Derin bir pınardan

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Tanrı dedi ki:

Bugün sessizce, içinizden konuşun siz. Bazı düşünceleri kelimelere dökmeden bırakın. Düşüncelerinizi başkalarına aktarmakta elbette ki hayır vardır ama düşüncelerinizi başkalarına iletmemek de faydalıdır ve işe yarar. Düşüncelerinizin bir öğün yemekmiş gibi herkese her zaman sunulması gibi bir zaruriyet yoktur. Bazen de sadece sessiz kalın. Konuşmaktan ziyade dinlemek için kendinize fırsat verin.

Ayrışıp çözülmeleri, açıklığa çıkmaları için düşünceleri serbest kılabilirsiniz. Kelimelerden daha derin olan bir düşünce vardır. Kelimelerden daha derin bir şey vardır. Kelimelerden ve düşüncelerin döne döne yükselen vibrasyonlarından daha derin bir şey vardır. Tüm düşüncelerin kaynak bulduğu zengin bir yer vardır.

Düşünceleri, ocağın harareti ile kaynayan ve kabarcıkları yüzeye çıkan suya benzetebilirsiniz. Oysa düşünceler, ısının eşit olduğu, serin bir yerden kaynak bulurlar. Düşüncelerin, devamlılıklarını sağlamak için harici itkilere ihtiyacı yoktur, düşünceler farklı seviyelerden kaynak bulurlar. Farklı zeminlerden, farklı katmanlardan yükselirler. Düşünceler henüz düşünce olmadıkları, ama belirli bir enerji halinde bulundukları bir yerden husule gelirler. Yüzey seviyesinde ise düşünceler diğer düşüncelerden çıkış yaparlar. Bir düşünce aklınıza bir diğerini getirir, düşünceden düşünce doğar. Düşüncelerin gerçekten de bir nihayeti yoktur.

Tanrıyazım’ın (Godwriting) ortaya çıktığı seviye bizim sıradan düşünceler dediğimiz seviyeden daha derin bir yerdir. Elbette ki vaziyet budur. Vaziyet böyle olmak zorundadır. Kelimeler de aynı olabilir, fakat derin düşünceler Kaynak dahilindeki derinlikten ortaya çıkarlar, kafanızın tepesinden değil. Tüm düşünceler nihayetinde derinden yükselirler ve düşünceler olgunlaşmış, tam olarak ortaya çıkmış görünseler de düşünceden çok daha derin bir yer vardır. Ender düşünceler Kaynağın daha derindeki kalbinden mi ortaya çıkar?

Düşünceler altın aramak için yapılan maden kazılarıyla mukayese edilebilir mi? Aslında düşünmek maden kazısı yapmaktan daha kolaydır. Düşünmek çok daha çabasızdır.

Şimdi; düşünce sürecine bakışımızla birlikte derindeki bir pınara bakıyoruz Biz. Herkesin derinliklerinde bir düşünce mıknatısı vardır. Derin düşünceler yüzeyde durmazlar, ama derin düşüncelere erişmek mümkündür de.

Düşüncelerin bir asansörle hareket ettiğini söyleyebiliriz. Başlangıcı onuncu katta olan ekspres bir asansör size birinci katın yolcularını getirmez.

Tüm bu söylediklerime rağmen, siz yine de düşüncelerin nereden kaynak bulduğu üzerinde çok düşünmeyin.

Öncelikle, düşünceleriniz tam da sizin düşünceleriniz değildir. Düşünceler dolaşım yaparlar. Bir bakıma da aslında hiç düşünüyorsunuzdur. Derinlere uzanır ya da kazar, eşelersiniz ve bir düşünceyi çeker çıkarırsınız. Düşünceler daha ziyade halkın ortak malları gibidir. Dahilinizde yükselen düşünceleri ise siz filtrelersiniz.

Aklınızda bir düşünce doğduğu sözü ise yerinde bir ifadedir. Düşünceler güneş gibi doğarlar. Fikirler güneş gibi doğarlar. Durum bu değil midir? Düşünceler kolaydır. Bir çabayla gelmez onlar. Aniden beliriverirler.

Düşünmek hatırlamakla aynı şey midir? Elbette, bazı anıları hatırlarsınız ve yüzeysel düşünce seviyesi kabilinden de olsa bazılarını unutursunuz. Birisinin adını ya da öğlen ne yediğinizi hatırlayamazsınız.

Tüm düşüncelerimin bir yerdeki bir sandığın içinde durduğunu söylemek de mümkündür. Bu sandığın nerede durduğunu tam olarak bilmezsiniz ama bazen bu sandığa uzanır ve içinden bir düşünce çeker çıkarırsınız.

Tüm düşüncelerin o kadar da istemli, bilinçli olmadığını ve tüm düşüncelerin bir düşünce membasından kaynak bulduğunu söylüyorum.

Size artık faydası olmayan düşünceleri bırakabileceğinizi, atabileceğinizi söylediğimde, bu düşünceyi artık sizi yenilerini düşünmekten alıkoyamayacağı bir çöp bidonuna atarken imgeleyin kendinizi. Sonrasında sadece farklı bir şekilde düşünmekle kalmayacak farklı bir şekilde de görüp anlayabileceksiniz. Öyleyse idrak bir düşünce midir yoksa bir düşünceler kombinasyonunun sonucu mudur?

Kafanız iyice bir karıştı mı? Önemli değil.

Önemli olan yeni bir tarzda, yeni şeyler düşünebileceğiniz ve yeni bir şekilde, aydınlık içinde, idrak edebileceğinizdir. Yeni düşünceler düşünmek demek taze düşünceler bulmak demektir. Tüm düşüncelerin o kullanılmışlar tenekesine atılması gerekmez, atılacak olanlar o güne hizmet etmiş ve yeni filizler için gübreye dönüştürülmeye hazır olanlardır.

Çeviren: Engin Zeyno Vural