Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   Psikoloji (https://www.forumaski.com/psikoloji/)
-   -   Kadın ve Erkek Arasındaki Farklar (https://www.forumaski.com/psikoloji/28437-kadin-ve-erkek-arasindaki-farklar.html)

Leia 13.03.2013 13:17

Kadın ve Erkek Arasındaki Farklar
 
Kadın ve Erkek Arasındaki Farklar

Kadınların erkeklerden farklı düşündüğü doğru mudur? Yoksa bu sa-—dece bir hurafe midir?

Bu sadece bir hurafe değildir. Ve bunun sadece bir hurafe olmaması güzeldir. Dünyanın çeşitliliğe ihtiyacı vardır. Sadece bir düşün; yalnızca erkeklerin var olduğu bir dünya yahut sadece kadınların var olduğu bir dünya... O, yoksul bir dünya olacaktır, çok yoksul. Erkek ve kadınlar farklı kutuplardır. Dünya onların arasında renkli, güzel olur.

Evet, sorunlar da vardır. Çiçekler tek başına gelmezler, onların dikenleri de gelir. Günler tek başına gelmez, onlar kendileriyle birlikte geceleri de getirirler.

Varoluş kutuplara inanır. Onlar, Karl Marks’ın diyalektik dediği şekilde işler. Evrim sürecinin kendisi diyalektiktir. Varoluşun tümü farklı kutuplar arasında gelişir.

Kadın daha sezgiseldir, daha içgüdüseldir. Şayet o bir meditasyoncu değilse, sadece içgüdüsel olacaktır. O bedeniyle düşünür. O erkekten daha çok bedeninde kök salmıştır, o erkekten daha çok bedeninin farkındadır ve bedenimiz milyonlarca yıllık geçmiş deneyim- lerimizin tamamıdır.

Erkek daha çok zihindedir, daha entelektüeldir. Ancak, entelekt çok daha geç döneme ait bir gelişmedir. İçgüdü son derece eski ve çok derindeyken, entelekt son derece yüzeysel ve son derece yenidir, çok çocukçadır. Eğer erkek meditasyon halinde olursa, entelektten kurtulmanın daha zor olduğunu görecektir çünkü onun tüm yetiştirilme tarzı ve eğitimi zihne dayalıdır, entelekttedir. Ve bir meditasyoncu olmak için bildiği her şeyi bırakmak zorundadır.

Kadın daha kolay bir meditasyoncu haline gelebilir çünkü içgüdüden sezgiselliğe sıçramak çok basittir. Entelektten sezgiselliğe sıçramak son derece zordur. Ancak, maalesef asırlar boyunca kadının meditasyon dünyasına katılmasına izin verilmemiştir. Esasında kadın neredeyse tüm dinler tarafından dışlanmıştır. Bunun nedeni çok açıktır: Çünkü tüm dinler bedene karşıdır ve kadınsa beden merkezlidir. Kadını dışlayarak onlar aslında beden odaklı olmayı reddediyorlardı. Onların hepsi bedene karşıdır. Onların tüm dinî ideolojileri entelektüeldir. Ve kadın kesinlikle entelektüel etkinliklere kolayca katılamaz. Onun canı sıkılır, “Bu kadar hoş şeyler olurken bu adam neler saçmalıyor!” diye düşünür.

Erkek kadının sadece cinsel bedenini kullanmak için iyi olduğunu ama entelektüel konuş- malar, yahut felsefi tartışmalar için iyi olmadığını düşünür. Erkekler de kadınlar da diğerinin birazcık ayrı dünyalarda olduğunu bilir. Ve her ikisi de bunda hemfikirdir.

Sormuş olduğu ilk soruyu yanıtlamak üzere kadın erkeğe düşünmesi için zaman vermeden önce erkeğin yaratıldığının söylendiğini duymuştum.

Mendel Kravits sabah egzersizini açık pencerenin önünde yaparken çırılçıplaktı. Karısı içeri girdi ve bağırdı, “Mendel, seni ahmak! Kapat şu perdeleri. Komşuların seninle paran için evlendiğimi düşünmesini istemiyorum.”

Kesinlikle farklı bir mantık; erkeğin hiç aklına gelmeyecek bir şey.

Cehennem ateşi üzerine verdiği vaazlarla ünlü bir rahip mahalleden ayrılıyordu. Yaşlı bir bayan yanına geldi ve “Peder, ayrıldığınız için üzgünüm. Siz gelene kadar günahın ne olduğunu bilmiyorduk,” dedi.

Yakışıklı bir erkek kedi mahalleye yeni gelmişti ve tüm diğer kediler bununla son derece ilgiliydi. Onlardan birisi ilk randevuya gitmişti. Ertesi gün hepsi çığlık çığlığa, “Nasıl geçti?” diye bağırdı.

