|
Tarih - İnkılap Tarihi kategorisinde açılmış olan Patrona Halil İsyanı konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
28.12.2013, 17:52 | #1 (permalink) |
Özel Üye | Patrona Halil İsyanı Patrona Halil İsyanı 28 Eylül 1730 târihinde Patrona Halil’in önderliğinde İstanbul’da çıkarılan isyân. Lâle Devrindeki idârî sosyal ıslâhat ve mîmârî yeniliklere askeriyenin de ilâve edilmesi yeniçerileri telaşlandırdı. İran’a sefer hazırlığı içinde bulunulması yeni tarzda kurulacak Asâkir-i nizâmiyye ordusu için Fransa’dan mütehassıslar getirtilerek Üsküdar’da bir kışla kurdurulması bozulmaya yüz tutmuş yeniçerileri ve yenilikleri yanlış anlayanları veOsmanlı Hânedânı düşmanlarını harekete geçirdi. Dâmâd İbrâhim Paşanın Patrona Gemisi İsyânına katılmak suçundan affettiği Patrona Halil ve İstanbul’daki gayri Türk serseri takımından avânesi makam hırsındaki küçük rütbeli devlet adamları ile vazîfeden alınmış memurlar ve çıkarcılar tarafından isyâna teşvik edildi. Pâdişâh ve sadrâzamın İran Seferi hazırlıkları da âsîlerin harekete geçmesine sebep oldu. Patrona Halil ve avânesi teşvikler üzerine 1730 yılı başından îtibâren isyân hazırlıklarına başladı. 25 Eylül’de Mevlid Alayı günü isyâna teşebbüs ettilerse de mübârek gün İstanbullulardan taraftar bulamadıklarından vazgeçtiler. Sonbaharda devlet adamlarının merkezde bulunmadıkları Bâbıâlî’nin tâtil olduğu bir günü beklediler. Bâbıâlî tâtil olduğu 28 Eylül 1730 Perşembe günü devlet damlarının yokluğundan faydalanan âsîler isyân etti. Bâyezîd’de başlayan isyânda âsîler esnaftan dükkânlarını kapayıp kendilerine katılmalarını istediler. İstanbul’daki tellak Arnavutlardan ve Onyedinci Ağa Bölüğü Yeniçerilerinden olan isyânın elebaşısı Patrona Halil bir alay kadar avânesiyle Ağa Kapasına gitti. Yeniçeri Ağası Hasan Ağa 300 kadar kuvvetle karşı koymak istediyse de kardeş kanı dökülmemesi için geri çekildi. Yeniçeri Ağasının geri çekilişi âsîleri cesâretlendirdi. Bunun üzerine Ağa Kapısında ve başka hapishânelerde bulunan mahkûmları serbest bırakıp kendilerine kattılar. Bu başarılarından daha da cesâretlenen Patrona ve avânesi Cebeci Kışlasına gidip onları kendilerine kattılar. Sipâhi Çarşısı ve Bit Pazarında buldukları silâhları yağma ederek Saraçhâne’yi kapattılar. Sultan Üçüncü Ahmed Hanın İran Seferine Hareket etmek üzere Üsküdar’da devlet adamlarının da tâtil münâsebetiyle yerlerinde bulunmaması isyâncıların işini kolaylaştırdı. İstanbul Kaymakamı Mustafa Paşa isyânı haber alır almaz Bağ-ı Ferah’tan şehre gelip esnafa dükkanlarını açtırdı. Hâdiselerden pâdişâhı haberdâr etti. Sultan Ahmed Han ve devlet adamları İstanbul’a geldiler. Sarayda hâdiseler görüşülüp tedbir alınması istendi. İsyâncılar akşam dağılıp elebaşıları Patrona Halil ve Muslubeşe Küçük Muslu Kutucu Hüseyin Çınar Ahmed Ali Usta Karayılan Emir Ali Turşucu ve İsmâil dâhil kırk kişiye kadar düştüler. Âsîleri bostancı ve hademelerin baskınlarıyla bertaraf etmek mümkündü. Lâle Devrinin sulh sükûn ve huzûruna alışan devlet adamlarının uzun müzâkereleri ve kardeş kanı dökülmesini istememeleri isyâncıların dağıtılması teklifine meydan vermedi. Halkın desteğini sağlamak için 29 Eylülde Sancak-ı şerîf çıkarıldı. Âsîler tekrar toplanıp yolları tuttuğundan İstanbullular Sancak-ı şerîfi göremediler. Sancak-ı şerîf altında toplanma olmayınca yerine konuldu. Âsîler 30 Eylülde liste yapıp 41 kişinin kendilerine teslimini istediler. Listede; Sadrâzam Dâmâd İbrâhim Paşa Kaptan-ı deryâ ve İstanbul Kaymakamı Kaymak Mustafa Paşa Sadâret Kethüdâsı Mehmed Paşa ve Şeyhülislâm Abdullah Efendiyle otuz