|
Serbest Kürsü kategorisinde açılmış olan Zaman konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
10.01.2014, 23:52 | #1 (permalink) |
| Zaman Zaman Bir kompozisyon gibidir hayat, giriş, gelişme, sonu Merhaba dünya dercesine ön tanımımızı/sözümüzü yaparız anlamlı anlamsız olarak yazmaya,yaşamaya başlarız bize ayrılan sayfaları hayatı - Ne zamanki kelime ve kelimeler yığını dökülmeye başlar dilimizden işte o an başlar herşey; ilk söz belli mecburi öğretilmiş Anne, Baba ile başlar ve nice zoraki öğretilmiş harflerin bir araya gelip anlam ifade etmeye çalışmasıyla devam eder Anlamlı anlamsız kelimelerin, düşüncelerin bizlere yaşattığı duyguları; öfkeleri, nefretleri, sevinçleri, ayrılıkları, buluşmaları ve insanı insan yapan bir yığın zoraki insani olgular Insanı insan yapan uzuvların tam anlamıyla dolu dolu yaşamak her birinin sayfalarına paraf atmak tam anlamıyla doldurmak amacı güderek yaşamaya çalışması hayatını amaç sonuça bağlaması hayata dair sekronize olmaya çalışması ne zaman kadar sürecek ne kadar dayanacak benlik buna? Her zaman herşeyi elde etmek imkansız değilmiydi? şairin sözü gelir burada aklımıza "Imkansızı iste mutlu ol" teşke söylenişi kadar ugulaması yaşamasıda kolay olsa Yanlışlığını, doğruluğunu, getirdiklerini , götürdüklerini düşünmeden açık denizlere açılmak rotasız bir gemi misali Hayal kurarak umarak hayata yön vermeye ummak her zaman doğru olmak her zaman kazanmak olmak nereye kadar doğru? Bazı şeyleri yaşayarak öğrenmek daha iyi degilmidir? Başkalarının hayatlarını benimsemek onlar gibi yaşamak yazmaya başlamak peki onların kalemi mavimi? kırmızımı sayfaları temizmi bir değerinden önceki sayfaları düşünmedek yazmak, yaşamak Her zaman mutlulugu, sevinç'i doğruluğu verirmi başkalarının hayatlarını yaşamak, Bir matamatik işlemi kadar netmi? açıkmı 2+2:4 sizin toplamınız benimsediğiniz devşirme hayattata kendini karşılıyormu? çok zor olsa gerek Zaman zaman yalnızlıklara düşerya insan ve kendini yalnızlığın akıntısına bırakır belirli belirsizce savrulur boşlukta hisseder kendini neresi olursa gitmeye razıdır herşeyi orada bırakcağını sanarak gitmekten başka çaresinin olmadığını sanarakve her hangi limanda durmaya razıdır uçsuz bucaksız hayal kırıklıklarının içinde kaybolmamak için - Bir şizofren gibi kendine hayali insanlar yaratır, ama onları istediği gibi var eder eksik yanlarından oluşan varla yok arasında olan, hayat kendini karanlığa dahada itmek değilmidir? Kendine buzlu bir aynadan bakmak yerine oturmamış bir şey ifade etmeye anlatmaya çalışan kişilikler hayaller Hayal ile gerçeklerin belirsiz olduğunu yaşam diliminde var etmeye çalıştığımız hayatın kırıtınlarını kendi zihnimizde hayal ötesi alemde insanı insan yapan duygulardan arınmış olarak yaşamak ne verebilir insana alıp götürdüklerinden dışında? - Zaman zaman geçmişi unutmak için Alzeimer olmalı insan git gel'lere takılmalı, herşeyi unutmak yeniden birşeylere başlamak için tüm risk'leri almak, bazen buda işe yaramıyor bazı acılar , mutluluklar öyle işlenirki insanın içine tüm varlığının ilerleme sürecini etkiler -Zaman zaman paranoyak olmalı insan tekrar hatırlamak eğrisini doğrusunu tartarak herşeye şüphe ile bakarak geçmişini irdelemek bunları göze alabilecek kaç kişi kaldı yaşanmışlıkla gögüs gögüs'e savaşacak? Insanı insan