Tatlı kedi “Tamamıyla boşa geçmiş bir gece!” dedi. “Konuştuğu tek şey kendi operasyo- nuydu.”

Erkeğin ve kadının düşünce tarzları, hayata bakışı arasında kesinlikle büyük bir fark vardır. Ancak bu, hayatı daha tatlı, daha baharatlı yapar. Bir orkestra oluşturmak için dünyanın her türden müzikal alete ihtiyacı vardır. Sadece tek türden müzik aleti gerçekten sıkıcı olacaktır. Kadına geçmiş tarafından saygı duyulmadı. Bu, dünyayı pek çok yönden yoksul kıldı çünkü kadının dünyaya kendi açısından bakışını ifade etmesine izin verilmedi.

Kadın, erkek gibi düşünmeye, erkek gibi davranmaya, erkeğin sadece bir gölgesi olmaya; ama asla kendisi olmamaya zorlandı. Bu, kesinlikle çirkin bir şeydir ve kabul edilemez bir şeydir. Ben bunu koşulsuzca reddediyorum. Kadının kendi tarzına izin verilmelidir. Onun, erkeğin bir karbon kopyası olmaması gerekir; onun erkek gibi düşünmemesi gerekir. O, kendisi gibi düşünmelidir, o kendisi olmalıdır ve bu, dünyaya muazzam bir kutupsallık verecektir.

Ve erkekle kadının bireysellikleri ne kadar birbirlerinden uzaklaşırsa, onlar arasındaki çekim de o kadar derinleşir. Onlar birbirlerine yabancılaşmalıdır; ancak o zaman birbirlerine âşık olacaklardır. Onlar birbirleri için sonsuza dek gizemli kalmalıdırlar. Ancak o zaman onların aşkı bir keyif, sürekli bir keşif olabilir.

Ancak, kadın ezilmiştir. Onun gizemleri ezilmiştir. O sadece temeldeki insani hakları verilmeden, üretim için bir fabrika olarak kullanılmıştır. Ve bu da dünyayı sıkıcı, çirkin hale sokmuştur. Erkek hükmetmede o kadar ileri gitmiştir ki tüm tarih savaşlarla doludur. Gelişmek için kadına eşit miktarda fırsat tanınmış olsaydı dünya bu kadar çok savaş görmemiş olurdu. Çünkü her savaşta ölen erkektir ama acıyı çeken kadındır.

Öldürülmek kolaydır, acı çekmek zordur. Anne öldürülen oğulları için acı çeker. Kadın ölen sevdikleri için acı çeker. Kız kardeşler, erkek kardeşleri öldüğünde acı çeker. Ve onların kederleri tüm hayatları boyunca kalacaktır. Öldürülenler için bu çok küçük bir şeydir. O, birkaç saniyede gerçekleşir ve sen ölmüşsündür. Ancak, kadınlar asırlardır sadece acı çekmektedir.

Hiçbir kadın savaş istemez çünkü nihayetinde kurban olan erkek değil, kadındır. Savaşı yaratan erkektir, savaşta dövüşen erkektir ama acı çeken kadındır. Kadın dünyanın yarısıdır; şayet dünyanın bu yarısına da söz hakkı tanınsaydı tarih başka olurdu. O daha barışçıl, daha sevecen, daha duyarlı, daha estetik olurdu. Hâlâ kadının saf bir şekilde, bozulmadan, etki altında bırakılmadan kendisi olmasına izin vermek için zaman vardır. Ve daha iyi bir dünyamız ve daha iyi bir insanlığımız olacaktır.

Kadınların farklı düşünmesi talihsizlik değildir. Bu son derece önemli ve sevinilmesi gereken bir şeydir. Ancak, kadının bütünüyle özgür olmaya ihtiyacı vardır. Dünya erkeğin hükümdarlığında gereğinden uzun süre kalmıştır. Dünyada olan biten şeyler içinde kadının payına düşen kısmına, onların da katılma vakti gelmiştir. Erkeğin kısmından farklı olacak olan kendi katkısını yapması gerekmektedir.

Ve bu, bugüne kadar yaratabildiğimizden daha uyumlu bir bütünlük olacaktır. O, yarım bir çember olmuştur. O tam bir çember yapılmalıdır. Hayat bütün hale gelmelidir; erkek ve kadın birlikte, doğuştan getirdikleriyle — farklı potansiyelleri, farklı lisanları, farklı düşünce, görme, var olma tarzları ile — dünyaya katkıda bulunuyor...


Erkek ve Kadın Olmanın Ötesi
Ganj Kitap

EndGirl 14.03.2013 20:16

Cevap: Kadın ve Erkek Arasındaki Farklar
 
Erkekler düşünmez, kadınlar çok düşünür bence :p


Saat: 09:29

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.