Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   İslamiyet (https://www.forumaski.com/islamiyet/)
-   -   Hadis ve sünnetin dinimizdeki yeri (https://www.forumaski.com/islamiyet/38220-hadis-ve-sunnetin-dinimizdeki-yeri.html)

Jaqen 20.06.2013 16:23

Hadis ve sünnetin dinimizdeki yeri
 
Hadis ve sünnetin dinimizdeki yeri

1. Hadis

Hadisin terim anlami, Hz. Peygamber'in sözü, fiili, ashabinin yaptigini görüp de reddetmedigi davranislar (takrir) ve onun yaratilisi veya huyu ile ilgili her türlü bilgi demektir. Hadis, Hz. Peygamber'i dinleyen sahabîden baslayarak onu rivayet edenlerin adlarinin yazili oldugu sened ile Hz. Peygamber'in söz, fiil veya takrîrinin yazildigi metin'den meydana gelir. Yani hadis deyince, sened ve metinden olusan bir yazili yapi anlasilir. Ancak Riyazü's-salihîn de hadis metinlerinin kolay okunup ögrenilmesi için sahabî disindaki raviler yani sened kismi müellif tarafindan çikarilmistir.

Hadis Ilmi iki ana bölüme ayrilir:

a. Rivayetü'l-hadîs ilmi. Hz.Peygamber'in sözü, fiili, takriri, halleri ve bunlarin rivayet ve zabt edilisi ile alakali bir bilim dalidir. Hadis metinlerini ihtiva eden kitaplar, bu dala ait kaynaklardir. Bu ilim dali "hadis naklinde hatadan uzak kalma" temeli üzerinde yapilmis çalismalari yansitir.

b. Dirayetü'l-hadîs ilmi. Hadis Istilahlari Ilmi diye de anilir. Hadisin yapisini meydana getiren sened ve metni anlamaya imkan veren birtakim kaideler ilmidir. Bu kaideler yardimiyla bir hadisi kabul veya reddetmek mümkün olur. Hadis usulü ile ilgili eserler bu ilmin kaynaklaridir.

Bu ilmin hedefi, Hz. Peygamber'in hadislerini baska sözlerle karistirilmaktan, degistirilmekten, bozulmaktan ve iftiraya ugramaktan ilmî yollarla korumaktir. Hz. Peygamber'e nisbet edilen sözün gerçekten ona ait olup olmadigi bu ilmin kurallariyla anlasilir.

Hadis ilminin gayesi, rivayetlerin sahih ve dogru olanlarini sahih ve dogru olmayanlarindan ayirmaktir. Bir baska ifade ile Hz. Peygamber'in söylemedigi bir sözü ona söyletmemek, yapmadigi bir isi ona yaptirmamak, yani sünneti aslî berrakligi içinde korumaktir.

Her iki daliyla birlikte hadis ilminin gelismesi, "Hz. Peygamber'e yalan isnad etmeme dikkati" ve "teblig görevi"nin yerine getirilmesi sayesinde gerçeklesmistir. Bu konuda ilk ve en degerli gayret, sevgili Peygamberimiz'in en hayirli nesil olarak takdir ve takdim buyurdugu ashab-i kiram'a aittir. Rivayetü'l-hadîs ilminin kuruculari olduklari gibi, dirayetü'l-hadîs ilminin temellerini atanlar da onlardir. Allah kendilerinden razi olsun.
Ashab, sahabî kelimesinin çoguludur. Sahabî, müslüman olarak Hz. Peygamber'i gören ve o iman üzere ölen kimseye denir. Herhangi bir sahabî ile görüsme imkani bulan kimseye de tabiî adi verilir.

2. Sünnet

Sünnet, sözlükte yol demektir. Yolun iyisine de kötüsüne de sünnet denir. Yalin halde söylendigi zaman "güzel yol" anlamindadir. Kur'an-i Kerîm'de bu kelime, devamli adet, kainatin düzeninde geçerli olan tabiî kanunlar, gidilen yol gibi anlamlarda kullanilir. Bir de sünnetullah terimi vardir. Bu, Allah'in koydugu kurallar, toplumlarin hayatlarinda görülen ilerleme, gerileme ve hatta yok olmada geçerli olan ilahî kanunlar demektir.

Terim olarak sünnet, söz, fiil ve takrirleri ile Hz. Peygamber'in Islam'i yasayarak yorumlamasi demektir. Bu anlamda sünnet, hadisten daha kapsamlidir. Nitekim "Size iki sey birakiyorum. Onlara siki sarildiginiz sürece yolunuzu sasirmazsiniz: Allah'in kitabi ve Resülü'nün sünneti.."1 hadisinde bu anlam açikça görülmektedir. Hz. Peygamber'e nisbet edilen her seyin yazili metni manasinda hadis, günümüzde sünnet yerine de kullanilmaktadir. Artik bugün hadis deyince sünnet, sünnet deyince hadis anlasilmaktadir. Sünnetin çogulu sünen oldugu gibi Hz. Peygamber'in söz, fiil ve takrirlerine ait hadisleri içeren kitaplardan bir kisminin adi da Sünen'dir.

Baslangiçta hadisin, Hz. Peygamber'in sözlerini, sünnetin ise, fiil ve uygulamalarini ifade etmek için kullanilmasi, hadisi sünnetten ayri düsünmek için yeterli degildir. Bu birlik, sünnete, kendine ait olmayan bir unsuru yamamak, ona kendisinden olmayan bir seyi katmak manasina asla gelmez. Bu yöndeki müstesrik iddialarina kulak asmamak gerekir. Zaten sünnet, hadis kitaplarinda gördügümüz hadis metinleri degil, onlarin ifade ettigi manalardir.

Sünnet, Kur'an'in açiklayicisi oldugu için Kur'an-i Kerîm'den hemen sonraki ikinci delildir. Kur'an, okunan vahiy; sünnet, rivayet olunan vahiy 2; hadis ise, "rivayet edilen sünnet" 3 demektir.

Hadis kitaplarimiz, rivayet olunan vahiy demek olan sünnetin yazili belgeleri ile doludur. Bu belgelerin niteliklerine göre farkli ve özel terimlerle ifade edilmesi ve degisik hükümlere baglanmasi ilmî bir meseledir. Bu nitelikleri ve terimleri Hadis Usulü Ilmi tayin ve tesbit etmektedir


Saat: 20:02

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.