yapan hayat hastalıklarından hangisi daha yararlı hangisinin getirisi çok götürüsü az? sanırım hepsinden biraz olmalı herşeyi tadarak yaşarak anlamalı Mutlu olduğumuz anlarda acı çekerek birşeyleri kaybederek hayatın bizi olgunlaştırması yeterlimi? yeterli ise ne kadar? - Hayata pembe panjurlardan bakmak hayatı bir film gibi kabul etmek film şeritinin kopdugu yerlerde birleştirmek? herşeyi eski haline getirirmi? kopan yerler hep bir eksik olarak oynamaya başlar anlaşılmaz olur Yaşamı bir film gibi düşünmek lazım çeşitli içerisinde çeşitli rolleri barındıran bir film Bu rollerin içerisinde ne artist, ne aktrist nede figuran olmalı insan Senarist yönetmen olmalı kendi yazıp kendisi yönetmeli kendi yazdığımız bir film olmalı hayat Ancak bunun sonucunda acılarımızın,sevinçlerimizin, hüzünlerimize kişiler sebebler aramayız Söylenecek son sözümüz ben yazdım ben oynadım güçlüyüm gururluyum savaştım yenildim diyebilelim Zaman zaman deli olmalı insan yaptıkları için ne hesap vermeli nede sorumluluk duygusundan uzak durmak için Anını an edebilmek için - Bazen bir çocuk olmak gelir insanın aklına hiçbirşeyi umurmamak sadece dışarıda daha fazla oynamak hayaliyle yaşamak Belirsizce bir uçurtma peşinden koşmak nefesimiz tükenircesine Bir çikolata ile dünyaların senin olduğunu sanmak yeni bir şeyinle geceleri sbaha kadar koynunda uyumak misketlerimizle toprağa toza karışmak kimlerin ah çekerek hayal etmediği anlar? İlk bisikletten düşümüzle dizimizin kanaması ve bisikletin verdiği mutlulukla acıyı acıları hissetmemek Bazen büyük olgunluklar göstermek ve bunların yükünü taşımak gerekir Ama ne için, ne kadar , nereye kadar sorunların zihnimizi ele geçirmesine uygun bir duygu bulunca hayat denen riskli oyunu oynamaya başlarız Kendi zincirlerini kırıp Ruh ikizi denilen kişiyi aramaya başkar kendinden eminsiz adımlarla Başlangıcı bitişi belli olmayan ilişkilerin yazıldığı kitap gün yüzüne çıkar kimi sayfalar kırmızı kalemle yazılır kimileri siyah Her rengin her kelimelerin bir anlam ifade etmeye başladığı sayfalar - Hani vardırya biten ilişkiler içerisinde duyguların zindanlara vurulduğu sebebli sebebsiz yere zindanlara atıldığı duyguları sorgulamak yargılamak kimin görevi? Yada herşeyi olduğu gibi bırakmalı dondurup diğer yazdığımız defterin yanına koyup tozlanmasınımı ummalı? Oysaki zaman geçtikçe değelerinin artacağından bir habersizce Ne kadar aşk'ı sevgi hakkında ip ucu veriyor daha önce yazılmış kitaplar okuduğumuz gibi basitmiydi "Seni seviyorum" demek kadar yaşamak yazmak Bu kelimelerin bir insanı ne kadar değiştirebileceğinden habersizce Insan kendini sevmeli kendine aşık olmalı kendini bilmeli , amaçlarını, ufkunu Ne kadar doğru duyguları raflara kaldırmak? Madem kalkacakdı neden bunca yıpranma? Hak ediyormuydu Aşk sevgi için onca şeyi içine atarak bir birşey olmamaış gibi yaşamaya çalışmak Oysa önce kendini sevseydi ozaman bu kadar çabuk kalkmazdı tozlu raflara -Yoksa! zamanlama hatalarımı yaşıyoruz? Zaten denmiyormu biten ilişkilerin ardından sonra gamvurulmuş duyguların ardından yanlış zamanda yanlış şeyler yaşadık Her zaman olduğu gibi zaman ve hayat suçlanır Bu ne hakkımız var? hayatı yaşamaı suçlamaya hayat ve zaman sadece bize karşımı acımasız, yine bir suçlu bulduk gözlerimiz doğruları görmez oldu içimizdeki nefretler