Eğlence adabı
 

İnsanların kendilerine birçok aktivite yaratarak hoşça vakit geçirerek neşelenmesine eğlence diyoruz. Eğlence birçok insana göre değişebilir. Kimi zaman çılgınca ve anlamsız olan şeyler insanı eğlendirirken, kimi zamanda yapılan bir uğraş ve aktivite insana keyif verir.

Bir enstüramantal çalmak, bir sporla uğraşmak, bir yazı yazmak, bir sanatla uğraşmak bu ve buna benzer birçok aktivite içerisinde bulunan insanlara göre; hem birşeyler üretmek, hem ürettiğini paylaşmak, hem de kendini geliştirmek ve ifade etmek eğlencenin en güzelidir. İşte bende bu insanlar içerisinde bulunan bir birey olarak eğlencenin; bir insanın yaptığı bir işten keyif alması olarak düşünüyorum. Mesela; yemek yapmak ve yaptığın yemekleri ikram etmek bir keyiftir. Yazı yazmak bir keyiftir. Bir sporla uğraşmak keyiftir. Bir elişi yapmak keyiftir. Kitap okumak keyiftir. Bir insana yardım etmek bile bir keyiftir. Bunun gibi yaptığımız bir çok aktivite bana göre eğlencedir. Oysa bugün birçok insana göre bu tarz aktiviteleri yapmak bir iş ve bir yük gibi algılanıyor. Eğlenceyi sadece içki içip çılgınca şeyler yapmak olarak gören milyonlarca insan var. Hızlı araba kullanmak, bir dağın yamacına çıkıp denize atlamak, çılgınca dans etmek, yiyip içmek, gezmek vb. anlamsız olan birçok şey eğlence olarak görülüyor.

Geçen haberlerde İspanya'daki insanların domates savaşını göstermişti. Belki birçoğunuz izlemişinizdir ve eminim birçoğunuzun aklına hemen Somali'deki insanlar gelmiştir. Ordaki insanların birbirlerine domates atarak neşelenmesi ve tam 120 ton domatesi israf etmesi beni gerçekten çok üzdü. Sadece domatesle kalmıyor bu tarz eğlenceler, yumurta savaşı, pasta savaşı bu ve buna benzer birçok eğlencelerin yapıldığı bir dünyada yaşarken bu tarz eğlencelerden keyif alanlara da acıyorum doğrusu.

Birçok kişi "sanane insanların eğlencesinden, bu dünyaya bir defa geliyorlar istedikleri gibi eğlensinler, istediklerini yapsınlar" vb. gibi düşünceye sahip olabilir. Bir de şöyle bakarsak olaya: bugün insanların çoğu zehirli gaz atıklarını doğaya atarak, ağaçları yok ederek doğayı tahrip etmektedir. O zaman "bırakalım ya insanlar istediği gibi çevreyi kirletsinler" diyebilir misiniz? Ya da savaşlarda masum insanlar öldürülürken sessiz kalabilir misiniz? Eğer gerçekten bu şekilde düşünüyorsanız, vicdanen hiçbir rahatsızlık duymuyorsanız ben de o kişilerin insanlığından şüphe ederim.
Asıl olan insan olmak değil, insan kalabilmektir ve insan kalabilmenin de belirli görgü ve ahlaki değerlere sahip kuralları vardır. Bir yandan insanlar açlıktan ölürken, diğer yandan sırf eğlence diye Allah'ın verdiği nimetler ortalığa savruluyorsa insanlık adına artık buna bir dur demek gerekir. Zaten "insan herşeyi yapmakla özgürdür" adı altında değil mi ki birçok abuk sabuk yaşam tarzına göz yumuluyor. Bu yüzden değil mi ki insanlık çığrından çıkıyor.

Daha önceden "Özgürlük" adlı yazım da da belirttiğim gibi yine aynı şeyi söylüyorum: Özgürlüğün bir sınırı olmalıdır ve özgürlük toplumda saygılı, ahlaklı, dürüst, eşit bir yaşam tarzıyla insan olmaktır. Eğlencenin de bir adabı ve sınırı olmalıdır. Lütfen eğlenirken birazcık olsun başka insanları da düşünelim ve tüketerek eğlenmeyi değil, üreterek eğlenmeyi seçelim.