Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   M.Kemal Atatürk ve Cumhuriyetimiz (https://www.forumaski.com/m-kemal-ataturk-ve-cumhuriyetimiz/)
-   -   Atatürk'ün Son Sözleri (https://www.forumaski.com/m-kemal-ataturk-ve-cumhuriyetimiz/168731-ataturkun-son-sozleri.html)

Jaqen 01.10.2015 21:48

Atatürk'ün Son Sözleri
 
Atatürk'ün Son Sözleri

Her insanın karşılaşacağı ölüm gerçeğinin son saniyeleri geldiğinde, o sırada yanında bulunanlardan Dr. Neşet Ömer bey “Dilinizi göreyim efendim. Lütfen dilinizi dışarıya doğru çıkartın” diye telaşlanırken, Atatürk, Dr. Neşet Ömer beye bakarak “VE ALEYKÜMÜSSELAM” diyerek gözlerini kapatmıştır. (Kılıç Ali’nin Anıları Sh 659. Hulusi TURGUT)

Peki, o sırada Atatürk’ün yanında bulunanlar telaş ve çaresizlik içerisinde kıvranırlarken ve hiç gereği yokken Atatürk’ün “VE ALEYKÜMÜSSELAM” demesinin anlamı ne olabilir diye bir soru akla gelebilir. Böyle bir sorunun yanıtını Kur’an ayetlerinden öğrenelim. İşte Kur’an’ın söyledikleri:


“Rabbimiz Allah’tır” dedikten sonra dosdoğru yolu izleyenlerin ölümleri anında melekler yanlarına gelirler: ‘Korkmayın, üzülmeyin, size söz verilen cennetle sevinin. Dünya yaşamında da, ahiret yaşamında da biz sizin dostunuzuz. Cennet’te canınızın çektiği ve istediğiniz her şey, esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın bir ikramı olarak size sunulur’ diye kulaklarına fısıldarlar.” (Fussilet Suresi 30,31,32)

“ İyiliklerini içeren kitabı sağ tarafından verileceklere, melekler: ‘SELAMÜN ALEYKE’ derler.” (Vakıa Suresi 90,91)

Mecnun 07.10.2015 22:54

Cevap: Atatürk'ün Son Sözleri
 
Ben bunun doğru olduğunu düşünmüyorum.Hani peygamberler dönemini bile geçtim son asırların müceddidlerinin ölümünde bile böyle birşey olmazken,bunun Mustafa Kemal Atatürkte olduğunu söylemek sadece hüsn-ü zan.

Öte yandan beş vakit namaz olmadan cennet olmaz.Allahın mağfiretine bu konuda sığınmak yaradana saygısızlık olur.Çünkü bu konudaki ayet ve hadisler kesin iken,bu ayetlerin farklı kullanılması da söz konusu.

Ayrıca münker nekir meleklerinden bihaber insanlarmış ki bir insanın ölmeden amel defterinin sağdan verilebileceğini yorumlamışlar.

EbruLi 07.10.2015 23:15

Cevap: Atatürk'ün Son Sözleri
 
Dogru olabilir

...

XxX 07.10.2015 23:20

Cevap: Atatürk'ün Son Sözleri
 
Bes vakit namaz olmadan cennet olmaz da ne yaradan adina hüküm vermek kimin haddine ! Ben aleviyim ve namaz kilmiyorum cehenneme mi gidicem hadi ispat et !!!

Mecnun 07.10.2015 23:59

Cevap: Atatürk'ün Son Sözleri
 
Alıntı:

XxX Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1103697)
Bes vakit namaz olmadan cennet olmaz da ne yaradan adina hüküm vermek kimin haddine ! Ben aleviyim ve namaz kilmiyorum cehenneme mi gidicem hadi ispat et !!!

Cehenneme zaten gideceksin,namaz kılsam bile ben de gideceğim.Namaz islamın 2.şartıdır.Bunu tartışmak akıl işi bile değil.
İmamı Rabbaniden tut,Gazaliye kadar herhangi birini biliyor olsan zaten bu soruyu sormazdın.
Namaz farz olan bir ibadettir.Farzı terketmek fasıklıktır.Bununla ilgili Tırmızi yahut Buhari hadisleri gösterebilirim istersen.
Ayrıca alevilik nedir sizce din mi mezhep mi?

eXtreme 08.10.2015 00:12

Cevap: Atatürk'ün Son Sözleri
 
Kimin nereye gideceğine yaradan karar verir.
Olabilir neden olmasın?

Mecnun 08.10.2015 00:32

Cevap: Atatürk'ün Son Sözleri
 
Alıntı:

eXtreme Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1103769)
Kimin nereye gideceğine yaradan karar verir.
Olabilir neden olmasın?

Bunu insanlar kılıf olarak kullanıyor.İnsanlar bu sözü-kimin cennete gideceğini Allah bilir- kullana kullana "Ben ibadet etmem ama kalbim temiz" diyen bir zihniyet oluşturdu.
Ben kendi fikrimi değil müctehid imamların ve tefsir alimlerinin görüşünü belirtiyorum.

Gerek resmî ve gerekse gayr–ı resmî kaynaklarda yer alan bilgilere göre, Said Nursî, 9 Kasım 1922* tarihinde Ankara'da bulunmuş, Meclis'te kendisi için bir "Hoşâmedî" merasimi yapılmış ve kendisi de kürsüye çıkarak, mebuslara hitaben konuşup muzafferiyet için duâ etmiştir.
Bediüzzaman için Meclis'te yapılan resmî merasimle ilgili olarak, aynı tarihli Zabıt Ceridesi'nde yer alan bilgilerin bir kısmını hatırlatmakta fayda var.
Bediüzzaman, özel dâvet ile ve bazı dostlarının ısrarlı talepleri üzerine İstanbul'dan Ankara'ya gelmişti.
Açık oturum şeklinde (135. içtima/oturum) gerçekleşen o günkü Meclis toplantısında, Üstad Bediüzzaman da dinleyici salonunda (kendi ifadesiyle "sami'în locası"nda) oturmakta idi.
Onu aralarında gören bazı milletvekili dostları, Meclis Başkanlığına teklifte bulundular. Teklif kabul gördü ve Bediüzzaman duâ için kürsüye dâvet edildi.
Bediüzzaman'ın burada yapmış olduğu konuşma ve duâya dair detaylı bilgilerin yer aldığı Zabıt Ceridesinin orijinal nüshaları, Meclis arşivinde ve Ankara'daki Millî Kütüphanede bulunmaktadır.
Bu hususla ilgili olarak resmî tutanakta kayda geçen metnin bir kısmı şöyledir:
"Ulemadan Bediüzzaman Said Efendi Hazretlerine Beyan-ı Hoşâmedî.
“Reis: Efendim, Bitlis mebusu Arif Bey'le rüfekasının (arkadaşlarının) takriri (önergesi) vardır:
"Riyaset–i celileye,
“Vilâyât-ı Şarkiyye ulema-i benamından olup, Anadolu gazilerini ve Meclis-i Âli'yi ziyaret etmek üzere İstanbul'dan buraya gelerek, Sami'în Locasında bulunan Bediüzzaman Molla Said Efendi Hazretlerine 'beyan-ı hoşamedî' edilmesini teklif eyleriz.
Takriri (önergeyi) veren mebuslar: Bitlis milletvekili Arif, Bitlis milletvekili Derviş, Bitlis milletvekili Resul, Muş milletvekili Kasım, Muş milletvekili İlyas Sami, Siirt milletvekili Salih, Ergani milletvekili Hakkı
“Alkışlar...
“Rasih Efendi (Antalya): Kürsüye teşriflerini ve dua etmelerini kendilerinden rica ederiz.”1
Said Nursî'nin o günlerde Ankara'da olup olmadığını bilmediğini (hatta zannetmediğini) TV ekranlarından duyuran tarihçi, araştırmacı ve gazetecilerin bilgi eksikliğini gidermek için bu belge yeterli olacaktır.
* * *
Bu günlere dair önemli bazı ayrıntıları da şu şekilde sıralamak mümkün:
* O tarihte Meclis Başkanlığı makamında bulunan kişi M. Kemal'dir.
* Vekiller Heyeti Reisi (Bakanlar Kurulu Başkanı, Başbakan) ise Rauf Orbay'dır.
* Dışişleri Bakanı olan İsmet Paşa, Lozan'a gidecek heyetin başına tayin edilmiş olup, bu tarihte Ankara'da değildir. "Hatırat"ıyla ünlü Sağlık Bakanı Dr. Rıza Nur da aynı durumdadır.2
* 1 Kasım 1922'de, Saltanat ile Hilâfet birbirinden ayrılarak, Saltanat lağvedildi. Buna göre, yönetim merkezi hem resmî, hem de fiilî olarak Ankara'ya devredilmiş oldu.
Ulaşabildiğimiz hemen bütün kaynaklar, Said Nursî'nin Saltanatın ilgası ve Lozan sürecinin başlangıcı sayılan Kasım 1922'den Lozan'daki nihaî görüşmelerin (II. Lozan Konferansı) hızlandığı Mayıs 1923 tarihine kadar geçen bu en kritik aşamada Ankara'da bulunduğunu gösteriyor.

Mustafa Kemal ile karşılaşma

1) Meclis'te, Başkanlık Makamında
Elimizdeki bilgilere göre, Said Nursî ile M. Kemal Ankara'da birkaç defa doğrudan görüşmüşlerdir.
Ayrıca, hemen her karşılaşmada, derin görüş ayrılıkları sebebiyle, aralarında şiddetli tartışmalar yaşanmıştır.
Bu tartışma safhalarına dair, Bediüzzaman, muhtelif mektup ve eserlerinde şu bilgileri aktarıyor:
"Ankara da, divan–ı riyasetinde (Meclis Başkanlığı makamında) pek çok mebuslar varken Mustafa Kemal şiddetli bir hiddetle divan–ı riyasetine girip, bana karşı bağırarak: 'Seni buraya çağırdık ki, bize yüksek fikir beyan edesin. Sen geldin, namaza dair şeyler yazıp içimize ihtilâf verdin.' Ben de onun hiddetine karşı dedim: 'Îmandan sonra en yüksek namazdır. Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduttur."
"Hazır mebus dostlarım telâş ettikleri ve herhalde beni ezeceklerini tahmin ettikleri sırada, bana karşı bir nevi tarziye verip o mecliste hiddetini geri alması, adeta dehşetli bir kuvveti ve hakikati hissedip geri çekilmesi, ikinci gün hususi riyaset odasında (odasında başbaşa), Hücumat–ı Sitte'nin Birinci Desiseden …ta İkinci Desiseye kadar, bir saat tamamen ona söyledim.
"Bütün hissiyatını ve prensibini rencide ettiğim halde bana ilişmemesi, hatta taltifime çok çalışması…"3
Buradaki ifadelerden anlaşılıyor ki, bir gün arayla iki defa görüşme olmuş. Biri kalabalık mebusların bulunduğu ortamda, diğeri ise Başkanlık odasında baş başa olmak üzere…

1-Zabıt Ceridesi, c. 24, s. 457; Necmettin Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursî, Yeni Asya Yayınları, İst., 1976, s. 245–246.
1-TC Tarihi Kronolojisi, TTK Yayını, Ankara 1988, s. 363–364.
3-Bediüzzaman Said Nursi, Emirdağ Lahikası, Yeni Asya Neşriyat, Germany 1994, s. 214; Bediüzzaman Said Nursi, Tarihçe-i Hayat, Yeni Asya Neşriyat, Germany 1994, s. 498.

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

eXtreme 08.10.2015 00:36

Cevap: Atatürk'ün Son Sözleri
 
Alıntı:

Mecnun Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1103771)
Bunu insanlar kılıf olarak kullanıyor.İnsanlar bu sözü-kimin cennete gideceğini Allah bilir- kullana kullana "Ben ibadet etmem ama kalbim temiz" diyen bir zihniyet oluşturdu.
Ben kendi fikrimi değil müctehid imamların ve tefsir alimlerinin görüşünü belirtiyorum.

77 yıl olmuş Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrılalı ve hala ona dua eden , borçlu hisseden , saygı ve sevgi ile bahseden bir yığın insan mevcut. Nereye gideceğini kim bilebilir?
Görüş belirtebilirsin buda benim görüşüm.
Fikir ayrılığı yaşıyoruz ve ben senin gibi düşünmüyorum basit yani..:zgd: ;)

Mecnun 08.10.2015 00:45

Cevap: Atatürk'ün Son Sözleri
 
Alıntı:

eXtreme Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1103782)
77 yıl olmuş Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrılalı ve hala ona dua eden , borçlu hisseden , saygı ve sevgi ile bahseden bir yığın insan mevcut. Nereye gideceğini kim bilebilir?
Görüş belirtebilirsin buda benim görüşüm.
Fikir ayrılığı yaşıyoruz ve ben senin gibi düşünmüyorum basit yani..:zgd: ;)

Elbette üstadım farklı görüşler saygı çerçevesinde belirtildikçe hep yapıcı olur.Ben de gerekçesiyle-münker nekir meleklerinin sorgusu haricinde amel defteri belli olmaz- olayın doğru olmadığını ve bir hüsnüzan olduğunu belirttim.
Yorum için teşekkür ederim.Sevgilerimle.

eXtreme 08.10.2015 00:58

Cevap: Atatürk'ün Son Sözleri
 
Alıntı:

Mecnun Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1103783)
Elbette üstadım farklı görüşler saygı çerçevesinde belirtildikçe hep yapıcı olur.Ben de gerekçesiyle-münker nekir meleklerinin sorgusu haricinde amel defteri belli olmaz- olayın doğru olmadığını ve bir hüsnüzan olduğunu belirttim.
Yorum için teşekkür ederim.Sevgilerimle.

Sana/bana olmaz , Atatürk'e olur belki ne dersin?
Hani malüm bu ülke bu millet için yaptıkları ortada...
Saygılar , sevgiler bizden.
Hayırlı akşamlar.


Saat: 22:38

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.