Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Din Ve Maneviyat > İslamiyet
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

İnsanın dinsiz yaşaması mümkün müdür?

İslamiyet kategorisinde açılmış olan İnsanın dinsiz yaşaması mümkün müdür? konusu , ...


Like Tree4Beğeni
  • 1 Post By Sultan ŞAH
  • 2 Post By FeCr
  • 1 Post By Hacı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 01.12.2013, 21:37   #1 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Post İnsanın dinsiz yaşaması mümkün müdür?

İnsanın dinsiz yaşaması mümkün müdür?

Dinsiz insanların varlığı, insanın dinsiz yaşayabileceğini göstermektedir. Ancak bir toplum, toptan dinsiz kalmaya devam edemez.

Denilebilir ki, din duygusu, yani bütün varlıkların üstünde sonsuz bir güce sahip aşkın bir varlığa tapma duygusu insanların yaratılışında vardır. Bu duygunun tesirinde kalmayan kimse yoktur. Bu sebepledir ki, gerçek mabudu bulmayanlar, yanlış mabutlar edinirler. Güneşe, aya, yıldıza, taşa, ağaca tapmaya başlarlar. Bu da bir nevi dindir.

“Baksana kendi heva ve hevesini ilah edinen, ilmi olduğu halde Allah’ın kendisini şaşırtıp, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözlerine de perde çektiği kimsenin haline! Hakkı görmemekte ve azgınlıkta ısrar etmesi sebebiyleAllah’ın şaşırttığı bu kimseyi kim yola getirebilir? Düşünmüyor musunuz?” (Casiye, 45/23) mealindeki ayette, putçuluk ve başka yanlış din sahipleri gibi dinsizlerin de heva ve heveslerini ilah edindiklerini ve dolayısıyla bir nevi dinsizlik dinine sahip olduklarını göstermektedir.

İnsanın yeryüzünde var oluşundan beri, asırlardır süregelen yaşantısına bakıldığında onun hiçbir zaman dinsiz yaşamadığı görülecektir. Gerek antropoloji, gerekse psikoloji ve sosyoloji çalışmaları bu gerçeği ortaya koymuştur. İnsanlık tarihi araştırmalarında, mutlak manada dinsiz bir millet görülmemiştir; herhangi bir insan ırkı ve toplum incelendiğinde orada, basit ve batıl da olsa bir dine, bir ilâh fikrine rastlanmıştır.

Ruh ve beden gibi, maddî ve manevî unsurları bünyesinde barındıran insanoğlu, bir yandan maddî varlığının devamı için uğraşıp çabalarken, öte yandan rûhî gıdası olan inanç duygusunu tatmin gayesiyle, bazen gökteki güneşe, aya ve yıldızlara; bazen de yeryüzündeki ateşe, hayvanlara ve mukaddes tanıdığı bir takım varlıklara tapmıştır. Irkları, devirleri ve ülkeleri ayrı, birbirini tanımayan insanlarda görülen bu mutlak inanç birliği, din fikrinin genel, Allah inancının da fıtrî (doğuştan) olduğunu ispat etmiştir. (bk. Ay, Mehmet Emin, Çocuklarımıza Allah’ı Nasıl Anlatalım, s. 13-14, Timaş Yayınları, İstanbul, 1994)

Kur’ân-ı Kerim’deki “Her ümmetin bir Peygamberi vardır.” (Yunus, 10/47) âyeti toplumların dinsiz ve peygambersiz yaşayamayacağına işaret eder. Yine Hz. İbrahim (a.s.)’in yaratıcıyı arama ve bulmasını ifâde eden Kur’ân âyetleri de (bk. 6/76-79; 21/58-67; 26/70-82) insanların dine olan ihtiyacını ve fıtratındaki manevî duygularla Allah’ı tanıyabileceğini açıkça gösteriyor.

