın halifeleri olan Hulefa-i Raşidine karşı bile son derece kin ve nefret besliyordu.

Ondaki bu nefret öylesine aklını başından almıştı ki, o büyük zatlar hakkında iftira dahi edebilecek reddeye gelmişti. Öyle ki Hz. Osman (Radıyallahü anh)'ın haşa "yahudi" olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmişti.

Küfe'de yaşayan bu sapık itikatlı adam, bulunduğu muhitin eşrafındandı. Onu bu itikadından döndürebilmek için her ne kadar ilim adamları, hocalar kendisine gidip bu meseleyi anlatmaya, izah etmeye çalıştılarsa da, bir türlü onu ikna etmeye muvaffak olamadılar. Ayetler, Hadisler okumalarına, yığınla deliller göstermelerine rağmen bu kimseyi yanlış itikadından döndüremiyorlardı. Adam öyledine inat ve öylesine cahildi ki, laf anlatabilene aşk olsun...

Bir gün büyük müctehid Imam-ı Azam Hazretlerine bu meseleyi açtılar ve bu adamın hakkından ancak kendisinin gelebileceğini söylediler. Imam-ı Azam meseleyi dinledi ve yanlış itikat sahibi olan kimseyi ikna etmeye çalışacağını söyledi.

Bu adamın güzel ve dindar bilinen bir kızı vardı. Kız da evlilik çağına gelmişti. Imam-ı Azam o adama haber göndererek, hayırlı bir iş için filan günün akşamı ona misafir olacağını bildirdi. Tabi adam bu habere son derece sevindi ve mutlu oldu. Zira kız evlat baba evinde bir emanet değilmiydi? Nihayet günün birinde bir kısmeti çıkacak ve evden ayrılıp kendine bir yuva kuracaktı. Dolayısıla İmam-ı Azam gibi büyük bir alimin bu meselede aracı olması bir nevi dünürlük etmesi, elbette bir iftihar vesilesiydi.

Kararlaştırılan gün geldi ve Imam-ı Azam o adamın evine misafir oldu. Yenildi, içiidi konuşulup sohbetler edildi ve konu döndü dolaştı asıl meseleye gelindi. Büyük İmam konuya girdi ve Allah'ın emri, Peygamberin kavliyle adamın kızını bir delikanlı için istedi. Adam imam-ı Azamın aracı olduğu birine kızını vermeye dünden razıydı, lakin bu deli kanlı acaba kimdi, neyin nesiydi? Bunu da usulüyle sordu.

-Ey Imam! Bu hayırlı iş için sizin gelmeniz ve damat adayına kefil olmanız,kızımı vermem için yeterli bir sebeptir, lakin "bu delikanlı kimdir, kimlerdendir, huyu suyu nasıldır?" takdir edersiniz ki, bunu bilmek bizim hakkımızdır.

Bunun üzerine imam-ı Azam başladı damat adayının meziyetlerini anlatmaya:

-Bu kimse son derece dindardır. Allah'tan son derece korkar. Öyle bir haya ve edeplidir ki, bu konuda melekler Ona yetişemez. Aynı zamanda Hafız-ı Kuran'dır. Alim, abid, yiğit son derece de zengin ve cömerttir.

Imam-ı Azam damat adayının meziyetlerini bu şekilde anlatmaya devam ederken adamın ağzı bir karış açık kaldı. Başına devlet kuşu konuyordu. Böyle birine gözü kapalı herkes kızını verirdi. Lafı daha fazla uzatmak istemedi ve dedi ki:

- Ya Imam! Bu kadar yeter. Daha fazla bir şey anlatmanıza hiç gerek yok. Öyle şeyler söylediniz ki, bu saydığınız özelliklerden bir tanesi bile kızımı o gence vermeme valiahi yeter.

Imamı Azam konuyu istediği yere getirmişti ve sözünün sonuna hemen şunu ilave etti.

-Yalnız tüm bunları sayarken, gencin bir kusurunu söylemeyi unuttum.

-Nedir o kusur?

-Kızınızı istediğim delikanlı Yahudidir.

Adam bu cevabı duyunca birden rengi attı. Öylesine hiddetlendi, öylesine gadaplandı ki, ağzından tükürükler saçarak bağırdı:

-Nasılolur Ya Imam!? Benim kızımı bir Yahudi'ye mi istiyorsun ve ona mı layık görüyorsun?!

Bunun üzerine Imam-ı Azam, Hz. Osman (Radıyallahü anh) hakkında ileri geri konuşup "Yahudi" dir diye iftira eden adama, şu müthiş cevabı verdi:

-Bre adam! Sen bir kızını Yahudi'ye veremiyorsun da, Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa (Sallallahü Aleyhi ve Selleml'in, iki kızını birden Yahudi'ye verdiğini nasıl iddia edebiliyorsun?

Imam-ı Azam'ın bu sözü üzerine adamın aklı başına geldi ve ne büyük bir hata yaptığının farkına vardı. Evvelce söylediği o cahilane sözler için çok mahcup oldu. Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Selleml'in iki kızıyla da nikahlanma şerefine nail olup, "Osman-ı Zinnureyn" (iki nur sahibi) lakabını alan Hz. Osman (Radıyallahü anh) hakkında yapmış olduğu çirkin iftiralardan ötürü derhal tövbe etti. Artık bundan böyle aleyhinde tek bir söz söylemediği gibi Hz. Osman (Radıyallahü anh)ı hem övdü, hem de çok sevdi.

Kasr-ı Arifan
Aralık 2009

__________________

Fitness Eğitmeni
SrKn isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 18:35