|
Kadınca Genel kategorisinde açılmış olan Hamilelik Öncesi | Hamilelik | Doğum Metotları konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
|
06.01.2017, 16:51 | #1 (permalink) |
Süper Üye | Hamilelik Öncesi | Hamilelik | Doğum Metotları Bebeğin doğum öncesi gelişiminde geçireceği en hayati aşama, anne adayının hamile olduğunu fark etmeden önce oluşuyor. Bu erken aşamada son derece bilinçli davranılması öneriliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökmen İyigün, anne adayının henüz hamile kalmadan önce alacağı bazı önlemlerin, bebeği bazı enfeksiyonlardan, hastalıklardan, besin eksikliklerinden ve çevresel hasarlardan koruduğunu söyledi.Op. Dr. Gökmen İyigün, kadınların hamile kalmadan birkaç ay önce mutlaka doktor kontrolünden geçmeleri gerektiğini anlattı: “Kadının hamile kalmadan birkaç ay önce doktor kontrolünden geçmesi son derece faydalı olacaktır.Kan grubunun kontrolü, Hepatit B ve kızamıkçık gibi hastalıkların geçirip geçirilmediğini anlamak üzere kan testi yaptırılmalıdır. Bütün hastalıklar hamilelik döneminde anne ve bebek için tehdit oluşturur. Hamilelik sırasında geçirilen bazı hastalıkların (su çiçeği, kızamıkçık, hepatit gibi) anne ve bebek sağlığı üzerindeki etkisi, hastalığın hamilelik dışında geçirilmesinden daha fazladır.Özellikle bebeklerde geri dönüşü olmayan sonuçlara, sakatlıklara yol açmaktadırlar ve çoğu zaman bebekler kaybedilmektedir.” Op. Dr. Gökmen İyigün, hamile kalmak isteyen ve bu amaçla doktora başvuran kadınların, bugüne kadar yaşadıkları sağlık problemleri ile ilgili olarak mutlaka doktoru bilgilendirmesi gerektiğinin de önemine dikkat çekti. Uygulanacak bazı testler ve alınacak önlemler • Jinekolojik muayene ile özellikle rahim ve rahim ağzının değerlendirilmesi • PAP Smear testi ile rahim ağzı kanseri açısından kontrol yapılması • İdrar testi, idrar incelemesi ile idrar yolu enfeksiyonları ve böbreklerle ilgili problemlerin tespiti • Anne adayının ve eşinin kan gruplarının belirlenmesiyle kızamıkçık, sarılık, taksoplazmozis gibi hamilelik sırasında geçirildiği takdirde bebekte anormalliklere yol açabilecek enfeksiyonlara karşı bağışıklık durumunun belirlenmesi • Kan basıncının (tansiyon) yüksek bulunması halinde hamilelik öncesinde gerekli önlemlerin alınması • Cinsel temas yoluyla geçen klamidya, üreoplazma gibi enfeksiyonların tespit edilmesi ve düşüklere yol açabilen bu enfeksiyonlara karşı hamilelik öncesinde gerekli tedavinin yapılması • Tiroit bezinin fonksiyonu ile ilgili problemler hamileliğin elde edilmesini ve sağlıklı bir şekilde devam etmesini engeller. Yüksek tansiyon veya şeker hastalığı gibi özel durumların hamileliği etkileyen unsurlar arasında yer aldığını belirten Op. Dr. İyigün, ailesinde genetik bozukluğa bağlı bir hastalığı bulunan ve 35 yaşın üzerinde olan kadınların bir genetik uzmanına başvurması gerektiğini açıkladı.Op. Dr. Gökmen, kadınların sağlıklı beslenme ve kilo dengesini koruyarak vücudunu hamileliğe hazırlaması gerektiğine de dikkat çekti: “Bazı hekimler hamilelikten üç ay önce başlamak üzere günde 400 mcg Folik asid (B vitamini) alınmasını önerir. Folik asid hamileliğin ilk üç ayı içinde oluşabilecek nöral tüp defekti adı verilen beyin ve omurilikteki bozuklukları önlemeye yardım eder.Folik asidi içeren besinleri de bol tüketmenizde fayda vardır. Bunlar portakal suyu, yeşil lifli sebzeler, kuru ve doğal baklagillerdir. Egzersiz yapmaya şimdiden başlayabilirsiniz ve hamileliğiniz süresince de çok ağır olmamak koşulu ile egzersize devam edebilirsiniz. Sigara ve alkol kullanıyorsanız bunları kesmelisiniz çünkü bebek üzerinde zararlı etkileri vardır.” Hamile kalmak isteyen kadınların doktora danışmadan ilaç kullanmaması gerektiğini de belirten Op. Dr. İyigün, bir hastalığı sebebiyle ilaç kullanmak zorunda olan kadınların da kullandığı ilacı doktoruna mutlaka bildirmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Epidural (peridural) anestezi ya da sık bilinen adıyla “ağrısız doğum”, doğum eyleminde veya sezaryan operasyonunda ağrı hissini ortadan kaldırmak için kullanılan