Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Eğitim - Öğretim > Dersler > Felsefe - Sosyoloji

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Felsefenin İnsanlara Faydaları Nelerdir?

Felsefe - Sosyoloji kategorisinde açılmış olan Felsefenin İnsanlara Faydaları Nelerdir? konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 28.12.2013, 12:42   #1 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Felsefenin İnsanlara Faydaları Nelerdir?

Felsefenin İnsanlara Faydaları Nelerdir?

Felsefenin İnsanlara Faydaları Nelerdir?

Bu bağlamda, felsefe de mutluluk amacı için bir araç olabilir. Nitekim her insan maddi zenginliklere sahip olmaktan haz duymaz. Bazı insanlar, tefekkürde bulunmaktan, yani derin düşünmekten, insan yaşamının anlamını araştırmaktan haz alır. Bu hazza yabancı olan insanlar bile, onun nitelik yönünden oldukça zengin bir yaşantı olduğunu kabul ederler. Demek ki felsefe her şeyden önce insana entelektüel bir keyif, manevi bir haz verir. İnsanın sadece bir vücuttan ibaret olmadığını, onun aynı zamanda manevi bir varlık olduğunu dikkate alırsak, bu durum daha açık hale gelir. İnsan, amacına sadece maddi ihtiyaçlarını karşılayarak ulaşamaz; onun manevi ihtiyaçlarını da tatmin etmesi gerekir. İnsanın manevi ihtiyaçlarının en başında ise merakını giderme, öğrenme, evreni ve kendisini anlama, şu dünyada geçen yaşamını anlamlandırma isteği vardır. Bu isteği de büyük ölçüde felsefe karşılayabilir.

Gerçekten de felsefe, insanın kuşatıcı bir bilgi veya kapsayıcı bir kavrayışa ulaşma talebine cevap verebilen yegâne disiplin olmak durumundadır. Hayatının akışı içinde kendi öz kaynakları dışında başka yerlerden çoğu zaman ilintisiz inanç ve bilgiler, tercih ve eylem tarzları edinen insan, varlığı hayat, dünya ve toplum karşı sında belli bir tavır geliştirmek, bu tavrı yaşamının temeline yerleştirmek için söz konusu dağınık materyali tutarlı bir yapı içinde sistematize etme ihtiyacı duyar. Bunu ise, söz konusu materyalin unsurları üzerine geliştirilebilecek eleştirel ve sorgulayıcı düşünüm ile ancak felsefe sağlayabilir.

Felsefe, çok daha önemlisi, bize kendimizi tanıma imkânı sağlar. Bu genel doğruyu da ilk olarak ve en iyi antik Yunanlılar göstermiştir. Aslında hemen her kültürde bulunan “Kendini tanı!” sözünü en erken kullanan kavim olan Yunanlılar, bu sözü tapınaklarının kapısına yazmışlardı. Gerçekten de insan, ne ve kim olduğunu ancak felsefeden veya felsefe yardımıyla öğrenebilir. Bizim salt bir et ve kemik yığını olmayıp aynı zamanda bir ruh varlığı olduğumuzu, bize en iyi felsefe gösterebilir. Dünyaya sadece soluk alıp vermek veya salt keyif almak için değil biraz da doğaya ve başkalarına olan ödevlerimizi yerine getirmek için geldiğimizi felsefeden öğrenebiliriz. Zira felsefe, her şeyden önce, insan olarak varoluşumuzun anlamıyla ilgili bazı temel soruları ele alır. İçimizden her birinin bu temel, büyük felsefi sorular üzerinde düşünmesinde, varoluşumuzu anlamlandırmak bakımından büyük yarar vardır. Nitekim Sokrates, “incelenmemiş, sorguya çekilmemiş bir hayatın yaşanmaya değer olmadığını” söylemiştir. Demek ki felsefeye ilkeli bir hayat sürebilmek için gerek duyarız. Çünkü insan, hayvanlardan farklı olarak akıllı bir varlıktır; bu özelliği dolayısıyla, hayatını birtakım ilkelere dayandırır. İlkesiz bir hayat, hatta ilkeleri sorgulanmamış bir varoluş, sıradan ve temelsiz bir varoluştur; hayatımızın böyle ilkesiz bir varoluşa dönüşmemesi için felsefeye ihtiyacımız vardır.

Felsefe, yine bireysel olarak bu dünyadaki kısacık hayatımızda bize neyin bizim elimizde olup neyin olmadığını gösterir. Sadece Sokrates değil, yirminci yüzyılın önemli düşünürlerinden Jean-Paul Sartre (1905-1980) da, olgusal koşullarımızı değiştirmenin bizim elimizde olmadığını söylemekteydi. Yani, bu dünyaya gelmişsek eğer, gelmemiş olmak elimizde değildir. Anamızı babamızı, doğduğumuz coğrafyayı, mensubu olduğumuz dini, üyesi bulunduğumuz millet ya da etnik grubu seçmek elimizde olmadı. Boyumuzu, cinsiyetimizi, başkaca biyolojik özelliklerimizi seçmek de elimizde değildi. Bütün bunlar biz insanlar için verili olan, değiştirmenin mümkün olmadığı şeylerdir. Ama karakterimizi ve insanlığımızı geliştirmek, daha iyi ve daha erdemli insan olmak için çalışmak, bizim elimizde olan bir şeydir. Sartre bu yüzden “İnsan kendisinden ne yaratırsa ondan ibarettir” diyordu.

Felsefeye hayatın akışı içinde karşılaştığımız sorunların üstesinde gelmek için ihtiyaç duyarız; ondan, bizi zorlayabilecek çeşitli olaylar karşısında dik duruş sergileyebilmek için destek alırız. İsviçreli psikolog ve düşünür Carl Gustav Jung’un(1875-1961) da söylediği üzere, “Hayatın akıntılarında yüzen hiç kimse dertsiz kalmaz.” Felsefe kaygılarımızı hafifletmemizi, dertlerimizi aşmamızı, bu dünyadaki hayatımız sırasında yolumuzu kaybetmememizi sağlayan en önemli araçtır. Felsefenin yolumuzu bulmamızı sağlayan en önemli araç olduğunu gözler önüne sermek üzere, Wittgenstein, meşhur benzetmelerinden birinde, insanın bu dünyadaki durumunu bir şişe içindeki sineğin durumuna benzetmiştir. Wittgenstein’a göre, şişenin içine sıkışmış olan sinek şişeden dışarı çıkmak ister fakat bunu nasıl başarabileceğini bilmez. Felsefenin esas görevi, sineğe şişeden nasıl çıkacağını göstermektir. Onun bu benzetmesine göre, biz insan varlıkları bu dünyadaki hayatımız sırasında, zaman zaman kendimizi kapana kıstırılmış hisseder ve yolumuzu bulmakta güçlük çekeriz. İşte felsefe, biz insan varlıklarının kapana kıstırılmışlık duygusundan kurtulmamızı sağlar, yönümüzü bulmamıza yardım eder.

Felsefe, yine aynı doğrultuda kafa ve kavram karışıklığımızı gidermeye yarar. Çünkü günümüzde pek çok insan birtakım zihinsel karışıklıklar yüzünden dertler ve kaygılar içinde kıvranıp durur. Gerçekten de insanlar son zamanlarda giderek artan bir sıklıkla imtiyazları haklarla, tarafsızlığı öznellikle, istemeyi ihtiyaç duymakla, fiyatı değerle, zenginliği başarıyla karıştırmaktadır. İşte bu kafa karışıklığını giderecek, kavramsal açıklığı sağlayacak olan şey, felsefedir. Çünkü felsefe, insana birçok konuda doğru ve açık seçik düşünebilmeyi öğretir. Felsefi düşüncenin yöntemleri, insana hemen her konuda akıl yürütebilmesi için gerekli temelleri hazırlar. Böyle bir düşünce türü, insanın bir probleme birçok yönden bakabilmesini, sorunlara ön yargısız yaklaşabilmesini sağlar; o, insanın hiçbir şeyi mutlaklaştı rmayıp her şeyi eleştiri süzgecinden geçirebilmesini temin eder. Bütün bunlar bir araya getirildiğinde, felsefenin insanın özgürleşmesine katkı yaptığı rahatlı kla söylenebilir.

__________________
all the best.



YeşiL6 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.

Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 18:23