Din duygusunun vazgeçilmez bir hususiyet olduğunu görmüş olmalıdır ki, bir Yunan ahlâkçısı olan Plutargue şunları söylemektedir: “Dünyayı dolaşınız, duvarsız, edebiyatsız, kanunsuz, servetsiz beldeler bulacaksınız, fakat mabetsiz, mabutsuz beldeler bulamayacaksınız.” Buna göre, mabet ve ma’bûda bağlılık ihtiyacı, insanlığın yaratılışında mevcut ortak bir özellik arz etmektedir. (Mürsel, Safa, Bediüzzaman Said Nursi ve Devlet Felsefesi, s. 90- 91, Yeni Asya Yayınları, İstanbul, 1980)

Toplumların dinsiz kalamayacağı hususuna dikkatimizi çeken Mehmet Akif Ersoy dinin sosyal yönden gereğinin şu mısralarında ifade eder:

“Her cemaatten beş-on dinsiz zuhur eyler, bu hal
Pek tabiîdir. Fakat ilhâdı bir kavmin pek muhal.
Hangi millettir ki, efrâdında yoktur hiss-i din?
En büyük akvâma bir bak, dîni her şeyden metîn.” (Safahat (Üçüncü kitap), Hakkın Sesleri, s. 258, 9 Mayıs 1329)


İnsan, mahiyetine bakıp düşündükçe başıboşluk içinde yaşayamayacağını idrak edecektir. En dinsiz insanlar bile dine sığınmaya mecburdur. Çünkü insan âciz olduğu için hadsiz düşman ve ihtiyacına cevap veren bir gücün himayesine sığınmaya muhtaçtır. Ayrıca kalbindeki ebediyet isteğini de tatmin etmek ister. İşte insanların bu arzularını tatmin eden yegâne kudret sahibi, Allah’dır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

FeCr beğendi.
__________________


Sultan ŞAH isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 01.12.2013, 21:46   #2 (permalink)
Cesareti ile yaşamayan esareti ile ölür

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İnsanın dinsiz yaşaması mümkün müdür?

Asla mümkün değildir..
İlahi bir din olmasa dahi insan,kendi başına din üreteceği için Allah gerçek olanı bizzat Zatı ile göndermiştir.İnsana da buna inanıp inanmamak kalmıştır.
Din insanın duruşudur,neye nasıl hüküm verdiğidir.Kendisinden zayıfa hangi gözle baktığının göstergesidir.Kul ise kullanılan demektir.Bir insan kim ya da ne tarafından kullanılıyorsa onun kuludur.
Eğer Allah'ın emirlerine uyup,kendinizi O'nun dileği dortultusunda kullanıyorsanız O'nun kulusunuz.Sizi cebinizdeki para kullanıyorsa siz paranın kulusunuz..bu kadar basit.
Bu kavramlar da 'din' üst başlığında toplandığı için ve insan da (neyi isterse istesin) bişeylerin peşinde koşacağı için,asla ve asla dinsiz yaşayamaz.

Teşekkürler paylaşım için

Jade ve Sultan ŞAH beğendi
__________________
''Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek''
FeCr isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 02.12.2013, 04:04   #3 (permalink)
Aktif Üye
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: İnsanın dinsiz yaşaması mümkün müdür?

Mümkündür efendim, gayet mümkün. Elbette burada dine ve dinsizliğe katılan anlam önemlidir.

Konu başlığı gayet açık : İnsanın dinsiz yaşaması mümkün müdür?

Bu ateizm mümkün müdür sorusunun başka bir çevirisidir. Düz mantık bakarsak eğer kendisini ateist olarak tanımlayan on binlerce insan var.

"İnanma duygusunun insanın 'yaratılışında' vardır " önermesi de uydurmadan ibarettir. İnsanın kararlarını ve bakış açısını etkileyen ve dönüştüren şey yaşadığı toplumun koşullarıdır. Hayattan bir haber olan küçük bir çocuğu dinselliğin/ muhafazakarlığın yüksek olduğu bir ortamda yetiştirirseniz, çocuğun onlardan etkilenerek büyümesi ve tercihlerini bu yönde kullanması olağandır. Keza bu çocuğun, dinselliğin düşük olduğu yada olmadığı bir ortamda büyümesi sonucu da tercihleri bununla paralel olacaktır.

Kaldı ki önerme baştan bazı olguları dayatan bir önerme. "İnanma duygusu insanın yaratılışında vardır" demek yaradılışı kabul etmek ve ilahi bir gücün varlığını başyan kabul etmek anlamına gelir.

roverinae beğendi.
Hacı isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 02:21