Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Kültür - Sanat > Kitap Tanıtımları > Hikayeler
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Öğretmen Abdal Mustafa

Hikayeler kategorisinde açılmış olan Öğretmen Abdal Mustafa konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 26.08.2013, 13:11   #1 (permalink)
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Öğretmen Abdal Mustafa

Öğretmen Abdal Mustafa


Apartmanın bahçe kapısından içeri girer girmez Mustafa bey’in oturduğu yere adeta yığılmış hali dikkatimi çekti.

-Ne o zurnacı yığılmışsın adeta. Gardaş apartman yöneticisi oldun hala merdivenlere oturuyorsun. Yahu sen bu apartmanın en ileri gelen adamısın. Şuralara bir yere bir kamelya yaptır orada otur. Biz de geçerken apartman yöneticisine selam verelim. Aradığımız zaman orada bulabilelim seni. Belki bazan biz de otururuz kamelya da.

Mustafa’nın her karşılaştığımızda olduğu gibi şaka yapacak halinin olmadığını anlamıştım. Müzisyenlikle, düğünlerde davul zurna çalarak hayatını kazanan abdal vatandaşlarımızdan olduğu halde, lise üniversite okurken karşılaştığı zorluklara rağmen bütün komplekslerini yenmiş kaliteli bir insandı.

Biraz toparlanmasını sağlamak için takıldım. Ben ona hep, kendi soyunda uğraşılan mesleklerden biri ile hitap ederdim şakalaşırken

-Zurnacı nedir sıkıntın senin. Çok kötü görünüyorsun aslanım. Mustafa bir noktaya bakmaya devam ediyordu.

Anlaşılan bizim Mustafa gerçekten çok kötü idi. Yüzü bile ışımamıştı takılmalarıma.

-Hele otur abi. Dedi

Merdivenlere yanına bende oturdum.

Bir süre sessiz sessiz içini çekti yine bir noktaya bakarak.

-Derdin, milletin aidat ödememesiyse. Bu hiç değişmez Mustafa. Canını sıkmaya da değmez.

-Abdal’dan yönetici yaparsanız aidat da toplanmaz, kalorifer de düzenli yanmaz. Ama derdim o değil. Onu nasıl olsa hallederim.

-Burada dur bakalım Mustafa. Biz abdaldan yönetici yapmadık. Bu bölgenin en kıymetli edebiyat öğretmenini, bir dervişi yönetici yaptık. Ne demek oluyor şimdi bu.

-Hepsi şaka da, canım gerçekten çok sıkıldı. Aslında kimsenin suçu yok. Kapıcıya ve olanlara canım sıkıldı.

-Kapıcıya canını sıkıp bu kadar mahvolabiliyorsun helal sana. Yahu sen gerçekten zurnacısın. Davulcu Haydar emmin bile senden daha mantıklı.

-Abi mesele sadece kapıcı meselesi değil.

-Yok yok anlaşıldı sen gerçekten abdal değil aptalsın. Gurban ol sen ailendeki o dümdüz abdal vatandaşlarımıza. Adama bak, ben seni onların kurtarıcısı, sosyal hayata çekici lokomotifi olarak görüyorken sen gerçekten zurnacılığından bir türlü kurtulamıyorsun.

-Hah işte ben konuyu açmadan sen tam üstüne bastın meselenin. Şimdi anlatayım da dinle. Evde oturuyordum. Bir ara hanım “annen, kız kardeşlerin, teyzen falan bize geleceklermiş” dedi. Ben de onları aşağıda bekleyeyim bir problem falan çıkmasın diye aklımdan geçirdim ama bir kitaba dalmışım ve unutmuşum.

Bizimkiler yeni dairemize hayırlı olsuna gelecekler ya. Göz bebekleri, gurur kaynakları öğretmen Mustafaları apartman dairesi aldı. Üstelik de oranın yöneticisi. Bizim eski mahallede bir anlatıyorlar bir anlatıyorlarmış sorma. Sanki çanakkale savaşından bir efsanevi kahraman. Aslında onlara hak vermiyor da değilim. Seninle zaman zaman da bunu konuştuk gerçekten ben onların kahramanıyım. Uzatmayalım bizimkiler annem, kız kardeşlerim, biraderlerin hanımları, teyzem, halam, bir iki de yakın akrabamızla, beni çok seven komşu kadını; on beş yirmi kadar bir kalabalık, yani sizinkilerin deyimi ile “abdal avradı kalabalığı” dayanmışlar bizim apartmanın kapısına.

-Yapma ya ne hoş. Keşke ben de olsaydım.

-Hoş da… Kapıcı karşılamış bunları. “hoopp durun bakalım nereye. Lingonun ahırı mı burası. Hadi hadi başka yerde dilenin” diye geri çevirmiş bunları.Bizimkileri bilirsin. Öyle kapıcıya falan pabuç bırakırlar mı. “Anacığım öne çıkıp, oğlum ben Mustafa hocanın anasıyım” demiş ama nafile. Kapıcı” ben de oğluyum buyur babanne” diye kafa bulmuş. Fakat bizimkiler, Mustafa’nın evine çıkıp hediyelerimizi verip hayırlı olsun demeden şuradan şuraya gitmeyiz diye tutturmuşlar.

- Off canlarım yaa. Çok üzüldüm

-Bir ara bacılarımdan birinin sesini tanır gibi oldum çıyak çiyak bağırarak kavga ediyor kapıcıyla. Küfürler beddualar, zaten sesi duyar duymaz, bunlar bizimkiler hanım. Baksana bizim mahalle gibi oldu burası dedim pencereye fırladım.

Ah abi bir görsen, bizimkilerin ellerinde rengarenk naylon çiçekler; duvara asılanından, masa üstüne konulanlarından, kimisinin elindeki kapıcıyla yapılan albede de yere düşmüş, kimisininki yere düşünce bozulmuş toplamaya çalışıyor gözlerin de yaş ve dudaklarında beddua çeşme gibi kapıcıya demediklerini bırakmıyorlar. Bizim kapıcı da sıkı adammış hani. Bizimkilerle öyle pek baş gelinmez ama kapıcı baktım başa çıkıyor vallaha.

Koşup aşağıya indik hanımla. Bu arada bizimkileri kapıcı bahçe duvarının dışına püskürtmüş. Ama küfürler, beddualar hala sürüyor. Bizi görünce sustular.

Kapıcı.

-Hocam apartmanı abdallar bastı. Çıkaramıyorum vallaha. Hırsız hocam bunlar ne görseler çalarlar. Dilenirler. Çocuk bile kaçırırlar değil mi hocam.

-Çekil bakalım Dursun efendi. Onlar hırsız falan değiller. Annem ve kız kardeşlerim. Dedim. Kapıcı önce şaka falan olduğunu düşündü, sonra da baktı ciddiyim anneme doğru gidiyorum, olduğu yerde çivilenmiş gibi kaldı.
Anacığım hem biraz yaşlı hem de tansiyonu var. Dayanamayıp yere oturmuş. Gittim elini öptüm, bir çocuk gibi yüzünü okşadım. Hem kapıcı ile yapılan albede de hem yorulmuş, hem de kırılmış.

-Yapma ya, kırılmaz mı anacığım. Eee sonra ne yaptın.

-Ne yapacağım hocam kalk anacığım yukarı çıkalım dedim. Ancak yukarı çıkmak için o savaşı verip de yorgun düşen anam; artık ne düşündüyse, ayağa kalktı gelinini şapur şupur öptü, beni öptü, kardeşlerime ve diğerlerine dönerek “hadi gidek kızlar” dedi ve yürüdü. Israr ettim olur mu anacığım buraya kadar geldiniz evimi görmeyecek misiniz etmeyin dedim. Hanıma işaret ettim. Hanım bizden olmadığı halde anamla çok fazla severler birbirini. Gelinine dayanamaz sandım. Hanımı kucakladı bir daha öptü. “Başka zaman gelek kızım, kayın babanı da alıp gelek, şimdi kusurumuza bakmayın” dedi yürüdü. Kız kardeşlerim ve diğerleri de arkasından. Ellerindeki naylon çiçekleri ve diğer hediyeleri duvarın üzerine bırakan anamın arkasından çekti gitti.

-Gerçekten çok üzüldüm.

-Başıma geleni gördün hocam. Sen olsan ne yapardın. Kimsenin suçu yok benden başka. Burada oturamam artık.

-Halt etmişsin sen. Kim demiş burada oturamazsın diye. Hatta bir gün sizinkiler de burada oturacak, çocukları buralardan okula gidecek. Herkes buralardan işine gücüne gidip-gelecek.

-Yok abi yok. Bu dediğin kolay olacak gibi görünmüyor.

-Elbette kolay olmayacak, ama bu başlangıcı sen yaptın, lokomotif görevini devam ettirmek zorundasın. Sen fazla konuşma da hadi yenge hanıma haber ve, ben de hanımı alayım birlikte sizinkilere gidip çaylarını içelim. Hem gönüllerini almış oluruz.

Mustafa’nın gözleri parladı. Bir şeylerin düzeleceğinin umudunu hisseden gözlerdi bunlar. İlk karşılaştığımızdaki yere yığılmış hali kayboluverdi. Aşağıda buluştuğumuzda dört aile olmuştuk.

Yola koyulduğumuzda, Mustafa’nın gözlerindeki ışık hala artarak devam ediyordu.

Alıntı *

__________________
Rüya Perisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 12:21