Hayatın büyük sırlarından biri

[Jineps]

Hayatın büyük sırlarından biri



Tanrı dedi ki:

Herkes sorumluluk aldığı zaman suçlama hissi ortadan kalkar. Size düşen, size ait olan bir sorumluluktan dolayı bütün herkesi suçlama huyu da nedir böyle? Sorumluluk almak özgürleştiren bir şeydir. Yük değildir. Sorumluluk alın o zaman yükler olmaz. Sorumluluğunuzu yerine getirdiniz mi yük mük kalmaz. Sorumluluk almak her öğünden sonra bulaşıkları yıkamak gibidir. Öteki türlü bulaşıklar birikirler. Sorumluluk bir başkasının üzerine yıkıldı mı, bir başkasına kakalandı mı ağır bir yük haline gelir.
Sorumlu olduğunuz fikrinden yola çıktığınız, bunu benimsediğiniz zaman aklınızdaki düşüncelere, fikirlere de sahip çıkmış, onları gözetmiş olursunuz; nihayetinde bu düşünceler de aklınızda yığılıp kalmaz, hayata geçerler. Sorumluluk aldığınız zaman suçlamazsınız. Kendinizi de suçlamazsınız. Sadece neye önem verilmesi, ihtimam gösterilmesi gerekiyorsa onları önemser özgür olursunuz.
Başkalarını suçladığınız zaman hayat koyu, kesif bir hal alır, akışkanlığını kaybeder, zorluklar da kendi kendilerini çoğaltıp arttırırlar.
Sorumluluk almak, yazdıklarınızı kontrol etmek gibidir. Yazım hatası yaptığınızda kimseyi suçlamazsınız. Kendinizi de suçlamazsınız. Bir kalem alır, hatalı kısmı siler ve yerine doğrusunu yazarsınız. Bir hata yapılmış sonra da düzeltilmiştir. Vicdan azabı yoktur. Suçluluk duyacak bir şey yoktur. Bir hata yapılmış ve o hata düzeltilmiştir.
Eğer hiçbir şey yapmazsanız hatalar da olmaz. Ama hiçbir şey yapmadığınız zaman bir birikim oluşur ve yapmanız gereken çok fazla şey ortaya çıkar, bu durumda kendinizi ve başkalarını suçlayabilirsiniz. Suçlamak bir ihlal, bir tecavüz şeklidir. Sorumluluk almaksa ayak uydurmanıza, devam etmenize yardımcı olur. Sorumluluklarınızı yerine getirerek yola devam edersiniz. Bagaj yoktur.
Sorumluluk almanın harika tarafı böylelikle dünyayı değiştiriyor oluşunuzdur. Dünyayı suçlamadan, itham etmeden düşünün yeter ki.
Ortalığa saçılmış toz toprak olduğu zaman bunları toplarsınız. Tozu toprağı ortada bırakmazsınız ve temizleme sorumluluğunu üstlenirsiniz. Bu sorumluluk almaktır. Suçlamak ise zaman kaybıdır, enerji ve kaynak israfıdır. Sorumluluk almamak bir yüktür.
Canlarım, suçlamakla mesuliyet almak arasındaki farkları belirlemek bir gerekliliktir. Suç atmak, itham etmek sizi olduğunuz yerde bırakır. Sorumluluk almak ise sizi ileriye götürür.
Sorumluluk almamak birikim yaratan bir şeydir. Enerjinize ket vurur, bloke eder. Bir başkasına suç atarak, kabahat bularak, dünyayı, kaderi ya da bir başka şeyi suçlayarak sorumluluktan kurtulamazsınız. Bunun aksini düşünmüş olabilirsiniz ama sorumluluk almak dünyadaki çok önemli bir anahtardır. Sorumluluk aldığınız zaman hiç kimseyi suçlamazsınız. Kendinizi de suçlamasınız. Hiç kimseyi suçlamazsınız. Sorumluluk budur. Mesuliyet almaktır. Sorumluluk duygusu hayatı ileri götürür.
Sorumluluk almak harikulade bir şeydir. Muazzam bir keşiftir. Hayatın büyük sırlarından biridir. Hiç kimse paçayı sıyıramaz.
Suçlamak korkudan kaynak bulur. Sorumluluksa öne geçer, ileri gider. Suçlamak, sorumluluğu reddeder.
Eğer okula giden bir çocuk öğrenmiyorsa öğretmen sorumludur. Çocuk sorumludur. Sınıftaki her çocuk sorumludur. Sorumluluk belki de paylaşmanın öteki adıdır. Sorumluluk elbette paylaşılan bir şeydir. Derslerini öğrenmeyen, çalışmayan çocuğun tembel olduğunu söylemek de suç atmanın bir yoludur. Çocuk tembel olabilir ama öğrenmesi ya da öğrenmemesi konusunda tembellikten başka şeyler de söz konusudur, fazlası vardır. Çocuğun öğrenmesi denli tembelliğinden de herkesin sorumlu olduğunu göz önünde tututun. Herkes sorumluluk aldığında hayat daha kolaydır.
Birisi ağır bir yük taşırken ona yardım ederseniz yük yarıya iner. Birisi o ağır yükü taşırken yardım etme fırsatını es geçerseniz, siz de o yükü taşırsınız. İşi yarım bırakmamak, sonuna kadar gitmek daha hayırlıdır. Karşılaştığınız insanlara yardım edin siz.
Çeviren: Engin Zeyno Vural