|
Psikoloji kategorisinde açılmış olan Psikolojik Dipnotlar konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
03.06.2014, 13:14 | #1 (permalink) |
| Psikolojik Dipnotlar Psikolojik Dipnotlar Yeni tanıştığınız biri hakkında, ''Eminim benden hoşlanmadı.'' fikriniz varsa bu büyük bir ihtimalle sizin ondan hoşlanmadığınız anlamına gelir.Olumsuz dürtülerini kabullenmekten varoluşsal olarak kaçınan birey, bir başkasına atıfta bulunmaya pek meyillidir. Klinik psikolog, nesnel ve yansıtmalı ölçüm araçları, gözlem ve görüşme teknikleri kullanarak psikolojik değerlendirme ile uluslararası teşhis ve sınıflama sistemlerinde hastalık olarak tanımlanmayan ve Sağlık Bakanlığının da uygun bulduğu durumlarda psikoterapi işlemleri yapar. Hastalık durumlarında ise ancak ilgili uzman tabibin teşhisine ve tedavi için yönlendirmesine bağlı olarak psikoterapi uygulamalarını gerçekleştirir. ''Dinleyin; dinlemek, bir insanın ruhunu ruhunuzda ağırlamak demektir.'' Sosyal-psikoloji deneyleri içinde bir dönüm noktası olmakla birlikte, en çok ses getiren deneylerden biridir. Adı Albert olan küçüğe oyun odasında oynarken, bir adet beyaz fare getirilir. Çocuk olanlardan habersiz fare ile oynamaya başlar ve fare ile acayip iyi geçinir, onu gördüğünde çığlıklar atıp sevinmeye başlar. O gün öylece geçer. Sonraki gün, Watson ve Rayner küçük Albert fareye her elini a...tışında arkasından iki adet demir çubuğa şiddetlice vurarak ses çıkartırlar, Albert korkup ağlamaya başlar. Albert'ın fareye her elini atışında olay tekrarlanır. Artık Albert fare oyun odasından içeri girdiğinde ağlamaya başlar. Watson ve Rayner deneyi ileri noktaya taşıyıp tavşan ve başka tüylü objeler de getirirlerr. Albert onları görünce de ağlamaya başlar. Bir zamanlar eğlence ve merak kaynağı olan hayvan ve objeler koşullanma yoluyla korkuyu tetikler hale gelmiştir.
__________________ all the best. |
03.06.2014, 13:15 | #2 (permalink) |
| Cevap: Psikolojik Dipnotlar İnsan, kendi samiyetinin altını çizmeye kalkıştı mı, ister istemez üstünü de çiziyor. Samimiyet, mahremiyete bağlı olsa gerek. Korku nöbetlerine neden olan çağın moda hastalığı panik atağın tedavisi mümkün. Daha çok kış mevsiminde ortaya çıkan hastalıktan korkmaya gerek yok.Çünkü hastalığın tedavisi mümkün yeter ki teşhis edilsin. Panikatak insanın hayatını dramatik olarak değiştiriyor. Aniden başlıyor, zaman zaman tekrarlıyor ve insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetlerine yolaçıyor. ... Hasta kontrolünü kaybettiği, ölmek ya da aklını kaçırmak üzere olduğunu hissediyor. Hatta birçok hasta “Hayatım buraya kadarmış” duygusunu sıklıkla yaşıyor. Her 4 kişiden birinde görülen hastalık daha çok kadınları tehdit ediyor. Sıkıntılı, telaşlı, mükemmeliyetçi, aceleci, düşünce ve duygularını bastıran, aşırı hırslı insanların panik atağa yakalanma riski oldukça yüksek. Klinik psilokoğu Dr. Aylin İlden Koçkar, “Stresli insan huzursuz, mutsuz bir insandır. Etrafıyla didişen insandır. Aslında belki çok iyi bir insandır ama yükü çok fazladır. Onun kafasındaki yük çok fazladır.” dedi. Psikoterapi ve ilaç tedavisinin birlikte uygulanması sonucu, tedavideki başarı oranı yüzde 90′lara kadar ulaşıyor. Tedavi sürecinde ve sonrasında sosyal faaliyetlere katılmak, spor yapmak veya müzikle uğraşmak önemli bir unsur. Panik atak hastaları doğru nefes alıp vermeye de dikkat etmeli. Çünkü yetersiz nefes kalp çarpıntısına ve dolayısıyla insanda panik oluyorum gibi bir endişeye yol açıyor. "Yanılgılarımızın çoğu, düşüneceğimiz yerde duygulanmak ve duygulanacağımız yerde düşünmekten doğar."
__________________ all the best. |
03.06.2014, 13:16 | #3 (permalink) |
| Cevap: Psikolojik Dipnotlar Alıntı Bir MakaLe.. EN İYİ DOSTUM, BENİM! Ara sıra kendinizi dinlemeye de zaman ayırıyor musunuz? Bazen en uçuk fikirler gelmiyor mu aklınıza? Aşk, meşk ve adı konuluş bir çok içgüdüsel ve sebepsiz şey arasında bazen kendinize de zaman yırdığınız olur mu? Bazen lambayı kapatıp, ses çıkaran bütün nesneleri ve çevrenizdeki herkesi susturduktan sonra kendi kendinizi dinler misiniz siz de? Gece karanlığında çıkıp şehrin sessiz yollarında yürür müsünüz? Ya da balkona çıkıp karanlıkta kendi karanlığınızın aydınlandığını görmek için çabalar mısınız? Çevrenizde aradığınız mutlulukların aslında sizin içinizde olduğunu hissettiniz mi hiç? Yorgunluğunuzun hat safhaya ulaştığı anlarda dinleneceğiniz vahaya bir dakikalık düşünme mesafesinde olduğunuzu okudunuz mu zihin haritanızda? Aşka, sevgiye, dostluğa ve anlayışa olan susuzluğunuzu dindirmek için düşünce ırmağından bir damla yudumlayarak gidermek gelmedi mi hiç aklınıza? Bütün bütün herkesin sizi dışladığında, geceleri korkusunu üstünüze saldığında, gündüzleri insan kalabalıkları sizi boğarcasına üstünüze aktığında “ben dimdik buradayım ve sizin hepinize karşı koyacak gücün sahibi benim!” diyebildiniz mi hiç? Yalnızlığın tadına vardınız mı? Düşüncenin gücüne ulaştınız mı? En büyük korkunuzun üzerine basıp “yendim seni” diyebilecek kadar cesaret sarhoşu oldunuz mu hiç? Sizin dışınızda gelişen eylemler yüzünden boğazınıza gelip düğümlenen her neyse bir hışımla tükürdünüz mü? Burnunuzun direği sızlarken göz yaşlarınıza “dur, ben ancak mutluluktan ağlarım” diyebildiniz mi? İçinizden size istediklerinizi yapamayacağınızı söyleyen sese “kes sesini” dediniz mi var gücünüzle? Kulaklarınıza gelen sinek vızıltılarının “sen yapamazsın” deyişlerine “bekle ve gör, en iyisini henüz yapmadım” deme kararlılığını gösterdiniz mi hiç? Eğer bunların hepsini yaptıysanız büyük ihtimalle yalnız kalmışsınızdır. Kazancınız ise sizi öbür dünyada bile yalnız bırakmayacak bir dosttur. Kendini bilene bütün dünya engel olmaya kalksa ne yazar? Kendiyle konuşan ne zaman kendine bir dost arar? En iyi dostunuz yine kendinizsiniz. Kendinizi ihmal ederseniz, yine kendinizi kaybedersiniz .
__________________ all the best. |
03.06.2014, 13:16 | #4 (permalink) |
| Cevap: Psikolojik Dipnotlar YAŞAM İÇİN ÖĞÜTLER 1. Büyük aşklar ve büyük kazanımların büyük risk taşıdığını hesaba katın. 2. Kaybettiğinizde, aldığınız dersi de kaybetmeyin. 3. Üç ‘S’yi hep uygulayın: Saygı, kendiniz için; Saygı, başkaları için ve tüm davranışlarınız için, sorumluluk 4. İstediğinizi alamamanızın bazen ne kadar büyük bir şans olduğunu hatırlayın. 5. Kuralları iyi öğrenin ki, onları düzgün şekilde ihlal etmemeyi bilesiniz. 6. Küçük bir aksaklığın, büyük bir arkadaşlığı yaralamasına izin vermeyin. 7. Hata yaptığınızı anladığınız zaman, düzeltmek için derhal gerekli adımları atın. 8. Biraz yalnız zaman harcayın. 9. Kollarınızı değişime açın, ama değerlerinizin kaybolup gitmesine izin vermeyin. 10. Sessizliğin bazen en iyi yanıt olduğunu hatırlayın. 11. İyi ve şerefli bir hayat yaşayın. Yaşlandığınızda ve dönüp geçmişinize baktığınızda, ikinci kez keyif alın. 12. Sevgi dolu bir ev, hayatınızın temelidir. Sakin, düzenli bir ev oluşturmak için elinizden gelen her şeyi yapın. 13. Sevdiklerinizle anlaşmazlığa düştüğünüzde, sadece mevcut durumla ilgilenin. Geçmişi getirmeyin. 14. Bilginizi paylaşın. Bu ölümsüzlüğe giden yoldur. 15. Dünyaya karşı nazik olun. 16. Yılda bir kez, daha önce hiç gitmediğiniz bir yere gidin. 17. En iyi ilişkinin, birbirinize karşı duyduğunuz aşkın, birbirinize olan ihtiyaçtan daha fazlalaştığı zaman olduğunu hatırlayın. 18. Başarınızı, ona ulaşmak için nelerden vazgeçtiğinizle yargılayın. 19. Aşka ve yemek pişirmeye, sonuçlarını hiç düşünmeden girişin.
__________________ all the best. |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |