Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Eğitim - Öğretim > Dersler > Tarih - İnkılap Tarihi
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Saatin Tarihçesi

Tarih - İnkılap Tarihi kategorisinde açılmış olan Saatin Tarihçesi konusu , ...


Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 01.05.2014, 03:06   #1 (permalink)
Dahiliğin mutlak bir sınırı vardır, aptallığın asla.

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
alarmblue Saatin Tarihçesi

Saatin Tarihçesi

Saatin Tarihçesi

Saatlere anlamlar yükleyip modern hayatın bizi nasıl kıskıvrak yakaladığından filan şikâyet etmeye hakkımız yok dünyadaki ilk günlerinden beri insanlar bir şekilde zamanı ölçmeye çalışmışlar. Yani aynen saçlarımız gibi saate olan merakımız da atalarımızdan miras kalmış. Güneşin gökyüzündeki hareketlerine bakmışlar gölgeleri izlemişler üzerinde işaretler olan ve yandıkça işaretleri silinen mumlar denemişler yağı bittikçe zamanın geçtiğini anlatan gaz lambaları ve kum saatleri yapmışlar. Uzak Doğu'da yakılan tütsünün ne kadarının bittiğine bakılırmış.



Su saatleri hava bulutlu olduğunda çalışmam diye tutturmadığından daha tutarlı ölçümler yapılmasını sağlamış. İlk su saati milattan önce 1500'de gömülen firavun 1. Amenhotep'in mezarında bulunmuş. Antik Yunanistan'da da milattan önce 325'ten beri su saatleri yapılırmış. Yunanlar su saatine "su hırsızı" dermiş. Taştan yapılan su saatlerinin içine işaretler kazınırmış ya sürekli aynı hızda damlayan suyun içlerine dolmasıyla ya da içlerindeki suyun boşalmasıyla zamanı bildirirlermiş.

Başka bir su saati de su dolu bir küvetin içine altı delinmiş metal bir kova konarak çalışıyormuş. Minik delikten su almaya başlayan kovabatmaya başlıyor ve belirli bir zaman sonra tamamen batıyormuş. Su saatleri önceden sadece geceleri kullanılırmış ama güneş saatlerinden daha güvenilir oldukları anlaşıldıktan sonra gündüzleri de kullanılır olmuş. Tabii bunu düşünenler yanılıyormuş bunun anlaşılması uzun sürmemiş.


Suyun akışını belli bir tempoda tutmak o zamanın teknolojisiyle çok zor olduğundan suyun miktarına göre zaman belirleyen mekanizmalardan kısa sürede vazgeçilmiş ve daha tutarlı sistemler aranmaya başlanmış. Modern teknolojinin artık devreye girmesi gerekiyormuş. Bir süre modern su saatleri de yapılmaya çalışılmış ama geleceğin mekanik saatlerde olduğu sonunda anlaşılmış.

Quartz kristalli saatler hâlâ popüler ve ucuzdur. Fiyatlarına göre başarılıdırlar ve arada bir biraz geç kalsalar da herkesin koluna takabileceği saatlerdir. Üstelik atalarına göre epey gelişmişlerdir. Örneğin ilk mekanik saatlerde bırakın saniyeyi dakika bile yoktu. 12 saatte bir başa alınmaları ve kurulmaları gerekiyordu. Saatlerin taşınmasının sebebi zamanı göstermeleri değil şık kabul edilmeleriydi ve ilk mekanik saatlersaati pek de doğru düzgün gösteremiyordu. Duvar ve masa saatlerinde başarı sağlanmıştı ama o devasa mekaniği taşınabilir hale getirmek için güvenilirlikten feragat ediliyordu. Saatin gelişimini 1500'lerden başlayıp önemli tarihleri sayarak kısaca özetleyebiliriz. Kaç dakikada okuduğunuzu kolunuzdaki saate bakarak ölçebilir sonra da ironiyi kavrayıp keyiflenebilirsiniz.

1524'te Alman kilit ustası Peter Henlien tarihte bilinen ilk kurmalı saati üretti. O zamana kadar mekanizmaları çalıştırmak için sürekli yer değiştirilen ağırlıklar vardı. Kurmalı saatler yayları gevşedikçe zamanı göstermemeye başlıyordu ama onların sayesinde taşınabilir saatler üretilmeye başlandı.

