Başarı da şansın ve çabanın payı nedir..?

__________________
''Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek''

Bir başarıda çaba daha önemlidir tabiki sen çabalarsın çabalarsın sonunda olma ihtimalin vardır.. Ama dur ben doğuştan şanslıyım başarılı olucam ilerde bak gör dersen malesef olmazsınız

“Yaşamda başarı ne kadar çok çalıştığına değil, düzenli gösterdiğin çabaların birikimine bağlıdır”

__________________

Müthiş bir söz..bu tespit size mi ait?

__________________
''Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek''

Alıntı:

FeCr Nickli Üyeden Alıntı Müthiş bir söz..bu tespit size mi ait?

Değil ama benim seçimim...

__________________

Çaba mühim tabi, ama bazen çabalarsın çabalarsın olmaz o zaman şansa ihtiyaç vardır

__________________

Çok çalışıp şans eseri bişi icat etmek nasıl tanımlanır. Örneğin kalp hastaları için düşünülen ****** gibi. Bu çok uç bi örnek oldu sanırım. Ya da Newton'un şans eseri yer çekimini bulması, Arshimet'in suyun kaldırma kuvvetini şans eseri bulması. Bunlar hep şans eseri bulunan şeyler. ha bu demek değildir boş beleş otururken bulunmuş bunlar için bi çalışma bi emek de yok değil bence..

Güncel..

Basari da caba esastır, caba sonucu elde edersin basarini.. Sen bir sinavdan şansla kurtulamazsin cok dusuk bir ihtimaldir, ama calisip cabalarsan basarili olursun..

İnsanoglu caba sarf etmeden ayaklari altina her turlu basariyi bencilce bekler.. Lakin caba basarinin diger adidir..

Konuda kavram kargaşası yaratacak tek kelime şans..ve o doğru açıklandığı takdirde başarıda ki etkin rolü daha iyi anlaşılacaktır.
Nedir şans..bir şeylerin sebeplerden bağımsız olarak biraraya gelmesi mi,yoksa başarmamız için ihtiyaç duyulan imkanların o an orada hazır bulunması mı..yoksa elimizden gelen herşeyi yaptığımızı zannettikten sonra yine de istediğimiz sonucu elde edemeyişimizin biricik bahanesi mi..?kesinlikle bu.
Dünyada isim duyurmuş insanlara ve eylemlerine bakın..başarılarında şansın oranı nedir?Birazdan örneğine bakacağız..

Başarı,şansa ihtiyaç duyulmadan kazanılan zaferin adıdır.

İçinde sizin hesap etmedikleriniz değil,kazanmak için tedbir almaya hiçbir şekilde lüzum görmediğiniz bir taraftan gelen kazanım şanstır..şansın başarıda ki payı budur.Bir anda karşınıza durumlar sizde yeni düşünceler yaratma fırsatı doğurabilir,bu bir eksiklik değildir.Böyle bir yeni durum ile gündeme gelen başarıda da şansın payı yoktur.İkincisinde ise,sadece orada olduğunuz için o başarıyı elde etmiş olursunuz ki burada başarı size değil,olayların gelişimine bağlıdır.Siz sadece rüzgarın estiği yönde olduğunuz için başarılı olduğunuzu zannedersiniz.

Başarıda herşey tedbire bağlıdır,tedbir ise çalışmaktır..ve tedbir,kaybetme ihtimalini dayandıracak sebep bulamama halidir.Kabetmek,havada kalan bir ihtimal olarak bir kenarda durmak zorunda o kadar.Hiçbir şekilde yere ayak bastırmamalısınız,çünkü basacağı yer aynı zamanda size tedbir almanız gereken açığınızı da göstermiş demektir.Sırf kaybetmek diye birşey var olduğunu için kaybetmelisiniz..sizin için tedbirin ölçüsü bu olmalıdır.Neden ve nasıl kaybedeceğiniz soruları yanıtsız kalmalıdır..cevabı varsa bu sizi tedbire yöneltir ve açığınız da var demektir.Bu yüzden başarının içinde şansın payı sadece alelade bir olmaktan ibarettir.

Fatih son seferini gerçekleştirmeden vefat etmiştir..ve bütün tarihçiler son seferin İtalya'ya olduğu konusunda hem fikirdirler.Vefat etmiş olmasına rağmen,eğer yaşasaydı ve sefere çıksaydı Fatih'in sefer başarısını mutlak başarılı olacaktı olarak yorumlarlar..çünkü öyledir.Peki bunun sebebi nedir?neden henüz çıkılmamış bir seferin sonucunu bu kadar kesin bir dille ifade edebiliyorlar?cevap basittir..tedbire bakarak.Fatih'in alt olması için görülen hiçbir sebep yoktu.Fatih tedbirini tam almıştı ve kayıp,ancak literatürde dolaşan bir kelimeden ibaret kalmıştı.Kaybedemezdi,çünkü kaybetmesini gerektirecek hiçbir neden yoktu.Bütün hazırlıklar olması gerektiği gibiydi,bütün stratehik noktalara lojistik destesler sağlanmıştı,moraller yerinde,devletin cebi altınla dolu,asker ve mühimmat açısından sorun yoktu.Planlar en ince noktasına kadar hesaplanmış,savaşın stratejisi belirlenmiş,düşmanın tüm dayanak noktaları egale edilmiş,iyice zayıflatılmış ve en zayıf noktasından hızlı ve öldürücü bir darbe vurmak amaçlanmıştı.Ordunun başında,harp ve siyaset dehası bir komutan vardı ve o güne dek hiçbir savaşından mağlup ayrılmamıştı...gibi nedenler tedbirin yerinde olduğunu,başarının kimin tarafında olması gerektiği ve şansın,bir başarı hikayesinde asla söz konusu olmadığını bize anlatmaktadır.
Başarı..tedbirinizin doğurduğu kazanımdır,kendiliğinden gelen ödüller bütünü değildir

Teşekkürler(konuyu ben açmıştım kendime teşekkür etmiş olayım)

__________________
''Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek''