Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   Kişisel Gelişim (https://www.forumaski.com/kisisel-gelisim/)
-   -   Mucizeler Gerçek Olgulardır (https://www.forumaski.com/kisisel-gelisim/91565-mucizeler-gercek-olgulardir.html)

Jineps 20.02.2014 13:59

Mucizeler Gerçek Olgulardır
 
Mucizeler Gerçek Olgulardır

Mucizeler gerçek olgulardır. Bütün gelenekler mucizelerin varlığına işaret eder fakat farklı diller kullanırlar.

Arzulanan bir sonuç dramatik bil şekilde ortaya çıkarsa bu olaylara mucize deriz: Kötü bir hastalıktan kurtulmak maddesel zenginliğe sahip olmak veya amacımızı bulmak istiyoruz Sonra bu olaylar gerçekleştiğinde "ne mucize!" diyoruz. Birinin bir niyeti bir arzusu veya düşüncesi var ve bu gerçekleşiyor.

O zaman mucize bir insanın ruhsal alana girip kaderini gerçekleştirmek için niyetini uygulama yetisine sahip olduğunda gerçekleşenlerin dramatik bir örneğidir.


Gözle görülür bir tesadüf örneği ..::

"David Joanna adında bir kadına âşıktı. Tamamen âşıktı ama evlenme teklif etmeye çekiniyordu. Sonunda David Joanna´yı bir parka davet edip evlenme teklif etmeye karar verdi.

Hâlâ teklif konusunda endişeliydi ama o sabah her şeyin iyi olacağı hissi ile içini huzur kaplamış olarak uyandı. David piknik örtüsünü serip soruyu sormak için cesaretini toplamaya çalışırken reklam şeridi taşıyan bir uçak üzerlerinden geçiyordu. Joanna yukarı baktı ve "reklamda ne yazıyor merak ettim" dedi.

David düşünmeden birden "Joanna evlen benimle diyor" deyiverdi. Daha yakından baktılar ve gerçekten de JOANNAEVLEN BENİMLE yazıyordu. Joanna David´in kollarına atıldı birbirlerini öptüler ve David o anda kendisi için doğru olanın Joanna ile evlenmek olduğunu anladı.

Ertesi gün yerel gazetede başka birinin de Joanna adındaki kız arkadaşına evlenme teklifi ettiğini öğrendiler; uçak David için doğru zamanda üzerlerinden geçmişti. Bu gözle görülür tesadüf David´in geleceği için bir ipucu bir mucize idi. İkisi bugün hâlâ mutlu bir evlilik yaşıyor. ""

Ruhanilikle ilgilenmeyen insanlar bu tip olayları şansa atfederler. Kişisel olarak ben "şans" ın en azından genellikle açıkladığımız anlamda bununla bir ilgisi olmadığına inanıyorum. Çoğu insanın şans dediği şey niyetimizin gerçekleşmesiuyumun hayata geçmesinden başka bir şey değildir. Louis Pasteur mikropların hastalığa yol açtığını keşfeden bilim adamı"Şans hazırlanmış akıllara iyilik yapar" demiştir.

Bu basit bir denkleme dönüştürülebilir: Fırsat + hazırlık = Şans. Senkro-kader dersleri ile bu tamamen mümkündür öyle bir akıl hali yaratmayı sağlar ki hayatta size fırsatlar sunan anlar olduğunu görmeye başlarsınız ve bunları fark edip harekete geçtiğinizde her şeyi değiştirirler. "Şans" modern dünyada mucizeviliği tanımlamada kullandığımız sözcüktür.

Uyum anlamlı tesadüf mucizeler şans tüm bunlar aynı olgunun farklı terimleridir. Gördüğümüz gibi vücudun zekâsı tesadüf ve uyum yoluyla işler. Ekosistem doğanın genişletilmiş zekâsı ve hayatın muhteşem ağı da... evrenin temel zekâsı gibitesadüf ve uyum yoluyla işler.


Tesadüfleri hayatın fırsatları olarak görmeye başladığınızda her tesadüf anlamlı hale gelir. Her tesadüf yaratıcılık için bir fırsata dönüşür. Her tesadüf evrenin sizin için niyetlendiği insan olma fırsatına dönüşür.


Senkro kaderin gerçeği budur tüm evrenin toplamı sizin kişisel kaderinizi yaratmak için işbirliği halindedir. Bunu yapmak için"rastlantısal olmayan sınırsız bağlantılar" kullanır. Rastlantısal olmayan bağlantılar nelerdir? Hayatımızdaki tüm ayrık olaylara çok derinden bakarsak hepsinin kişisel bir kaderle örülmüş bir tarihi vardır. Rastlantısal olmayan olayların bir sebep sonuç ilişkisi olmadan en azından yüzeyde direkt birbirine bağlı olduğu anlamına gelir. Latin söylemindeki anlamı ile "sebep olmadan".



Hayatımızda olup biten her olayın arkasındaki karmaşık gücü hayal dahi edemeyiz. Kaderi veya karma ağını ören tesadüfler komplosu vardır ve bunlar bir bireyin kişisel yaşamını yaratır benimkini veya sizinkini.

Günlük hayatımızda uyumu yaşamamamızın tek sebebi onun gerçekleştiği seviyede yaşamamamızdır. Genelde sadece sebep sonuç ilişkilerini görürüz: Bu şuna sebep oluyor şu da ona doğrusal yörüngeler. Fakat yüzeyin altında başka şeyler oluyor.

Asıl olan bağlantılar ağıdır ve bu görünmez. Görünür hale geldiğinde niyetlerimizin nasıl bu ağa örüldüğünü görürüz bu bizim yüzeysel deneyimimizden çok daha fazla bağlamla sınırlanmış ilişkisel ve bütünseldir.

Sık olarak hayatımızda kısır döngülere gireriz ve her geçen gün tahmin edilebilir şekilde aynı tavırlarda ve rutin davranışlarda bulunuruz. Aklımızı belirli bir harekete ayarlarız ve bunu gerçekleştiririz.

Hayatlarımızda düşünmeden farkında olmadan ilerlersek mucizeler nasıl gerçekleşebilir? Tesadüfler yoldaki işaretler gibidir hayatımızdaki önemli bir şeye dikkatimizi çağıran günlük olayların arkasında neler döndüğüne dair ipuçlarıdır. Bu işaretleri dikkate almamayı ve acele etmeyi tercih edebiliriz ya da dikkate alır ve bizi bekleyen mucizeleri yaşarız.

Tıbbi eğitimimi bitirirken ilgi alanımın nöro endokrinoloji beyin kimyasallarının nasıl çalıştığını inceleyen bilim dalı olduğunu biliyordum. O zaman bile bunun bilim ve bilincin buluştuğu yer olduğunu görebiliyordum ve bunu keşfetmek istedim.

Dünyanın önde gelen endokrinologlarmdan biri ile çalışmak için asistanlığa başvurdum. Bu saygın bilim adamı Nobel ödülüne layık bir çalışma yapıyordu ve ben de bu çalışmayı ondan öğrenmek için can atıyordum. O yıl onunla çalışmak için başvuran binlerce kişi arasından seçilen 6 asistandan biri de bendim.

Başladıktan kısa bir süre sonra hocamın laboratuarının gerçek bilimden ziyade ego tatminiyle alakalı olduğunu fark ettim. Biz asistanlara yapabileceğimizden daha fazla yayınlanabilir araştırma üretmesi beklenen makinelermişiz gibi davranılıyordu. Oldukça yorucu ve tatminden uzaktı. Ve bu kadar ünlü saygın ve hâlâ benim kadar mutsuz olmayı kaldırabilen biriyle çalışmak oldukça yanlış bir düşünceydi. Bu pozisyonu mükemmeli olarak kabul etmiştim; fakat kendimi bütün gün yarasalara kimyasal madde enjekte ederken buldum.


Her sabah Boston Globe gazatesinin ilanlarına bakıyordum. Hayal kırıklığımın farkındaydım ama gidilmesi gereken tek yolun bu olduğunu düşünüyordum. Yerel bir hastanenin acil bölümünde bir pozisyon ilanını okuduğumu hatırlıyorum. Aslında her gün gazeteyi açtığımda bir ilan görüyordum.


Gazete sayfalarını hızlıca çevirdiğim halde hep aynı sayfadaki aynı ilan önümde açık duruyordu. İlana bakıyordum ve aklımdan uzaklaştırıyordum. Derinde kendimi yarasalara kimyasal enjekte etmek yerine acilde çalışıp gerçekten insanlara yardım ederken hayal edebiliyordum. Fakat hayalim endokrinolog ile olan çalışmayı bitirmekti.

Bir gün endokrinolog bana zalim ve kaba davrandı. Tartıştık ve ben sakinleşmek için hole yürüdüm. Masanın üstünde Boston Globe gazetesi duruyordu ilanın olduğu sayfayı açtım haftalardır dikkate almadığım ilanı. Tesadüf görmezden gelinmeyecek kadar güçlüydü. Her şey sonunda yoluna oturdu. Yanlış yerde yanlış şeyi yaptığımı biliyordum. Monotonluktan ve endokrinologun egosundan yarasalardan ve gönlümde yatan şeyi yapamamaktan sıkılmıştım. Ofise yürüdüm ve işi bıraktım. Endokrinolog kariyerimi mahvettiğimi ve bir daha kimsenin beni işe almayacağını bağırarak beni otoparka kadar takip etti.

Kulaklarımda hâlâ sesi çınlayarak acil servise gittim o pozisyona başvurdum ve aynı gün çalışmaya başladım. İlk defagerçekten acı çeken insanlara yardım etmem gerekiyordu. Uzun zamandır ilk defa mutluydum. Boston Globe´daki o ilan haftalardır beni çağırıyordu ama ben onu görmezden geldim. Sonunda tesadüfü fark ettim ve kaderimi değiştirme yetisine sahip oldum. Laboratuar işi her ne kadar hayatım boyunca yapmak istediğim iş gibi gözükse de bu tesadüfe önem vermek alışkanlıklarımı yıkmama yardım etti. Sadece benim için olan bir mesajdı benim hayatımın kişisel yol işareti idi. O noktaya kadar yaptığım her şey bu değişim için yapılmış hazırlıktan başka bir şey değildi. Bazı insanlar endokrinoloji asistanlığının başlı başına bir hata olduğunu düşünüyordu. Fakat eğer laboratuar işini almasaydım Boston´da olmayacaktım ilanı görmeyecek kalbimin gerçek çağrısını belki de asla hissedemeyecektim. Hayatımın bu bölümünün rolünü oynaması için sonsuz detayın yerine oturması gerekiyordu. En çok sevdiğim şair ve filozoflardan biri olan Rumi´nin bir şiirine göre "Bugerçek gerçeklik değil. Gerçek gerçeklik perdenin arkasında. Gerçekte burada değiliz. Bu bizim gölgemiz." Günlük gerçeklik olarak yaşadığımız şeyler aslında bir gölge oyunu. Perdenin arkasında bir ruh var ebedi yaşayan dinamik yer ve zaman erişiminin ötesinde olan.


Bu seviyede hareket edersek bilinçli olarak kaderimizi etkileyebiliriz. Senkro kader kaderi yaratan sebepsiz ilişkilerin uyumu yoluyla gerçekleşir çünkü. Senkro kaderde ruhun dünyasını duyularımızın ötesindeki dünyayı anlayarak; bilinçli olarak hayatımızın yaratılışında yer alırız.


Saat: 14:59

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.