1550'lerde piyasada Almanya ve Fransa üretimi saatler dolaşmaya başlamıştı. 1575'te İsveç ve İngiliz üreticiler ortaya çıktı. Saat zamanı gösteren bir araç değil yeni ortaya çıkmış bir modaydı henüz. Çelikten yapılan iç mekanizmalar bu yıllardan sonra pirince dönüşmeye başladı. Yine de saat denince istediği zaman duran istediği gibi hata yapma hakkını kendinde gören zımbırtılar akla geliyordu. Buna rağmen eski sistemlere dönülmüyordu parası olan herkes bir saat alıyor saati olmayan komşular ayıplanıyordu. Yine de saati bir arzu nesnesi haline getiren bu teknolojik gelişmeler değil 1600-1675 arasındaki şekilsel yeniliklerdi. Dedik ya saat hâlâ bir aksesuar olarak görülüyordu.

Saatin tarihi

1600'den sonraki değişiklikler bu görüşü değiştirmedi. Teknikten çok görünüşü değiştirirseniz yani tribüne oynarsanız böyle olur haliyle. Artık saatlere mücevher gözüyle bakılıyor yatırım için saat alınıyordu. Basit bir kutudan yuvarlak silindir şekillere geçilmiş altına üstüne değerli madenlerden şapkalar takılmıştı. Sonradan metal kısımların yerine kristal parçalar eklenmişti metal kalanların da altın olmasına dikkat ediliyordu. Kristal kapaklar kapağı kaldırmadan saati görmeyi de sağlıyordu ama bu kadar parıltılı göründükten sonra kimin umurunda.

1656'da ilk sarkaçlı saat üretildi. Sarkaç mantığını Galileo'nun bulduğu düşünülür hatta çizdiği ama yapamadığı bir tasarımı olduğu söylenir. 1660'da saatler sadeleşme eğilimine girdi şıkır şıkır saatler artık kadın saatleri olarak görülüyordu. 1675'te teknik iyileştirmeler yapıldı artık saatiniz bir günde birkaç saat değil sadece birkaç dakika sekiyordu. Böylece saatin kadranına dakikalar çizilip saate yelkovan eklendi. İngiltere kralı saatini yerleştirmek için cepler diktirdiği yeleğiyle ilk kez halkın önüne 1675'te çıktı.

1704'te Dullier adında bir üretici pirinç parçaların bazılarını mücevherlerle değiştirmeyi denedi. Sonuç ucuzlama trendine giren saatler arasında fiyatıyla soyluların iştahını kabartan yeni bir alternatifti. Bugün yüksek fiyatlarla satılan prestijli saatlerin ilki diyebiliriz sanırız Dullier'e. 1725'te ucuz saatlerin bir yerine de kıymetli taş koyma modası başlayıp bir süre devam etti. 1750'de ilk kez bir üretici saate kendi ismini verip marka yaratmaya kalktı.

1721'de George Graham'in yaptığı sarkaçlı saat günde sadece bir saniye şaşıyordu. 1761'de John Harrison'ın yaptığı saat o kadar dakikti ki deniz yolculuklarındaki ölçümlerde kullanılmaya başlandı. İngiliz hükümeti bu başarısını bu zamanın parasıyla 10 milyon dolar vererek ödüllendirdi. Bu saat günde saniyenin beşte biri kadar şaşıyordu.

1800'lere kadar bol mücevherli ve işlev açısından birbirinden farksız saatler üretilmeye devam edildi. 1800'de ilk kez bir cep kronometresi yapıldı yani saniye ilk kez cebe girdi. 1850'de Amerika'da ilk kez seri üretim saat yapılmaya başlandı.

1952'de ilk kez kurulmayan bir saat üretildi bu saat "pil" denen mucize sayesinde çalışıyor ve hiçbir kurmalı saatin ulaşamadığı dakikliğe ulaşıyordu. 1970'de elektronik saatler piyasada ilk kez görüldü. Bugün uzaktan kumandalı MP3 çalan fotoğraf çeken saatler var. Tabii bu da yetmiyor hepimiz büyük heyecanla Dick Tracy ve Batman'in her tarafından bir şeyler çıkan saatlerini bekliyoruz.

__________________
Sezqin-X- isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 11:38