bizlerimi köreletti? hayır suçlu bizleriz kendimizi sevmedik ne alıp ne neler verebileceğimizin farkında degiliz kelebek gibi sadece 1 günlük yaşam savaşına takıldık Hayatı yarım yamalak geçici mutluluklar/heveslerle yaşmaya razı geldik , oysaki hayatı uzun kısa yapan bizleriz Kaçımız hayatı keşfettik kendimizi tanıyoruz seviyoruz? An gelir gene biten birşeylerin başlaması istenirya onca hırpanlanmışlıkdan sonra hersey eskisi gibi olurmu? Hiçbirşey eskisi gibi olamaz buna inanlar sadece aldanır Öyle görmek isterler keza kaybettiklerinin farkına sonra vararlar Madem yine başlayacakdı neden bu ayrılık " yoksa sizdemi biraz zaman verelim dediniz Ya! yaşamımız kelebeğinkinden kısa ise sonra söylemek üzere bıraktıgımız sözlerimizi söylemeye fırsatımız yoksa? ozaman ne anlam ifade edercek? Yanlış zamanda ekilmiş mahsül gibi Söylemek istediklerimizi söylemeye calıştıgımız kişi duymadıgı sürece PARALO BELLI! "AF-FET" herşeyi çözecekmiş gibi aklımızın bir köşesine işlemiş Maymuncuk anahtar gibi kullanıyoruz her kapıyı açacagını sanarak haklı haksız olmamızın bir anlamı yok Alışmısız ona ne olursa olsun kullanıyoruz -Ya sevdiğini bilmiyorsa? tek taraflı seviyorsan işte ozaman geçmek bzilmeyen saniye dakika saat ve zamanı zaman yapan tüm olgulardan nefret eder olur insan Onu sevdiğini bilmemesi ona karşı içindekilerden bi habersiz olması herşeyi içinde kendi olarak yaşamak o bilmesin sevmesin benim sevgim ikimizide yeter yanında olmasada orada olduğunu bilerek yaşamak işte bu zamanlarda gecenin şahidi yoktur Tüm hayallerimizi umutlarımızı göz yaşlarımızı hüzünlerimizi barındırır içinde ve hiç bir şahidimiz yoktur sessiz karanlık dışında herşeyi gizler yok eder birtek içimizdeki duyguları yok edemez Bazen uzaklasmak gerekir insanlardan kendin olabilmek içinden gelen sesi dinleyip ortalığı birbirine katmak kumdan kalalerini yapıp/yıkmak Bazen mevsimlerde aylarda bulmalı kendini insan her ayı her mevsimi farklı tatlarla heycanlarla yaşamalı mutluluğun sürekliliğini koruması için Son baharın hüznünü, kış'ın hbekleyişini, Baharın yeniden doğuşunu, Yazın mutluluk umut meyvelerini almalı Bazen yıldızlara bakarak hayal kurmalı olumlu olumsuz gerçekleşe bilecek gerçekleşmesi imkansız olabilecek hayaller kurmalı kendini dinlemeli hayatı yazmalı eksileri artılarıyla farklı heycanlar aramalı sırandanlıkdan kurtulup kendine yeni filmler yeni şeyler anlatmalı farklı rollerin iyi kötü yanlarını keşfetmeli kendini sevmeli varlığını sevmeli otu,böceği,hayvanları, insanları Insan herşeyin bir sebebinin olduğunu bilmeli herşeyin tadını alarak yaşamalı içimizden geldiği gibi yaşamalı korkak,ürkek duygularla değil cesurca mertce! Söylemek istediklerini söylemeli keşkelerden kurtulmak için hayatı herşeyiyle kabul etmeli Hayatı hayat yapan biz insanların nasıl bir varlık olduğunu anlamalı her nefes alıp verişin birşey anlattığını bilmeli kendinden başka , başkalarınıda sevmeli saymalı sevdiklerinin üstüne gitmeli..
__________________ Yaşamı bir film gibi düşünmek lazım çeşitli içerisinde çeşitli rolleri barındıran bir film. Bu rollerin içerisinde ne artist , ne aktrist nede figuran olmalı insan. Senarist yönetmen olmalı kendi yazıp kendisi yönetmeli kendi yazdığımız bir film olmalı hayat. . |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |