Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   Hayvanlar Alemi (https://www.forumaski.com/hayvanlar-alemi/)
-   -   Koyunlarda Çiftleşme Mevsimi ve etkileyen etmenler (https://www.forumaski.com/hayvanlar-alemi/115455-koyunlarda-ciftlesme-mevsimi-ve-etkileyen-etmenler.html)

EbruLi 17.06.2014 23:13

Koyunlarda Çiftleşme Mevsimi ve etkileyen etmenler
 
Koyunlarda Çiftleşme Mevsimi ve etkileyen etmenler

Koyunların kızgınlık gösterdikleri ve koça geldikleri mevsime çiftleşme mevsimi, aşım mevsimi ya da koç katım mevsimi denir. Çiftleşme mevsimi birbirini izleyen kızgınlık döngülerinin toplamıdır. Koyunlar yılın her mevsiminde kızgınlık göstermezler, bir başka deyişle çiftleşme mevsimi uzunlukları sınırlıdır. Bu nedenle koyunlar daha öncede belirtildiği üzere mevsime bağlı poliöstrik hayvanlar grubundadırlar. Koyunlarda, çiftleşme mevsiminin başlangıcını, sonunu ve süresini etkileyen birçok etmen vardır. Bunların en önemlileri sırasıyla gün uzunluğu, ırk, besleme, canlı ağırlık, yaş, sıcaklık ve kimi iklim özellikleri, aşım mevsimi ve yıl, kuzulama mevsimi ve koçla birlikte bulunma gibi etmenlerdir.

Bunlar şöyle özetlenebilir

Gün uzunluğu (Günün ışıktı geçen süresi) : Koyunlarda çiftleştirme mevsimi uzunluğunu belirleyen en önemli etmen gün uzunluğudur. Gerek kuzey. gerekse güney yarım küresinde koyunların çiftleşme mevsimi giderek kısalan günlerde yer alır. Bu nedenle koyunlar kısa günlerde çiftleşenler olarak da bilinir. Giderek uzayan günler ise anöstrüsü oluşturur. Bu durum, genel olarak koyunlarda çiftleşme etkinliğinin mevsime bağlı bir değişken olduğunu gösterir. Ekvator bölgelerine değişmeyen ışık süresi altında ırkların üremelerinde mevsime bağlılığın görülmeyişi bu ilkenin geçerliliğini kanıtlar. Işık rejiminin etkisi uzun çiftleşme mevsimine sahip ırklarda daha azdır. Birim gün içinde ışıklandırma artışı ya da azalışı nedenli büyük ise, tepki zamanı da o kadar kısa olmaktadır. Ayrıca yapay ışığın uyarma etkisi uzun bir anöstrüs döneminden sonra olursa kızgınlığın oluşumu daha kısa bir zamanda olmaktadır.

Irk : Çiftleşme mevsimi uzunluğu açısından ırklar arasında ayrım vardır. Kimi ırklar kısa süren bir çiftleşme mevsimine sahip olmalarına karşılık kimileri de mevsim dışı kızgınlık gösterme yetenekleriyle tanınmışlardır. Örneğin Fin koyunu 215-230 gün, Dorset Horn 223 gün ve Romanov 150- 190 günlük bir aşım mevsimine sahiptirler.
Uzun çiftleşme mevsimine sahip ırklar ile yapılan melezlemelerde elde edilen melez döllerin orta düzeyde bir aşım mevsimi gösterdikleri bilinir. Bu durum doğal olarak bu özellik için eklemeli gen etkilerinin bir sonucudur.
Diğer yandan çiftleşme mevsimi uzunluğu açısından ırk içi değişimde söz konusudur.
Türkiye yerli koyun ırklarının çiftleşme mevsimi uzunlukları genelde kısadır ve mevsime bağlı değişim göstermektedirler. Çiftleşme mevsimi uzunluğu Dağlıçta 146.3 gün, Sakızda 116.3 gün, İveside 104.7 gün, Menemen tipi kıvırcıkta 103.4 gün ve Tahirovada 147.7 gündür. Ancak çiftleşme mevsimi uzunluğu açısından yerli ırklar geniş bir varyasyon gösterirler. Bu ırklarda aşım mevsimi uzunluğu 220 gün ile 297 güne ulaşmaktadır. Yerli ırklar içinde Türkgeldi tipi Kıvırcığın 248.4 günlük bir çiftleşme mevsimi uzunluğuna sahip olduğu görülmüştür. Buna göre anılan tipin, uzun çiftleşme mevsimi uzunluğuna sahip poliöstrik bir ırk olduğunu söylemek olasıdır.
Çizelge 2. Kimi Türkiye Koyun Irklarının Temel Üreme Özellikleri
Özellikler D S İ MK T TK İlk kızgınlık yaşı (gün) 225.5 217.0 304 301.2 289.9 - İlk kızgınlık ağırlığı (kg) - 33.5 36.5 34.9 - - Ergenlik % 50 100.0 33 71.4 100.0 - Kızgınlık süresi (saat) 29.5 34.8 32.0 28.6 27.5 27.8 Tekli kızgınlık döngüsü (gün) 15.7 16.5 16.9 17.1 16.4 17.9 Kızgınlık sıklığı 0.58 0.48 0.40 0.41 0.57 0.76 Çiftleşme mevsimi uzunluğu (gün) 146.3 116.3 104.7 103.4 147.7 248.4 Anöstrüs mevsimi uzunluğu (gün) 218.7 248.8 25.9 261.6 215.6 116.6 D: Dağlıç, S: Sakız, İ: İvesi, MK: Menemen Kıvırcığı, T: Tahirova, TK: Türkgeldi Kıvırcığı

Besleme, canlı ağırlık ve yaş

Besleme

Çiftleşme mevsiminin başında besleme düzeyinin kızgınlığın oluşmasına ve kuzu verimi üzerinde önemli etkileri vardır. Özellikle koç katımı öncesi ve süresinde zengin besleme, ya da ek yemleme olarak tanımlanan flushing kızgınlığın toplu olarak çıkışını ve ikizliğin arttırılmasını sağlar. Kuzulama sonrası kızgınlığın başlamasını ve gebeliğin oluşmasında da besleme etkilidir. Düşük düzeyde besleme, döngüleri uzatmaktadır. Diğer yandan özellikle aşım mevsimi sırasında besleme düzeyindeki dengesizlikler döllenmiş yumurta ölümlerine neden olmaktadır.

Canlı ağırlık

Canlı ağırlığa bağlı olarak eşeysel etkinlik artar. Canlı ağırlık arttıkça kuzulama oranı ve doğumda kuzu sayısı yükselir. Araştırıcılar,canlı ağırlık ile kuzu verimi arasında önemli düzeyde ilişkiler saptamışlardır. Örneğin Sakızda canlı ağırlığa bağlı olarak doğumda kuzu sayısı 24 kg’ da 1.61, 35-44 kg’ da 1.82, 45-54 kg’ da 2.37 ve 54 kg < da 2.83’dür. Dişi kuzularda ilk kızgınlıkta en önemli etmen canlı ağırlıktır. Genelde erken gelişen ırklar geç gelişenlere göre daha önce kızgınlık gösterirler ve koça gelirler.

Yaş

Koyunlarda kızgınlık etkinlikleri üzerinde yaşın önemli etkisi vardır. Anaç kuzular erginlerden daha kısa bir çiftleşme mevsimine sahiptirler. Daha düzensiz ve belirsiz kızgınlık gösterirler. Anaç kuzularda, tekli döngüler erginlere göre daha az, çoklu döngüler ise daha çok görülür. Kızgınlık süresi de yine erginlere göre daha kısadır. Gebelik süreleri erginlere göre daha kısadır. Yaşla birlikte çiftleşme mevsimi uzunluğu artar. Örneğin Dağlıç ırkında anaç kuzu, birli ve ikililerde saptanan çiftleşme mevsimi uzunluğu sırasıyla 60.3 gün, 154.6 gün ve 180.9 gündür.
Yaşın koyunlarda doğumda kuzu sayısı üzerine önemli derecede etkili olduğu da bilinmektedir. Genel olarak kuzu verimi ilk yaşlarda biraz düşüktür. Yaş ilerledikçe kuzu verimi artar. 4-5 yaşlı analar en yüksek düzeyde kuzu verimine sahip olmaktadırlar. Bu yaşlardan sonra kuzu verimi üzerinde ana yaşının etkisi kadar, aşımda kullanılan koçlarında yaşının gözönüne alınması gerekmektedir. Burada yaş etmeni. koçun ürettiği sperma verimi ve aşım sayısı üzerine etkilidir.

Sıcaklık ve kimi iklim etmenleri

Koyun, diğer hayvan türlerine göre, iklime en az duyarlı bir hayvandır. Yapağı örtüsü koyunun vücudunu korur. Bununla birlikte uzun süreli düşük ya da yüksek sıcaklık kızgınlığın çıkışını geciktirir. Diğer yandan gebelik oranı ile çevre sıcaklığı arasında da ilişki vardır. Sıcaklık yükseldikçe gebelik oranında düşme gözlenir. Koyunlar açık güneşli ve rüzgarsız havalarda kızgınlık gösterme eğilimdedirler. Serin gecelerin başlaması aşım mevsiminin bir göstergesi sayılır. Diğer yandan erken kuzulatma yapmak isteyen yetiştiriciler, kızgınlığın başlaması için sürülerini yaylalara çıkartırlar.
Bütün bu bildirişlere karşın sıcaklığın, gün uzunluğu kadar kızgınlık çıkışına etkili olmadığı söylenebilir. Çünkü sıcaklık, günden güne ve yıla göre değişir. Bu nedenle gün uzunluğuna tepki yönünden yapılacak doğal bu seleksiyon ise değişimlerine göre yapılandan daha başarılı olacaktır.

Diğer etmenler

Aşım Mevsimi

Genel olarak koyunlarda kızgınlık etkinliği ve döl tutma oranı açısından aşım mevsiminin de etkili olduğu bilinir. Bulgular, en yüksek kuzulama oranının sonbaharda yapılan koç katımıyla sağlandığını göstermektedir. Bu durum, gün uzunluğunun kısalmasıyla kızgınlık oranının yükseldiğinin bir başka göstergesi olarak ortaya çıkmaktadır.

Kuzulama mevsimi

Kuzulama mevsimi ile kuzulamayı izleyen ilk kızgınlık arasında (doğum sonrası anöstrüs süresi) önemli bir ilişki vardır. Erken kuzulayan koyunlar, geç kuzulayanlara oranla daha kısa bir anöstrüs süresine sahiptirler. Diğer yandan kuzulama ayı ile onu izleyen koç katımı zamanı arasındaki süre, kuzu verimini etkilemektedir. Bu süre uzadıkça kuzu verimi artar.

Emzirme ve sağım (Laktasyon)

Koyun türünde, genelde emzirme ve sağım, kızgınlık etkinliğini engellemekle, bu dönemde gebelik oranı düşük olmaktadır. Kuzularını emzirmeyen koyunların, emzirenlere göre daha kısa doğum sonrası anöstrüs süresine sahip oldukları bilinir. Bununla birlikte kimi araştırıcılar, dengeli ve yeterli beslenmenin varolması koşuluyla sağımın kızgınlığı, gebe kalmayı ve kuzu verimini etkilemediğini bildirmektedirler.
Sonuç olarak laktasyonun kızgınlığı baskı altında tuttuğu, ancak kimi koşullarda emziren ya da sağılan koyunlarını çiftleşebildiği, bu dönemde kızgınlık etkinliği açısından ırklar ve ırklar için bir değişimin varlığı söylenebilir.

Koçla birlikte bulunma

Koç katım zamanına geçişte koyunlar arasında koçların ya da enenmiş koçların varlığı, kızgınlığın uygun zamanda çıkmasını ve toplulaştırılmasını (senkronizasyonu) sağlar. Burada koçun etkisi, anöstrüs mevsiminden aşım mevsimine geçişte olmaktadır. Bu sırada koçların hipotalamusu uyarması ve hipotalamus aracılığıyla hipofizin gonadotropik hormon üretimini başlatması söz konusudur. Sonuçta ise kızgınlık ve yumurtlama oluşmaktadır.
Çiftleşme mevsimi içinde koçların uyarıcı bir etkisi yoktur.
Anöstrüs süresinin kısatılmasında da koçların önemli etkisi vardır. Ancak bu etki kuzulamadan en az üç hafta sonra başlamaktadır. Hipofizden salgılanan LH hormonu yoğunluğu ancak bu süre içinde yeterli düzeye ulaşmaktadır.


Saat: 21:39

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.