Beyaz Poşet



Genç adam sokağın başındaki büyük binanın giriş katında,camın tam kenarında oturup dışarıya bakan yaşlı kadınla selamlaşıyordur her sabah.Kadın bir gün genç adama seslenir:

- Bakar mısın delikanlı?

- Buyur teyzecim der,her sabah selamlaştığı kadına ve cama yaklaşır.Yaşlı kadın:

- Evladım benim iki bacağım da yok bana ekmek parası verir misin?

Genç adam çok üzülür ve bütün parasını kadına verir ve işe gider.İş yerinde hep o kadını düşünür.Kim bilir ne zordur kadının durumu.Ertesi sabah erkenden kalkıp bakkala gider.Bir şişe süt ve bir ekmek alır.Kadın camdadır. Poşeti kadına verir.Kadının gözlerinde ki mutluluk onu heyecanlandırır.İş yerinde ki bir arkadaşına durumu anlatınca,arkadaşı kahkahalarla gülmeye başlar:

- Oğlum sen manyak mısın,hangi devirde yaşıyoruz.Senin gibi saflar inanır buna sadece.Bacakları yokmuş.Safsın oğlum kabul et.Her cam kenarında oturanın bacakları olmasaydı memleket bacaksızdan geçilmezdi der ve alay eder.
O gün akşama kadar genç adamın ağzını bıçak açmaz.Arkadaşının sözlerini düşünür hep.Ya haklıysa?

Ertesi sabah yine bir şişe süt ve bir ekmek alır.Kadının penceresine doğru yaklaşır ona görünmeden binanın arka tarafında bulunan giriş kapısından içeri girer ve elindeki poşeti usulca yaşlı kadının kapısının önüne bırakır.Zile basıp içindeki yüksek tedirginlikle kapı açılmadan hızlıca uzaklaşır binadan.

O günden sonra genç adam bir daha da kadına görünmez.Onun gözlerinde gördüğü mutluluğa olan inancından dolayı her sabah aynı şekilde içi dolu beyaz poşeti kapının önüne gizlice bırakıp, zile basar ve kaçar.Bu iş böyle yıllarca devam eder,hiç kimseye anlatmaz.Yine bir sabah kahvaltısını yapar,poşeti hazırlar ve sokağa çıkar.Binaya girmek üzere kapıya doğru yönelince kalabalığı fark eder,ciddi bir kalabalıktır bu.Belli ki kötü bir şey olmuştur.Kapının önündeki memura yaklaşır ve ne olduğunu sorar.

- Giriş katta yaşayan yaşlı bir kadın varmış.Dün sabah üst kattaki komşusundan aşağı inerken merdivenlerden kaymış ve kafasını basamaklardan birinin köşesine çarparak ölmüş der,memur.

Dünyası başına yıkılır genç adamın,elindeki ki beyaz poşet yere düşer,içindeki süt şişesi kırılır.Arkadaşı haklı çıkmıştır ve o tam üç sene boyunca bir sahtekara hizmet etmiştir.Polis poşeti yerden alır ve içine bakar.Aradığı parmak izini bulmuş bir dedektifin yüzünde oluşan ifadeyle merdiven boşluğuna doğru seslenir:

- Amirim beklenen kişi geldi.Amir, dışarı seslenir:

- İçeri yolla.

Polis memuru genç adama:

- Amirim sizi bekliyor,diyerek genç adamı içeri yollar.Şüpheliler listesinde adının geçtiğini duyan bir masumun sıkıntılı yüz ifadesiyle içeri girer.Amir üzerinde '' Sabah 8:15’te elinde süt şişesiyle gelen adama verilecek '' yazan sarı zarfı,

- Bu mektup rahmetlinin üzerinden çıktı diyerek adama uzatır.Eski bir zarftır. İçinde bir mektup vardır.Mektupta aynen şunlar yazıyordur:

''Birine bir iyilik ya da kötülük yaparken,içinde zerre kadar şüphe oluşursa,hemen vazgeç yapacağın iyilik ya da kötülükten.Sen her sabah kapıma bir ekmek,bir şişe süt ve kocaman bir şüphe bırakıp gidiyordun.Acı çekiyordun.Kapıyı açma ihtimalimden korkuyordun hep.Oysa ben sana sarılmayı ne çok isterdim.Oğlum demeyi,gözlerine bakmayı isterdim.Hesap yapmadan yaşa evlat ve yüzleşmekten korkma.Eğer iyi bir şey yaptığına inanıyorsan,yaptığın şey mutlaka iyidir.''

Etkilenmiştir ama yazılanlar kadının yalanının üstünü kapatmıyordur.Mektubu cebine koyar,çıkmak üzere kapıya yönlenirken üst kattan gelen yüksek bir ağlama sesiyle irkilir.Kadının biri,

-Benim yüzümden öldü,benim yüzümden öldü,diyerek hüngür hüngür ağlıyordur.Amire sorar:

- Bu ağlayan kadın kim?

Sabahtan beri olup biten her şeyden haberi olan amir:

- Rahmetli iyi bir kadınmış.Her sabah bir şişe süt ve bir ekmek götürüyormuş,üst kattaki bu yatalak komşusuna.Dün sabah yine götürmüş,dönerken koltuk değneklerinden biri kırılmış,yaşlı kadın o yüzden düşmüş merdivenlerden.Ama aldırış etme,yaşlılar böyle olur.Ekmeği sütü kesildi ya ona ağlıyordur.

Genç adam küçük dilini yutmuş gibidir.Üst üste aynı kişi hakkında taban tabana zıt bu kadar şeyi düşünmek.Hemen yukarı çıkar.Ağlayan kadına yaklaşır.Kimsesiz bir yatalaktır.Gözyaşını silip sarılır ve elini öper.Kadının gözlerinde ölen yaşlı kadının bakışları vardır.

__________________

Ne kadar güzel bir hikayeydi bu.. Çocuk şüphelenmiş bu yüzden Yaşlı kadının yüzünü görememiş ama genede sütü ekmeği götürmüş.. Allah razı olsun bu dünyada insanlara hayvanlara yardım edenlerden..