yedi kişinin daha isimleri vardı. Çapulcu gayri Türk ve hapishâne kaçkınlarından meydana gelen âsîler ve taraftarları İstanbul’un nâdide eserlerini yağmalayıp şehrin âsâyişini bozdular. Sultan Ahmed Han âsîlerin istediği şahısları vazifeden alıp İstanbul’dan uzaklaştırarak hâdiselerin önüne geçmek istedi. Vezirliğe Silâhtar Mehmed Paşa tâyin edildi. Dâmâd İbrâhim Paşa âsîlerin eline geçince Kaymakam Mustafa ve Mehmed paşalarla berâber hunharca öldürüldüler. Pekçok hayır ve hasenât mîmârî ve ilmî eserlerin bânisi Nevşehirli Dâmâd İbrâhim Paşanın öldürülmesiyle âsîler daha da şımardı. Âsîler kendilerince tâyin yapıp gittikçe cesâretlendiler. İlk önce pâdişâha sadâkatle bağlılıklarını ve ondan hoşnut olduklarını bildiren âsîler asıl niyetlerini ortaya koydular. Sultan Üçüncü Ahmed Han aleyhinde propaganda yapıp hâllini istemeye başladılar. Sultan Ahmed Han tahttan çekilmedikçe âsîlerin isteklerinin tükenmeyeceğini anlayınca katliamların önüne geçmek için oğlu Mahmûd adına saltanattan ferâgat etti. 1/2 Ekim 1730 gecesi veliahd Mahmûd Osmanlı sultanı oldu. Birinci Mahmûd Han Üçüncü Ahmed Hanın ferâgati ve âsîlerin arzularıyla Osmanlı sultanı olunca devletin meselelerine cesâretle el attı. Güzîde sanat eserlerinin yıkımını ve katliamları durdurdu. Âsîlerin devlet kadrosuna tâyin ettiklerini vazîfeden alıp onları İstanbul’dan uzaklaştırma çârelerini araştırdı. Sultan Mahmûd Han âsîleri ortadan kaldırabilecek devlet adamlarını önemli yerlere dikkat çekmeden geçirdikten sonra harekete geçti. 15 Kasım 1730 târihinde Patrona Halil ve avânesini imhâ ettirip İstanbul’da âsâyişi yeniden sağladı. Devlet kademelerine tâyinlerde bulunup isyâncılardan eser bırakmayarak devletin otoritesini tesis etti. |
24.04.2014, 22:22 | #2 (permalink) |
Süper Üye | Cevap: Patrona Halil İsyanı Osmanlı Tarihinde çıkan en önemli isyanlardan bir tanesidir. Özellikle Osmanlı tarihinde sonucu Padişahın tahttan indirilmesine sebep olacak kadar büyük isyanlardan bir tanesidir. Patrona Halil kimdir? Patrona Halil bu isyanın liderliğini yapan bir yeniçeridir. Patrona Halil isyanı nedir, niçin çıkmıştır? Bu isyan Lale devrinde çıkan bir isyan olup lale devrinin sona ermesine sebep olmuştur. Lale devrinde (1718-1730 yılları arasındaki dönem) halkın bir çoğunun durumu iyi değildir. Fakat İstanbuldaki devlet adamları çok rahat bir hayat sürdürdükleri gibi eğlenceyede düşkün olmaları nedenleri ile halkta bir hoşnutsuzluk başgöstermiştir. Ayrıca özellikle İran savaşında Padişahın para karşılığında bazı kaleleri sattığı söylentiside halk arasında epeyce bir yayılmış ve halk artık padişaha sefere çıkması yönünde baskı yapmayada başlamıştır. Padişah 3.Ahmet halkın kendisinden sefere çıkması istemini göstermelik bir sefer alayı düzenleyerek karşılık verdi. Fakat bu sefer alayının akşam oluncu tekrar kayıklar ile saraya dönmesi halk arasında büyük bir tepkiye neden oldu. Patrona Halil adındaki bir yeniçeri tüm halkıda yanına alarak isyan çıkardı. Bu isyan sonucunda Nevşehirli Damat İbrahimn paşa idam edildi hatta yakınları bile öldürüldü. Padişah talttan indirilerek yerine 1.Mahmut padişah yapıldı. Bu isyanda isyanın liderliğini yapan Patrona Halil isyan için adam bulmak için özellikle hamamlarda dahi adam araması nedeniyle Tellak olarakta tanınmıştır. 3.Ahmet isyanı Damat İbrahim Paşa’nın kötü bir satrazam olmasına bağlamış olsa gerek tahtı yeğeni olan 1.Mahmut’a teslim ederken Devleti ehliyetsiz sadrazamlara teslim etme sözünü söylemiştir. Bu sözü tarihe geçen bir söz olmuştur. |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |