Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Kültür - Sanat > Kitap Tanıtımları
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Amin Maalouf, 'Doğu'dan Uzakta'- Hasan Akarsu

Kitap Tanıtımları kategorisinde açılmış olan Amin Maalouf, 'Doğu'dan Uzakta'- Hasan Akarsu konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 17.06.2013, 16:28   #1 (permalink)
Root Administrator

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Amin Maalouf, 'Doğu'dan Uzakta'- Hasan Akarsu

Amin Maalouf, 'Doğu'dan Uzakta'




Amin Maalouf, 'Doğu'dan Uzakta'da, Doğu Akdeniz'de, Ortadoğu'da yaşanan insanlık acılarını yoğun olarak yansıtırken içimizi burkuyor. Dünyanın gittiği yeri gösterirken de iyi şeyler söylemiyor.

Hasan Akarsu



[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]- Amin Maalouf, çocuklukları, gençlikleri Doğu Akdeniz’deki bir ülkede geçen on arkadaşın savaş nedeniyle ülkelerinden ayrılıp yirmi yıl sonra dönmelerini konu ediyor bu romanında.
Olayın başkişisi ve anlatıcı Adam, gelen bir acı haber üzerine yirmi yıl sonra döner ülkesine.
“Arkadaşın ölecek. Seni görmek istiyor” diye haber veren, ölümcül hasta olan Murad’ın eşi Tania’dır. Murad, ülkesinde kalıp siyasete atılır ve karanlık işler yapan çetenin yönlendirmesiyle çalışır, bakan olur ve arkadaşları tarafından dışlanır. Tarihçi profesör olan ve Atilla’nın yaşamöyküsü üzerinde çalışan Adam, ülkesine gelip gençlik arkadaşı Semiramis’in otelinde kalır ve o gece Murad ölür. Murad’ın eşi Tania:”Seni bekleyemedi” diyerek verir acı haberi. Adam: “Murad reddettiğim arkadaşım” düşüncesiyle başsağlığı diler. On-on beş arkadaşın toplanmasına karar verirler cenazeden sonra. Arkadaşlarını ulaşıp buluşma haberini vermeyi ve bu işi gerçekleştirmeyi Adam üstlenir. “Her şeyin, ölümün bile çürüdüğü” zamandır. Hıristiyan, Müslüman, Yahudi arkadaşlar dünyanın dört bir yanına dağılmıştır.
Adam, ülkesinde kaldığı on altı gün içinde on arkadaşına ulaşıp buluşmaya katılma sözü alır ve hepsi teker teker gelirler ülkelerine. Naim, Yahudi bir ailenin oğlu olup 1973’te Brezilya’ya yerleşmiştir. Saf bir genç olan Bilal, silahlı gruplara katılır ve ölüme gider. Kardeşi Nidal, bir süre Paris’te yaşar ve dinci gruplara katılır, ülkesine dönüp çalışmalarını sürdürür. Annesini ve babasını çocukluğunda yitiren Albert, cizvit okulundan arkadaştır Adam’la. Ağustos 1978’de ondan aldığı mektubu bulur. Ülkesini terk etmeden önce bunalıma girip intihar etmeyi düşünürken bir kaçırma olayından sonra kurtulur. Kendisini kaçıran aileyi, aynı zamanda ölümden döndüren aileyi hiçbir zaman unutmaz. Yaşadığı Amerika’dan her ay para gönderir onlara. Onları analık ve babalık olarak benimser. Pentagon’la ilişkili bir işte çalışır. “Kör nokta” konusunda, çevre kirliliği ve deniz kaynaklarının tükenmesi üzerine yazılar yazmaktadır ayrıca. Adam, tüm arkadaşlarına elektronik postayla ulaşır ve onlarla haberleşir.
Yazar, romanında on arkadaşı siyasal konularda konuşturur, onların düşüncelerini ulaştırır okurlara. Yahudiler ile Araplar arasında kavganın hep olduğunu, İsrail devletinin kuruluşundaki tepkileri, Ortadoğu’daki zaferlerini, komünizmin, antikomünizmin getirdiklerini, götürdüklerini, Batı’nın hep işgalci olduğunu, Fransızların Cezayir’deki durumunu, Yahudiler’in Filistin’i işgal edip onları yurtsuz bıraktıklarını vb tartışırlar.
İNSANLIK ACILARI
Adam, aşkla bağlandığı Semiramis’e bir ayraç açmıştır. Onunla sevişmesini “Ergenliğindeki utangaçlığına geç kalmış bir isyan” olarak değerlendirir. Karısı Dolores’in bu ayracı kapamak için Paris’ten bu buluşmaya geleceğini bilmektedir. “Hayalleri yitirince yaşama cesaretini de yitireceklerini” düşünürler. “5-6 Mayıs 2001 Buluşması” Semiramis Oteli’nde gerçekleşir ancak yaşanan bir otomobil kazası her şeyi bozar. Manastırda keşiş olan Ramzi’yi aldıktan sonra dönerlerken otomobil kaza yapar. Semiramis’in şoförü ve Ramzi ölürler olay yerinde. Adam ise otomobilden fırlayıp yaralı olarak kurtulur. Arkadaşları onu hastanede sargılar içinde bulurlar. Dolores, eşi olan Adam’ı Paris’te bir kliniğe götürür ve iyileşmesi için çaba harcar. Adam’ın her zaman Araf’ta kaldığını söyler arkadaşlarına. Adam, kaza öncesi toplantıda yapacağı konuşması için aldığı notlarda şunu belirteceğini vurgular:”Adımda doğmakta olan insanlığı taşıyorum, ama ben nesli giderek tükenen insanlığa aidim…” (s.456).
Yazar Amin Maalouf, “Doğu’dan Uzakta” romanında, Doğu Akdeniz’de, Ortadoğu’da yaşanan insanlık acılarını yoğun olarak yansıtırken içimizi burkuyor. Dünyanın gittiği yeri gösterirken de iyi şeyler söylemiyor. Belki onun için “Çivisi Çıkmış Dünya” diyor. “Doğu’dan Uzakta” insanı içinden kuşatıp saran, insanlığa götüren bir roman olarak okunmalı diye düşünüyoruz. ■
Doğu’dan Uzakta/ Amin Maalouf/ Çeviren: Ali Berktay/ Yapı Kredi Yayınları/ 458 s.



Jaqen isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 22:19