Kalp Yalnızca İçeriden Açılan Bir Kapıdır Kitap Özeti

[Perii]

Kalp Yalnızca İçeriden Açılan Bir Kapıdır Kitap Özeti



Özet:
Julia Manhattan’da yaşayan başarılı bir avukattır. Burma’da yaşayan abisiyle tanışmasının üzerinden 10 yıl geçmiştir. Sürekli abisinin yanına tekrar gitmeyi düşünmüş ama bunu sürekli ertelemiştir. Abisi ona sık sık mektup yazmış ama Julia mektupların sadece bir kısmına cevap atmıştır. Birkaç kere Kalaw’da çalışan bir tanıdık aracılığıyla abisine para yollamıştır.

Burma’dan geldikten 10 yıl sonra bir toplantı sırasında aniden sesler duymaya başlar. İlk önce önemsemede sesler sürekli devam ettiği için huzursuz olmaya başlar. Sesler sürekli ona kimseye güvenmemesi gerektiğini söylemektedir. Bu seslere daha fazla tahammül edemeyince bir doktora gider. Doktor Julia’ya şizofreni tanısı koyar. Ama doktorun verdiği ilaçların hiçbir faydası olmayacağını düşündüğünden sadece 2 kez kullanır.

Arkadaşı Amy’nin ısrarıyla şehir dışında bir yere meditasyona giderler. Orada bir keşişle karşılaşır ve yaşadıklarını anlatır. Keşiş bunun reenkarnasyon sonucunda gerçekleştiğini ve acı bir şekilde ölen bir kadının ruhunun Julia’nın bedenine yerleştiğini söyler. Keşişe göre bu sesten kurtulmanın tek çaresi bu kadının nasıl öldüğünü öğrenektir.

Bu öğrendiklerinde sonra Julia hemen Burma’ya abisi U Ba’nın yanına gider. Abisine yaşadıklarını anlatır ve o kadını nasıl bulacaklarını sorar. Julia’nın duyduğu ses de Burma’ya gelmesinden rahatsız olmuştur ve hemen geri dönmesini istemektedir. Ayrıca sürekli siyah çizmeli insanlardan bahsetmektedir. U Ba, Julia’yı Khin Khin adlı bir kadının yanına götürür. Bu kadın onlara kardeşi Nu Nu’nun hikâyesini anlatmaya başlar.

Nu Nu daha bebekken anne ve babası ölmüştür. Bunun üzerine dayısı Nu Nu’ya bakmaya başlamıştır. Büyüyüp genç bir kız olduğunda dayısının yanında çalışan ve orman işçisi olan Maung Sein ile evlenir.

Evliliklerinin ilk yılları sorunsuz geçmiştir. Ama çocuklarının olmayışı Nu Nu’yu çok üzmektedir. Ama bir süre sonra Nu Nu hamile kalır. Hamileliği başladığında artık kocasını önceki kadar önemsememeye başlar. Doğumu da oldukça zorlu olur. Ebe bebeğin ve Nu Nu’nun yaşamasını mucize olarak görür. Doğumdan sonra uzun bir süre hasta yatan Nu Nu bir gün aniden kendini iyi hissetmeye başlar. Erkek bebeğine Ko Gyi adını verirler.

Doğumdan kısa bir süre sonra Nu Nu yine hamile kalır. Ama bu çocuğu istememektedir. Çocuğun doğumdan önce düşmesi için elinden gelen her şeyi yapar. Ama sağlıklı bir erkek bebek dünyaya gelir. Onun adını da Thar Thar koyarlar. Nu Nu, Thar Thar’a hiçbir zaman iyi davranmaz. Thar Thar’da içine kapanık bir çocuk olur.

Thar Thar henüz 8 yaşındayken babaları ölür. Bunun üzerine annesi ve abisi Ko Gyi hayata tamamen küser. Uzun süre boyunca onlara Thar Thar bakar. Ama bir gün Nu Nu artık bunun böyle gitmeyeceğini anlar. İki oğluyla birlikte tarlayı ekmeye başlarlar. Oldukça çok kazanç elde ederler.

6 yıl sonra birden köye askerler gelir ve savaş için köydeki bütün genç erkekleri toplar. Nu Nu kendi bedeni karşılığında oğullarının serbest bırakılmasını ister. Ama sadece kendisinin seçtiği bir oğlu serbest bırakılır. O da Ko Gyi’yi seçer. Daha sonra Thar Thar’dan başka bir haber alınmaz.

Ko Gyi büyüdüğünde başka bir şehre yerleşir. Nu Nu’da kardeşi Khin Khin’in yanında yaşamaya başlar. Bir süre sonra da ölür.

Julia’nın duyduğu ses bu hikâyeyi öğrendikten sonra da susmaz. Bunun üzerine Thar Thar’ı bulmaları gerektiğini anlar. Bunun üzerine araştırmaya başlarlar ve ordudan kaçan bir kişinin olduğunu öğrenirler. Maung Tun isimli bu adamla konuşmaya giderler.

Maung Tun’da Thar Thar gibi askerler tarafından götürülmüş ve orduda taşıyıcı olarak kullanılmıştır. Askerlerin önünde gidip mayın olup olmadığını kontrol etmiştir. Thar Thar ile aynı yerde çalışmışlardır. Bu orduya çoğu kişi 1 yıl bile dayanamazken Maung Tun ve Thar Thar 2 yıldan fazla dayanmıştır. Bir gün yine görev sırasında isyancıların saldırısına uğradıklarında bütün askerler öldürülmüş ve ordu hakkında bilgi aldıktan sonra onlarda serbest bırakılmıştır. Daha sonra Thar Thar’dan haber alamamıştır. Ama Hsipaw isimli bir yerde böyle bir kişinin olduğunu duyduğundan bahseder. Bu kişi bir manastırda keşişlik yapmaktadır.

U Ba ve Julia hemen bu keşişin yanına gider. Bu keşiş manastırda yaşayan engelli çocuklara eğitim vermektedir. Bu manastırda bir süre kalırlar ve bu keşişin mutlu bir şekilde yaşadığını görürler. Julia, Thar Thar’ı tanıdıkça onu sevmeye başladığını fark eder. Bir gece konuşurken ona buraya gelme nedenini ve annesinin sesini duyduğunu söyler. Thar Thar artık annesini affetmiştir ama yine de ondan nefret etmektedir. O gece Julia ve Thar Thar arasında bir yakınlaşma olur. Ama Julia sabah uyandığında acı bir sürprizle karşılaşır. Thar Thar ona bir mektup bırakıp gitmiştir. Birine bağlanmak istemediğini yazmıştır.

Mektubu okuyan Julia abisiyle Burma’ya geri döner. Artık Amerika’ya dönme vakti geldiğini düşünmektedir. Zaten duyduğu ses de artık huzura kavuşmuş ve sessizliğe bürünmüştür. U Ba onu havaalanına kadar götürür ve uçağa yolcu eder ama Julia’nın gidemeyeceğini tahmin etmektedir. O yüzden gitmez ve havaalanı dışında Julia’yı bekler. Julia uçağa binmeden önce Amerika’ya gitmesinin mi yoksa Burma’da kalmasının mı daha iyi olacağını düşünür.