|
Serbest Kürsü kategorisinde açılmış olan Mutluluğun resmi konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
09.09.2013, 20:58 | #1 (permalink) |
Tecrübeli Üye | Mutluluğun resmi MUTLULUĞUN RESMİ Yaşlı denilen insanlara bakıp düşünüyorum. Yaşlılık diyorum da, nedir bu yaşlılık gerçekten? Yaşlılık,artık işe yarama çağını geçirmiş olmak mıdır? Asla! Yüzdeki her çizgi, her kırışıklık, her sarkık, ağaran saçlar, bükülen beller; birer kıdem artışıdır bence. Dünya okulundan alınan diploma, sertifika, tecrübe veya fahri madalyadır diye düşünüyorum... Dünyamızın eski sahibi durumunda hissetmeli kendisini her kıdemi artan kişi... O yüzden çizgisi artanlara "yaşlı" değil "dünyanın asıl yerlisi", "hayat üniversitesinin sınıfta kalmayan başarılı öğrencisi" olarak bakmak daha uygun olurdu bence... Sınıfta kalanlara rahmet okuyarak. Aslında gençlik de yaşlılık da hissetme yaşıdır. İnsan kendini nasıl hissederse o yaştadır derler ya! Yaşadığımız olayların tesiriyle, kimi zaman on dokuzunda bazen de altmış dokuzunda olabiliyoruz. Bazı günler çok uzun yaşamış gibi yorgun ve doygun bazen de hayatın baharındaymış gibi heyecanlı ve telaşlıyız... Yaşlanan veya genç kalan bedenimiz değil ruhumuzdur... Ruhun genç ve dinamik kalmasıyla yaşanacaktır her mevsim doyasıya... Pozitif bakabilen ruhların yaşlandığına rastlayan olmamıştır... İÇİNE KİN, NEFRET, HASET, HIRS, İNTİKAM,İHTİRAS gibi toksik maddeler girmeyen ruhun hastalanıp, çökmesi, dinamizmini kaybetmesi zordur. "Yaratılanı sev yaratandan ötürü" derken Yunus, sevginin ruh için en ehemmiyetli bir gıda olduğunun altını çiziyordu. Hayatın baharını yaşamak çok zevkli ve lezzetli ama hayallerken bile çabuk geçiyor. Gençliğimizi hâtıralarda bile yaşamak çok güzel... Rüya gibi zaman tüneline girip o demleri yeniden yaşarken aldığımız tat kadar bu uykudan uyanmak da, acı veriyor değil mi? O günleri yeniden yaşama şansımızın olmaması çok hüzünlü diyoruz demesine ama acaba elimize yeniden geçse umduğumuz lezzeti alabilir miyiz? "Mutluluğun resmi çizilemiyor" deniyor. Çünkü yanı başımızdaki mutluluğu görme yeteneğimize bir şeyler oluyor da ondan. Çoğu zaman bir serabı mutluluk sanıp koşuyoruz peşinden. Oysa yanına yaklaştıkça o bizden kaçıyor. Onu yakalamak için koşarken de hayat denilen kıymetli hazine hiç farkına varmadan uçup gidiyor elimizden. Çoğu zaman içimizde oluşan isteklerimiz, bize mutluluk getirmeyi vadeden birer yalancıdır aslında... Mutlu olacağımızı sandığımız şeylere ulaşmak için öyle akıl almaz şeyler yapıyoruz ki! Mutluluk Kaf Dağının ardında deseler, ona ulaşmak için dağ tepe demeden koşarız gözümüzü kırpmadan. Bu arada tükenecek ömrü düşünecek basiret kapıları kapanır her nedense? Mutluluk vaad eden Kaf Dağı'na tırmanırken elimizde olan o muhteşem gücümüze ne olursa olur; dağın zirvesine ulaştığımızda yani mutluluğun kuyruğuna bastığımız anda o güzelliklerin ya büyüsü bozulur veya yaşamak için gerekli süre bitmiş olur. Hayallerin verdiği sihirli güç bitince -Genç bilse yaşlı yapabilse- gerçeği karşımıza dikilecektir. Yeniden deneme şansımız ise asla...! Ömür denilen şey, saman alevi Ne çabuk da geçiyor Göz açıp kapamadan Rüzgar gibi esiyor. Aradığın şeyi Ha buldun, ha bulacaksın! Serap gibi hayallerin Ha tuttun, ha tutacaksın! Uyu uyan ümitlerin karşında Ya sofranda ya aşında! Her zaman her yaşında Ha kavuştun ha kavuşacaksın! Derken bitiyor ömür Farkında bile değilsin Ne kazandın, kârın ne? Hesap bile edemezsin! Asuman Soydan Atasayar
__________________ Teşekkür Etmek için Beğen Butonuna Tıklayınız. |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |