Olmuyor mu ?

[Narsinha]

“Olmuyor” mu dedin?

İlk olarak şu konuda anlaşalım başarı ya da başarısızlık olarak değil, sonuç olarak ele alacaksın hayattaki durumları.

“İyi ama olmuyor işte” mi diyorsun?

Vardığın sonuçları incelerken unutmaman gereken soru şu olmalı.”Elimden geleni yaptım mı?”Hayatta senin çabaların dışında değişen durumlar olduğunu unutmamalısın.
“İyi ama…” burası, senin susup sakince dinlemen gereken bölüm.

“Elimden geleni yaptım ama yinede sonuç başarısız” diye geçiyor aklından muhtemelen. Evet, yapmış olabilirsin ama bu durumda öğrendiğin yeni bir şey var: Sen elinden geleni yaparken istediğin sonucu elde edebilmek için çevrenin şartlarına göre de esnek olmalısın. Çünkü “sonuç” da o şartlarda söz sahibi. Peki, şimdi ben sana soruyorum. Yeni yapacağın hamle için seni istediğin şekilde bir sonuca götürecek bir tecrübe edindin. Neyi nasıl yapman gerektiğine dair bir fikrin daha oluştu. Kârdasın… O zaman sonucunda başarı da var. Yoksa sonuçların başarı durumu nerden bakıldığına göre değişiyor mu?

“Başarısızlık, yeniden ve daha zekice başlayabilme fırsatından başka bir şey değildir.”demişti Henry Ford. İşte yaşadığın hayatı belirleyen faktör, bu! Şuanda bulunduğun yere ve elde ettiğin sonuçlara seni getiren geçmişte elde ettiğin sonuçlara hangi gözle baktığındır. Neden Kayseri de girişimci insan sayısı çok fazla diye düşündün mü hiç? Damarlarında o ticaret kanını taşıyan bir arkadaşın olmuşsa mutlaka anlamışsındır. Çünkü akıllarında genelde şu soru vardır: “Ben bunun pazarlamasını yapıp nasıl para kazanırım?/Ben bu durumdan nasıl para kazarım?” İşte beklide yapılması gereken bu ”Ben bu durumu nasıl başarılı bir sonuç için kullanabilirim?” Sermayesi sen, iş gücü sen, patronu sen… Ama en önemli rakibin, yine sen…

Aklıma gelmişken bir de tüyo vereyim sana: Eğer insanlar sonucunun başarılı olacağından emin olsalar, hayatta hiç tereddüt etmeden yapmak istedikleri şeyi yaparlardı. Ancak insanlar “başarısız” olmaktan çekinir. Bunun doğal sonucu olarak hayatta “başarı” elde edenler “başarısız” olmaktan hiç çekinmeyenlerdir. Çünkü onların bakış açısında hep bir “başarı” vardır. Şimdi sana soruyor ve susuyorum:

Sen hangi tarafta olmak istiyorsun?