özel bir bölgesel anestezi şeklidir.Genel anesteziden farkı anne adayının işlem esnasında uyanık olması ve etrafında olup bitenleri tümüyle algılamasıdır. İstenmeyen etkiler açısından genel anesteziye göre oldukça güvenli bir yöntemdir. Hamile kaldınız, doğum yapacaksınız; “Nasıl doğurmalıyım, sezaryen mi, normal doğum mu yapayım ?” derken epidural analjezi diye bir yöntem olduğunu duydunuz. Bu şekilde ağrılarınızı hissetmeden hem normal hem de sağlıklı bir şekilde bebeğinize kavuşabileceğinizi öğrendiniz. Ama yine de merak ediyorsunuz: neler yaşayacağım, neler hissedeceğim, veya bana neler yapılacak? Hamileliğinizin son haftalarında yalancı doğum sancılarınız olabilir.Bu sancılar yoğunlaşınca kadın-doğum uzmanınızı arayıp sancılarınızın sıklığını ve şiddetini tarif edersiniz. “Gel bir göreyim” veya “ hastaneye git, bir muayene etsinler” diyecektir. Hastaneye giderken, önceden tanışıp telefonunu aldığınız anestezi uzmanınızı arayıp hastaneye gitmekte olduğunuzu haber vereceksiniz. Hastaneye vardığınızda kendi doktorunuz veya nöbetçi doktor veya ebe sizi muayene edecek ve tuşe sonucunu (doğum kanalı açıklığı ve efasman da denilen collum silinmesi yüzdesini) ölçecek. Kanal açılığı 4 cm ulaşınca anestezi doktorunuz gelip sizi müdahale odasına götürecek ve ana menüde Nasıl Uygulanır? sekmesinde ayrıntılı olacak anlattığımız işlemleri yapacak.İşlemden sonraki 10-15 dakika içinde her gelen ağrı bir öncekinden daha hafif olacaktır. Daha sonra da sancınızın ağrısını duymayacak, sadece karnınızda kasılma hissedeceksiniz. Uygulamadan sonra jinekologunuz doğum kanalı açıklığınızı tekrar ölçmek isteyebilir. Sonra yürüyerek odanıza döner, tam açıklığa kadar geçen zamanı odanızda dolaşarak geçirebilirsiniz. Bu arada ihtiyaç olursa epidural kateterden ek doz yapılabilir. Doğum zamanı gelip, çıkım aşaması için sizi doğumhaneye aldıklarında karnınızdaki basıncı biraz daha sık ve kuvvetli hissedersiniz. Doğum pozisyonu verildikten sonra genellikle her 1-2 dakikada bir sancınızı, kasılma ve baskı olarak karnınızda ve kasıklarınızda hissedince sizin de eş zamanlı olarak ıkınmanız ve bebeğinizi dışarı doğru itmeniz istenecek. Baskı geçince derin ama yavaş nefesler alacak bir sonraki kasılma için kuvvet toplayacaksınız. Her kasılma ve eşzamanlı ıkınmanız sizi bebeğinize bir adım daha yaklaştıracak ve yavrunuz doğum kanalından aşağıya kayıp en sonunda kuvvetli bir ıkınma ile dünyaya gözlerini açacak. Size de o güzelliği kucağınıza alıp tüm çektiklerinizi unutmak kalacak . Doğumdan sonra sırtınızdaki epidural kateter canınız hiç yanmadan çekilip çıkarılacak. Ve siz, hiç ağrı sancı çekmeden normal hayatınıza dönecek, anneliğe alışacaksınız. İşlem 3 aşamada gerçekleşir: 1.aşamada annenin sırtında uygulama yapılacak bölge, antiseptik bir sıvı ile silinir ve steril örtüyle örtülür. Bu enfeksiyonu önlemek içindir.Sıvı oda ısısında olduğu için anneye biraz soğuk gelebilir. 2.aşamada cilt ve cilt altı çok ince bir iğne ile uyuşturulur. Bu şeker hastalarının (Diabetlilerin) kendilerine insulin yaparken kullandıkları çok ufak bir iğnedir. Bu iğneyi, anne adayı bir sivrisinek ısırığı kadar hisseder. 3. aşamada ise epidural sahaya ucu künt bir iğne (tohy iğnesi) yardımıyla kateter yerleştirilir ve ilaç verilir. Özellikle bu aşamada annenin birkaç dakika kıpırdamadan durması çok önemlidir. Kateter yumuşak bir maddeden yapılmış, balık oltası (misina) kalınlığında incecik bir sondacıktır. İlk yapılan ilacın etkisi geçince ilave ilaç yapılabilmesi için yerleştirilir. Kateterin dışarıda kalan kısmı alerji yapmayan özel flasterle omuza kadar yapıştırılır. Buradan ihtiyaç duyuldukça ara ara ilaç verilebildiği gibi önceden programlanmış otomatik pompalarla sürekli belirli doz ilaç ta verilebilir.Anne adayı ihtiyaç hissettiğinde bu pompaya bağlı bir düğmeye basarak kendiye ek doz yapabilir. Buna Hasta Kontrollu Analjezi (HKAveya PCA) denir.Bu kateter, doğumdan sonra annenin ağrısı kalmayınca hiç can yanmadan kolayca çıkarılır. Kimlere Uygulanmaz ?
|
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |