Eylül
Eylül, hazan ayıdır.Ayrılıkların, sonların, sonu gelmeyecek daha birçok başlangıcın bitiş tarihidir Eylül.Yaz aylarının o sıcak, uzun, rahat günlerinden kopmuş değilizdir ama, geceleri esmeye başlayan rüzgar, bizi yaz aylarından koparıp, sonbaharın o nostaljik havasına katmak ister gibidir.Bir günde iki mevsimi yaşamaya başladığımız günlerin toplamıdır Eylül.
Eylül, sararıp ağaç dallarından dökülen her bir yaprak tanesi gibi, gönlümüzün derinliklerinde yatan her bir anıyı da alıp saçar ortalığa. Hani umut kokan, hasret kokan, binbir hayal ve de aşk kokan bir ucu yanık, alelacele yazılmış, sararmış mektuplar vardır ya, sonbaharda dökülen her bir kuru yaprak da o mektuplar misalidir işte.
Eylül hazan ayı.Hayallerin, umutların, aşkların yeniden yeşermesi için, nevbaharın uzak habercisi, sonbaharın giriş kapısı Eylül. Her sararıp soluşun ardından, canlanıp yeşermenin müjdecisi Eylül...