Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   Kişisel Gelişim (https://www.forumaski.com/kisisel-gelisim/)
-   -   Yüreğinizden dünyaya (https://www.forumaski.com/kisisel-gelisim/123958-yureginizden-dunyaya.html)

Jineps 31.07.2014 20:20

Yüreğinizden dünyaya
 
Yüreğinizden dünyaya

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Tanrı dedi ki:

Hayatta olup biten olayları ölçüp tarttığınızda, bunları değerlendirmeye tabi tuttuğunuzda kendi ayaklarınıza ağırlık bağlamış, üzerinize yük bindirmiş olursunuz. Hayatınız bir ölçek meselesi haline gelir. Ölçüp biçtiğiniz zaman hayatınızın güneşini kesip onu gölgelemiş olursunuz. Hayat ölçülmeden, kriterlere bağlanmadan yaşanmalıdır. Hayatınızı ölçüp tartmak, şunu bunu sayıp dökmek üzerinize ağırlık yükler. Siz habire sayıp muhasebe yaparken hayatınız nasıl hafif olabilir ki?
Hayat dahilinde mukayeseler yaptığınızda küçük, karanlık bir odadasınızdır sanki; sayım odasıdır bu. Saymak, ölçmek, tartmak sizi miyop yapar, uzağı göremezsiniz. Oysa vizyonun genişlemesi gerekir. Vizyonunuz ileriye gitmek, genişlemek zorundadır. Görüş alanınız daracık bir alanda kapalı tutulamaz.
Görüş alanınız gökyüzündeki yıldızlar gibi yüksek olsun, buna imkan tanıyın. Vizyonunuzun ışık saçması gerekir. Işıksa doğası gereği geniş yerlere ulaşır, uzaklara gider o. Vizyonunuzu genişletin siz. Maziyle bağınızı koparın. Daha geniş bir ufka ayak basın. Daha engin bir dünya yaratın.
Hayatın daracık alanlarda gıdım gıdım yaşanması murad edilmez. Engin bir alan vardır sizin için.
Düşünceleriniz ışık hızıyla yol alırlar. Hangi mesajları verdiğinizi düşünün.
Korku mesajları göndermeyin. Sevgi mesajları verin. Dünyaya yüreğinizden verdiğiniz sevgi mesajlarıyla düşman kalmaz artık. Düşman mevhumu salt kurgudur. Sizse gerçek sevginin kurmaca, uydurmaca bir şey olduğunu düşünmüş olabilirsiniz. Eğer böyle düşündüyseniz, bu düşüncenizi geriye sarın. Tersine çevirin.
Hoş geldin demeye, buyur etmeye layık olan şeylere hoş geldin deyin, bunları buyur edin siz. Layık olmayanlara da bir hoşça kal öpücüğü verip veda edin.
Karanlık düşüncelere saplanıp kalmayın, bunları eşeleyip kurcalamayın. Kendinizi bunlarla kuşatıp sarmalamayın. Kendinize ızdırabın vibrasyonunu niye çekesiniz ki? Güzelliği ve tüm diğer iyi şeyleri çekin. Burada düşüncelerinizden söz ediyorum canlarım. Düşünceleriniz olacakların, başa geleceklerin öncüsü, işaretçisidir.
Bu her zaman böyle işlemez mi? Evet ve siz de bu konuda hesabınızı şaşmış, sayıyı unutmuş haldesiniz.
Sahip olduğunuz nimetleri, kutsamaları sayın, diğer her şeye de boş verin, bırakın. Hayatınıza çamur atmayın, onu kötülemeyin.
Sözlerin, söylenenlerin vibrasyonunu dikkate alın. Belirli vibrasyonlar belirli sözleri yaratırlar. Siz yüksek vibrasyonlardan yana bakın, bunların arayışında olun ki düşünceleriniz gittikleri her yere bir kutsama sağanağı götürsünler. Düşüncelerinizin vibrasyonları er ya da geç döner size.
Burada kasıt size suçluluk duygusu yüklemek değildir. Hangi kapıdan girmek lazım, sadece bunu gösteriyorum size Ben. Düşüncelerinize yol göstermesi, rehber olması için aydınlık, ışıldayan kapıdan girin. Arkasında karanlığın ortaya çıkamayacağı, karanlığın barınamayacağı aydınlık, parıldayan kapıdan girin. Girişi perdeyle örtülmüş bir mağara bulunabilir oralarda. İçerisi karanlıktır, içeri girmeyin. İzleyeceğiniz güneşli, aydınlık pek çok yol varken o mağaraya niye giresiniz?
Şurası kesin ki karanlığın sizi takip ettiği bazı günler, dönemler varmış gibi geliyor size. Ayak izlerinizi tekrar tekrar izleyemezsiniz. Sadece şimdi seçim yapabilirsiniz.
Buzların erimesi biraz zaman alır. Güneşin ışıkları eritecektir onları.
Şimdi de muhtemelen herkesin hayatına arada sırada biraz yağmur düştüğünü söyleyeceksiniz. Sizin kanaatinize göre hiç kimse bundan kaçamaz, değil mi? Er ya da geç bir yakınınız ölür ve siz de sadece mahrum kalır, yas tutarsınız düşünceleriniz böyle diyor işte. Sevdikleriniz bu Dünyadan geçip gidecektir. Ama böyle bile olsa mahrumiyetin, yas duygusunun ilanı halinde olma zorunluluğunuz yoktur. İnsaflı olabilirsiniz. Kendinize karşı insaflı olabilirsiniz. Sıradan dünyevi düşünceleri taşımak zorunda değilsiniz. Kalp acısına, eleme, kedere karşı muzaffer olabilirsiniz. Şafak vaktini, güneşin doğuşunu ilan edebilirsiniz. Dilediğiniz şeyi ilan edebilir, haber verebilirsiniz. Öyleyse şimdi sadece memnuniyetle karşıladığınız, canı gönülden “hoş geldin” diyebildiğiniz şeyleri ilan edin, bunları ifade edin siz.
Yeterince hüzünlenmediniz mi, yeterince acı çekmediniz mi? Dahasını kim ister ki? Bunun yerine mutluluk isteyin siz, mutluluğun talebinde olun. Ne olursa olsun mutluluğu talep edin. Eğer kendiniz için mutlu olamıyorsanız bir başkası için mutlu olun o zaman. Başkaları yola devam etmektedir. Hayatın tek varış noktası, tek zirvesi hayattır yine. Dolayısıyla sessizce, sakince yol almaya devam edersiniz sizler, ta ki Dünya’dan ayrılma sıranız gelene kadar. Ve ayrılma zamanı geldiğinde bunun için de mutlu olun, zira şimdi önünüzde daha büyük bir macera vardır.
Çeviren: Engin Zeyno Vural


Saat: 11:36

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.