Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Kültür - Sanat > Kültür - Sanat - Tarih
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Tarihte Kullanılan Kavramlar - Ç

Kültür - Sanat - Tarih kategorisinde açılmış olan Tarihte Kullanılan Kavramlar - Ç konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 07.02.2015, 19:40   #1 (permalink)
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
tick Tarihte Kullanılan Kavramlar - Ç

Tarihte Kullanılan Kavramlar - Ç

Çektiri

Osmanlı deniz kuvvetlerinde kürekle hareket eden gemilere umumî olarak verilen isim.
Bu gemiler kürek sayısına göre özel isim alırlardı. Küçükten başlamak üzere şu isimler verilirdi: Karamürsel üstüaçık şayka kırlangıç firkate kalite pergende mavna kadırga baştarda ve baştarde-i hümâyûn. Çektiriler ince donanma ve büyük donanma gemileri olarak iki kısımdı. Birinci çeşit küçük gemilerden müteşekkil iç deniz ve nehirlerde hizmet gören gemilere İnce Donanma denilirdi. Bunlar savaş teknesi olarak değil araştırma taşıma ve haberleşme işlerinde vazife görürlerdi.

İnce donanmanın dışında bulunan büyük boy gemiler de donanma-ı hümâyûnu meydana getirirdi. Bu çektirilerde reis vardiyan kürekçi cenkçi topçu gibi muharip sınıfın yanında marangoz kalafatçı demirci halatçı gibi ustalar vardı. Bunların en küçüğü olan karamürsellerde 20 en büyüğü olan baştardalarda 800 savaşçı levent bulunurdu. Çektiriler aşı rengi boya ile baştardalar ise özellikle yeşile boyanmaktaydılar. Baştardalar amiral gemisi olarak görev yapar baştarde-i hümâyûn ise deniz seferine serdar tayin edilenin gemisi olurdu.

On yedinci asırda Osmanlı donanması 40 kadırga 6 mavna 20 bey gemisinden müteşekkildi ve bu gemilerde 10.500 kürekçi 5300 cenkçi ve 600 yardımcı sınıftan olmak üzere 16.400 asker vardı.

Çelebi

Türklerde muhtelif sanat ve meslek sahiplerine sembol olmuş bir tabir.
Lehçe-i Osmâniye’de; okuma bilen okumuş nâzik manâları verilmektedir. Asil nâzik soylu zarîf terbiyeli koca tabiri olarak da kullanılmıştır. Daha önceleri şehzadelere unvan olarak verilirdi. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin evlat ve ahfadına da bu unvan verilmişti.

Osmanlılar'da padişahların erkek çocuklarına evvelce “bey” sonra “çelebi” unvanı verilmiş daha sonra erkek kız ayrılmadan “sultan” tabiri müştereken kullanılmıştır.

Çelebi Türkçe'de kibar centilmen manâsını ifade ediyordu. Tatarlarda ise kadınlar kocalarının erkek kardeşlerine kardeşlerinin erkek çocuklarına hürmet ve tazim ifadesi olarak çelebi derlerdi.

Osmanlı yazı lisanında 17. asra kadar hanedan mensuplarının yüksek dinî erkânın meşhur müelliflerin lakap ve unvanı olarak kullanılmıştır. On sekizinci asır başına doğru çelebi kelimesi yerine efendi tabiri kullanılmaya başlanmıştır.

Çevgan (Çevgân)

Eski bir Türk oyunu. Milattan önceki Orta Asya Türklerinde İranlılarda Araplarda Yunanlılarda Bizanslılarda ve Uzak Doğu’da değişik türleri görülür. Türkler tarafından Hindistan’a ***ürüldü. İngilizler bu oyunu Hindistan’da görerek öğrendiler ve golf adını verdiler.
Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde bildirdiğine göre Osmanlı Türklerinde de oynanırdı. Osmanlılar Çevgân oyununu oynamak için bir meydanın iki tarafına kale yerine mermerden iki sütun dikerlerdi. At üstündeki oyuncular iki gruba ayrılır her grup kendi sütunu arkasında yer alırdı. Meydanın ortasına ağaçtan adam başı büyüklüğünde bir top konurdu. Oyun esnâsında Mehterhâne takımı davullarıyla çalmaya başlar bunun arkasından her taraftan birer atlı çıkıp topu çevgân adını verdikleri ucu eğri sopalarla sürükleyerek kendi kalesine doğru ***ürmeye çalışır bu sırada diğer süvariler de ikişer ikişer karşılıklı olarak kendi arkadaşlarının yardımına koşarlar ve topu kendi taraflarına çevirmeye çalışırlardı. Hangi taraf topu kendi kalesine daha çok atarsa o taraf kazanırdı. Terbiye edilmiş atlarla oynanan oyun oldukça tehlikeli olup topun at veya süvariye çarpması kol ve ayakların kırılmasına sebep olurdu. Ancak beden hareketleri yönüyle savaş kabiliyetini arttırması bakımından oynanır sürek avları gibi bir nevi savaş hazırlığı sayılırdı.

Mehterhâne takımlarında kullanılan çatal başlıklı ve etrafı zincir ve çıngıraklarla donatılmış saplı âletlere de çevgân adı verilirdi. Ordu yürüyüş hâlindeyken mehterin en önünde taşınır sapı yere vurularak çalınır yürüyüşün temposu buna göre ayarlanırdı.

DeRDeST isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 02:09