Tut ellerimi,sıkıca tut
Geliyorum ben
Bir ben
Yalnız ben
Sadece ben...


Heybetli bir çam ağacının gölgesi olsun,kışları bile dalları solmayacak,
kimsenin dokunamayacağı kadar uzaklarda rahatça uzanıyorken ben, yeni açmış hanımellerinin kokusu gelsin burnuma,
nisan yağmurlarının ıslattığı kuru toprakların,yaş kokusu sızsın,daracık tahta yuvamın üstüne,çalışkan karıncalarla birlikte,
hava çok soğuk olmasın,oldum bittim sevmem kışları,çok üşür ellerim benim hiç ısınmak bilmezcesine,mağlup olur hep kışların ayazlarına,
buralarda bir hesabım kalmasın görülecek çünkü dönüp gelmek imkansız olacak,gitmişken bir kez dönemeyeceğini bilerek,istemem bir yük kalsın vicdanımın omuzlarında,taşıyamam elbet bilmediğim günahlarımın yükünden,
bir göz yaşı akmasın desem de,yüzlercesi dökülecek belki kendi kaderinin kara sayfalarına,belki adımın kazındığı ayrılık acılı beyaz mermerime,
ardımda kimse kalmasın,bensiz yaşayamayıp yanıma gelmeye istekli,hislerim güçlüdür benim,oralarda sızlatmasınlar yüreğimi,dayanamam,
başımda bir tek bilerek ya da bilmeyerek sevindirip,mutlu ettiklerimin duaları olsun,meleklerle beraber,izin verin biraz başımı dinleyeyim,
çok sevdiğim papatyalardan bir demet koyun baş ucuma yeter,zaten her ziyarette kesinlikle istemem,sadece bir sefer,bu güne özel,
güvercinlerin dönüp dolaşıp geldiği çam ağacının dallarının gölgesinde olsun yerim,canım sıkılınca iki çift laf ederim güvercinlerle,vaktim olursa eğer,
hani ben bu gün olmaz,hazır değilim,daha yapacaklarım var demeden,
gitme korkusu beynimi kıskıvrak sarmadan,
akasyalarla hanımellerinin kokusu birbirine karışmış bir bahar günündeyken,
götür beni...
al beni...
ellerimi tut...
geliyorum ben...
yalnız ben,bir ben,sadece ben...

__________________
Teşekkür Etmek için Beğen Butonuna Tıklayınız.