|
Serbest Kürsü kategorisinde açılmış olan Beklentilerin hapsinde nefes nefes konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
07.09.2013, 22:11 | #1 (permalink) |
Tecrübeli Üye | Beklentilerin hapsinde nefes nefes BEKLENTİLERİN HAPSİNDE NEFES NEFESE Sıcak bir kahve...Hem de sütlü.Az şekerli.Bir pazar sabahı.Elimde gazetem,üstümde pijamalarım.Cep telefonum bile kapalı.Salondaki koltuğuma uzanıyorum.Kahvaltının ardından sıcak bir kahve ne güzel gidiyor.Sırf bu keyif için pazar günlerini iple çekiyorum. Ilık bir yaz gecesi...Sevgilimle sahilde elele yürüyorum.Bu ana bir yıldızlar,bir ay,birde kumsal şahit.Geceye ses veren bir tek onlar ve biz.Kalbim yavaş atıyor,sanki narkoz altında... Akşam üstü saat yedi suları...Önümde harika kızarmış bir tavuk bonfile.Açım,sadece kahvaltı yaptım,öğleden sonra da bir kaç krakerle bastırdım açlığımı.Şimdi oldukça sabırsızım tavuğumdan bir ısırık almak için. Sabah saat sekiz.Yeni çıkmışım evden.Üzerimde inci beyazı keten bir elbise.Ayağımda kısa topuklu yeşil ayakkabılarım.Elimde de en sevdiğim anne yadigarı nefti yeşili çantam.Hava biraz bulutlu mu ne,demeye kalmadan yağmur çiselemeye başlıyor.Harika tadını çıkarmalıyım,mis gibi toprak kokusu sardı etrafı.Gülümsüyorum yanağıma damlayan ilk yağmur tanesiyle beraber...Duru,dupduru...Ağaçlar da kahkaha atıyor sanki kıpraşarak sessizce,sanki epeydir bekliyorlardı bu ıslaklığı. Gece yarısı...Saati kestiremiyorum,yatalı ne kadar vakit oldu bilemiyorum.Saate bakmaya da pek gerek yok,gün daha ağarmamış nasılsa.Biraz daha uyuyacağım ne mutlu.Mutfağa doğru gidiyorum ışıkları yakmadan her zaman ki gibi...Bir bardak su içip sıcacık yatağıma koşuyorum.Tatlı rüyalar görmek dileğiyle. Mesai bitmiş bu günde.Saat altı.İşten çıkıyorum evime gitmek üzere.Metro istasyonuna yürümem gerekli beş yüz metre kadar.Arabam olsa daha mı iyi,seneye bir araba almak şart demeye kalmadan içimden; bir dershane çıkışına denk geliyorum.Çocuklardan birisi gelip geçenden yol parası istiyor.Daha doğrusu rica ediyor.Çok efendi bir çocuğa benziyor kendimce.Neyse yoldan birisi para uzatıverdi.Bankolara çok az kaldı,yüz metre kadar.Biniş kartımı çıkarmak üzereyken cüzdanımdan bir genç kız erkek arkadaşına bağırıp çağırıyor.Bende de biraz merak var tabi,kulak veriyorum hemen çaktırmadan.Kızcağız oğlanın aldığı doğum günü hediyesini beğenmemiş,bağırıp çağırıyor.Çocuğun sesi çıkmıyor.Suç sende oğlum,ne diyeyim! Al bir buket çiçek,tamamdır.Harçlıklarını bu hediyeye mi yatırdın,vah vah... Kızcağız ne istiyordu acaba? Beklediği hediye neydi? Beklentisi neydi? Acaba sıcak, sütlü, az şekerli bir kahvenin yanında bir adet acıbadem kurabiyesi mi! Yoksa sahilde sevgilisiyle elele dolaşırken kumların arasından çıkarak kendisine serenat yapan bir orkestra mı! Belki de kızarmı mis gibi tavuk bonfilenin yanına koca bir tabak dolusu patates kızartması istiyordur ya da körili ballı susamlı sos! Hep eksik.Bir şeyler nedense hep eksik.Elma varsa kiraz yok,yağmur varsa şemsiye yok. Hani altın varaklı sürahim,bardağım elimde boş bekliyor oysa.Annem burada ama neden babam yok.Aaaa babam da geldi ama bu seferde dedem ortalarda yok.Cep telefonum var ama beş megapisellik kamerası yok.Telefonum olsa ne yazar,bir arayanım bile yok. Diyorum ya işte her zaman, hep bir yerlerde,herhangi bir zaman diliminde, hep bir şeyler yok.Biri olsa diğeri yok.Hepsi yok ya da hiç biri yok.Menüde hep bir şeyler eksik. Pardon bakar mısınız,kim hazırladı bu menüyü! Beklentilerimin hep gerisinde,hep.Ben hep onlardan önde koşuyorum nefes nefese!
__________________ Teşekkür Etmek için Beğen Butonuna Tıklayınız. |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |