Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Eğitim - Öğretim > KPSS

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Kpss Öğrenme Psikolojisi Olgunlaşma

KPSS kategorisinde açılmış olan Kpss Öğrenme Psikolojisi Olgunlaşma konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 20.02.2014, 13:56   #1 (permalink)

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Kpss Öğrenme Psikolojisi Olgunlaşma

Kpss Öğrenme Psikolojisi Olgunlaşma

“Olgunlaşma düzeyi”,bireyin fizyolojik yönden herhangi bir konuyu “öğrenebilecek” ya da “yapabilecek”duruma yahut yeterliğe erişmesi demektir. Örneğin, çocuğun sinir ve kas sistemi yeteri kadar gelişmeden (buradaki anlamı ile “olgunlaşma”dan) çocuğa ne kadar yürüme alıştırmaları (temrinleri, egzersizleri)yaptırırsak yaptıralım, çocuk yürümeyi öğrenemez.
“Öğrenme”, bireyin “olgunlaşma düzeyi”ne bağlıdır. Çevresel koşullar da buna yardım eder. A.B.D.’ de yapılan bir araştırma, bunu açık olarak göstermektedir.

Küçük çocuklardan oluşan bir “deney” kümesine, 12 hafta süreyle, düğme ilikleme,makasla kâğıt kesme ve el merdivenin tırmanma etkinliklerinde yoğun bir yetiştirme işlemi yaptırılmıştır. Araştırmada “denetim” ya da “karşılaştırma”görevi gören çocuk kümesine de, bu konuda hiçbir öğretim yapılmamıştır. Deneme kümesindeki deneklere,öğretim süresi sonunda test uygulandığı zaman, bunların, bütün testlerde, denetim kümesindeki çocuklardan üstün oldukları saptanmıştır. Bununla birlikte, bir haftalık bir araştırma ya da öğretimden sonra,denetim kümesindeki çocukların da tırmanmada, 12 hafta süreyle özel alıştırma yapan kümenin başarı düzeyine eriştikleri görülmüştür. Her ne kadar denetim kümesindeki çocukların, düğme ilikleme ve makasla kâğıt kesmede bir hafta sonunda bu iki etkinlikte elde ettikleri sayı,deney kümesinin sayısına pek erişememiştir.

Yapılan araştırmalar, özel araştırmaların, “olgunlaşma”dan “çok erken” ya da “çok geç” oluğu zaman, tam etkili olmadığını göstermiştir. Başka konularda da yukarıdakine benzer araştırmalar yapılmıştır. Örneğin,okumayı öğrenmek için 6 yıl 6 aylık zeka yaşı uygun görülüyorken,son araştırmalarda, araç, gereç ve yöntemlerin çocuğa daha uygun hale getirilmesiyle, bunun, daha aşağı yaşlarda da olabileceği kanıtlanmıştır. Gates’e göre bu, 5-7 zeka yaşı arasıdır. Bunun için “en uygun” (optimum) zeka yaşı saptamak olanağı yoktur.

Öğrenilecek her nesne ya da konu, her şeyden önce, fizyolojik bir temel olan “olgunlaşmayı" gerektirir. Kısaca, olgunlaşma olmadan öğrenme olamaz. “Olgunlaşma düzeyi”sözü, öğrenilecek her konu için bir “olgunlaşma” durumunun söz konusu olduğunu anlatır. Bu düşünün sonucu olarak şöyle diyebiliriz: Herhangi bir organ,bir öğrenme durumu ya da konusu için “olgunlaşmış” olduğu halde, başka bir durum ya da konu için “olgunlaşmış”olabilir. Örneğin, küçük bir çocuğun eli, top tutmayı öğrenecek kadar olgunlaşmış olduğu halde; kalem tutmak için olgunlaşmamış olabilir. Bu ve benzeri deneylerden anlaşıldığı üzere, olgunlaşma, daha çok görsel (nispi) ve “fizyolojik” bir nitelik taşır.(Prof. Dr. İbrahim Et hem Başaran, sf:227-228)

Öğrenmeye hazır bulunuşlukta olgunlaşma, insanın bedensel, devimsel, bilişsel, duygusal gibi tüm gelişim alanlarında bir öğrenim görevini yapabilecek büyümeye ulaşmasıdır. İnsanın olgunlaşması bir bütündür. Öğrencinin yalnız bir gelişim alanındaki büyümesine bakarak bir öğrenim görevini yapmaya hazır olduğunu söylemek yanıltıcı olabilir.

Araştırmalara göre, eğer bir öğrenci bedensel ve devimsel olgunlaşmada yaşından geride ise, öbür gelişim alanlarında da geridir. Böyle bir öğrenci düşüncelerini bir konu üzerine toplamada, yönetmede; güçlükler karşısında duygularını denetlemede; işini direşkenlikle sürdürmede güçlük çekmektedir. (Cronbach, 1978)

Ancak bedensel özürleri olan öğrencilerin, bilgiye dayanan öğrenim görevlerini öğrenmeye hazır bulunuşlukları, yaşıtlarından biraz daha ileride olabilmektedir. Bu öğrenciler, bedensel etkinliklere katılma yoksunlukları, ödünleme ve yüceltme uyum mekanizmaları yoluyla hafifletebilmekte ve güçlerini daha çok okumaya, yazmaya, araştırmaya yöneltebilmektedirler.

Bir öğrencinin, zeka testlerinden aldığı düşük puanlara bakarak, öğrenmeye hazır bulunuşluğunun olmadığını söylemek olanaksızdır. Öğrencinin zeka bölümü, öğrenmeye hazır bulunuşluğunu kestirmeye yarayan etkenlerden yalnızca biridir. Öğrencinin öğrenmeye hazır bulunuşluğunun olgunlaşma açısından önemli engelleri şunlardır. (Pressey ve Kuhlen, 1957)
1-Kimi öğrenci, sınıfın öğrenim görevlerini başarabilecek yaşa gelmemiştir.
2-Kimi öğrenci, yaşı uygun olmasına karşın, bilişsel yönden, sınıfının öğrenim görevlerini yapabilecek düzeyde değildir.
3-Kimi öğrenci devimsel gelişim bakımından sınıfa göre geridedir.
4-Kimi öğrencinin, duyu organlarında özür olabilir.

Eğer, bir öğrenci, sağlıklı, gelişimi yaşına uygun, konulara karşı ilgili ise, öğrencinin öğrenim görevlerine karşı hazır bulunuşluğu da yerindedir. (Cavit Binbaşıoğlu, sf:263-264)

Çocuk bir gelişim döneminden diğerine bireysel hızıyla, aşamalı olarak ilerler. Meydana gelen bazı değişmeler öncelikle olgunlaşmaya bağlıdır. Olgunlaşma, öğrenme yaşantılarından bağımsız, biyolojik olarak kalıtım tarafından kontrol edilen bir değişmedir. Olgunlaşma, vücut organlarının kendilerinden beklenen fonksiyonu yerine getirebilecek düzeye inmesi için, öğrenme yaşantılarından bağımsız olarak, kalıtımın etkisiyle geçirdiği biyolojik bir değişmedir. Olgunlaşma, fiziksel gelişime büyük ölçüde etki eder. Birçok psiko-motor davranışın yapılması olgunlaşmaya bağıldır. Örneğin; çocuğun kas ve kemik yapısı yeter olgunluğa gelmeden, ne kadar yürüme alıştırması yaptırırsak yaptıralım, çocuk yürümeyi öğrenemez. Ayrıca olgunlaşma, çocukların belirli bir yaşta gösterebilecekleri özelliklerdeki en fazla artışı sağlayabilir. Henüz el kaslarını tam olarak kontrol edemeyen beş yaş çocuğu, genellikle on yaş çocuğu kadar düzgün ve kontrollü bir şekilde çizemeyecektir.(Prof. Dr. Nuray Senemoğlu, 2001,sf:12)

Çocuktaki ilk 18-24 ay içinde görülen temel değişiklikleri açıklayabilmek için olgunlaşma (maturation) kavramına değinmek gerekir. Olgunluk tüm bebeklerde görülen biyolojik değişimler sonucu gerçekleşen bir olgudur. Bu değişimler belirli çevresel koşullar içinde bir takım fizyolojik fonksiyonların gerçekleşmesini sağlar.

Çocuğun oturması, emeklemesi ve ayakta durabilmesi gelişiminde olgunlaşmanın önemini ortaya koymaktadır. Bu faaliyetler, yaşamın ilk iki yılında kemik ve kas gelişimine, sinir sistemindeki gelişime ek olarak bedene tanınan deneyim fırsatları sonucu görülür. (Prof. Dr. Haluk Yavuzer, sf:65-66)

Genetik yapı ve çevre etkileşimi sonucu bireylerde görülen biyolojik değişikliklere olgunlaşma denilir (Organizma, fizyolojik olarak bir davranışı, bir iş yapabilecek hale geldiğinde, olgunlaşma gerçekleşmiştir. Olgunlaşma, bir “sürenin” geçmesi sonucunda bireyin ya da bir organın, fiziksel güç ve kuvvet bakımlarından, yaşama uyumda belli bir durumu karşılayabilecek (başarı ile bir uyum yapabilecek) bir "düzey"e erişmesidir Olgunlaşma, öğrenme için şarttır. Örneğin, ayak ve bacaklarımız yürüme için yetere derecede "olgunlaşmamış" ise, "yürüme" öğrenilemez.

Olgunlaşma, bireyin bir işi yapabilecek düzeye ulaşmasıdır. Canlı varlığın daha çok kalıtımdan getirdikleri ile, zorunlu olarak, çevreden kazandıklarının etkileşimi sonucu ortaya çıkar.

Genetik yapı ve çevre etkileşimi sonucu bireylerde görülen biyolojik değişikliklere olgunlaşma denilir. Organizma, fizyolojik olarak bir davranışı, bir iş yapabilecek hale geldiğinde, olgunlaşma gerçekleşmiştir. Olgunlaşma, bir "süre"nin geçmesi sonucunda bireyin ya da bir organın, fiziksel güç ve kuvvet bakımlarından, yaşama uyumda belli bir durumu karşılayabilecek (başarı ile bir uyum yapabilecek) bir "düzey"e erişmesidir .Olgunlaşma, öğrenme için şarttır. Örneğin, ayak ve bacaklarımız yürüme için yetere derecede "olgunlaşmamış" ise, "yürüme" öğrenilemez. Olgunlaşma, bireyin bir işi yapabilecek düzeye ulaşmasıdır. Canlı varlığın daha çok kalıtımdan getirdikleri ile, zorunlu olarak, çevreden kazandıklarının etkileşimi sonucu ortaya çıkar.

KAYNAKÇA
1)YAVUZER,Prof.Dr.Haluk,ÇocukPsikolojisi,RemziKita pevi,İstanbul,18.Basım1999
2)BİNBAŞIOĞLU,Cavit,EğitimPsikolojisi,GülYayınevi, Ankara,9.Basım,1995
3)BAŞARAN,Prof.Dr.İbrahimEthem,EğitimPsikolojisi,G ülYayınevi,Ankara,5.Basım,1997
4)SENEMOĞLU,Prof.Dr.Nuray,GelişimveÖğrenme,GaziKit apevi,Ankara,Basım,2001

__________________



Jade isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.

Seçenekler Arama
Stil

Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 14:49