Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   Tarih - İnkılap Tarihi (https://www.forumaski.com/tarih-inkilap-tarihi/)
-   -   Lale (Lâle) Devri (https://www.forumaski.com/tarih-inkilap-tarihi/81040-lale-lale-devri.html)

Asi Ruh 27.12.2013 12:22

Lale (Lâle) Devri
 
[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL]

Lale (Lâle) Devrii

Türkiye tarihinde Pasarofça Antlaşması ile Sultan Üçüncü Ahmed Han'ın tahttan indirilmesi (1730) arasındaki dönem.

Lâle Devri Osmanlı Sultanı Üçüncü Ahmed Han (1703-1730) ve Vezir-i âzam Nevşehirli Damad İbrahim Paşa zamanında Osmanlı-Rus-Avusturya-Venedik harplerinden sonra imzalanan Prut ve Pasorofça antlaşması ardından başladı. Yıllarca süren harpler ve isyanlardan bıkan ahali antlaşmalardan sonra savaştan uzak bir hayat sürmeye başladı. İstanbul’da sünnet ve düğün merasimleri artarak mevsimine göre kır deniz seyahatleri ve helva sohbetleri tertiplendi. Padişah dahil devlet adamları baharda lâle mevsiminde Sâdâbâd Şerefâbâd Bağ-ı Ferah Emnâbâd Hüsrevâbâd Hümâyûnabâd Kasr-ı Süreyya Vezirbahçesi köşklerine Tersâne Bahçesi Çırağan Bahçesi Beşiktaş yalılarına giderlerdi.

Devlet adamları ahali ve çiçekçi esnafı iki yüzden fazla lâle çeşidi yetiştirip bu bitkiye karşı alâka artmıştır. “Mahbud” devrin en meşhur ve pahalı lâle çeşidi oldu. İstanbul başta olmak üzere bütün memleket sathında park bahçe tanzimi köşk saray çeşme sebil imâret medrese kütüphane ve camiler dahil pek çok sanat eseri yapıldı. Aslında bu devir Türk bahçe ve park anlayışının mükemmel bir tezahürüdür ve Avrupa bunu “Turquerie” adıyla taklit etmiştir. Bu devirde ayrıca inşa ve tamir edilen sanat eserlerinin süslenip tezyini için İstanbul’a çini fabrikası kuruldu. Bugünkü Nevşehir bu devrin eseridir.

Yine bu devirde 16. yüzyıldan beri İstanbul’da ve diğer Osmanlı şehirlerinde Arapça Ermenice İbrânice Rumca kitap basan matbaaların ardından Şeyhülislâm Abdullah Efendinin fetvası ile aslında bir eksiklik olan Osmanlıca kitap basımı da gerçekleşti. Matbaada basılacak kitapların kontrolü için âlimler vazifelendirildi. İstanbul’da bulunan doksan bin kadar hattatın durumları dikkate alınarak ilk zamanlar dinî kitap basılmadı. Hattatlıkla uğraşan kalem ehlinin bir kısmı matbaada tab (baskı) işlerinde musahhihlik yaparak zamanla denge sağlandı ve dînî kitapların basımına geçildi. Matbaanın ve hattatların ihtiyacını karşılamak için kâğıt fabrikası kuruldu. Avrupa ile münasebetler arttırılıp Viyana’ya konsolos tayin edilerek çeşitli başşehirlere dostluk nâmeleri gönderildi.

Sonradan “Lâle Devri” diye adlandırılan 1718-1730 tarihleri arasındaki yıllar sulh sükun ve huzurla geçtiğinden Osmanlı kültür sanat ve ilim âleminde kıymetli şahsiyetler yetişti. Hattatlar vasıtasıyla eski eserler çoğaltılarak her tarafa dağıtıldı. Damad İbrahim Paşa tarihe meraklı olduğundan birçok tarih kitaplarının yazmaları kontrol edilip karşılaştırmalı olarak hattatlara yazdırılıp çoğaltıldı. İlmi encümen heyet ve büroları kurularak Arapça Farsça Yunanca kitaplar tercüme edildi. Bu devirde yapılan saray ve köşklerdeki ilim meclislerine sohbetlere kıymetli âlimler sanatkârlar şairler ve edipler katılırdı. Sohbetlere doğu dillerini iyi bilen ve ilim erbabından şair Nedim ayrı bir renk katardı. Nedim Lâle Devrinin günlük hayatını ve İstanbul’un tasvirini:

Bu şehr-i Stanbul ki bî-misl ü behâdır
Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır
Bâzâr-i hüner ma’den-i ilm ü ulemâdır.


mısralarıyla yapmıştır.

İran meselesi; devlet adamlarının imar faaliyetlerini ordudaki düzenlemeleri ve meclis toplantılarını istemeyen yabancılar; yazılan eserlerin yanlış açıklanıp anlaşılması gibi sebepler Lâle Devrindeki huzur ve âhengi bozdu. Patrona Halil adında devşirme bir tellak yeniçeri Sultan Üçüncü Ahmed Han sefer hazırlıkları içindeyken ve tatil günü devlet adamlarının yazlıklarda bulundukları esnâda isyanı başlattı. 28 Eylül 1730 tarihinde meydana gelen Patrona Halil İsyânı'yla Damad İbrahim Paşa ve yakınları âsilerin arzusuyla vazifeden alınıp öldürüldü. Âsiler ¤¤¤¤en sekizinci İslâm halifesi ve yirmi üçüncü Osmanlı Sultanı Üçüncü Ahmed Hanın da hal’ini istediler. İstanbul’da yapılan yalılar yağma edilip yıkılarak lâle bahçeleri tahrip edildi. Birçok güzîde sanat eseri âsi ve yağmacıların tahribine uğradı. Sanatkârlar şairler edipler ilim ve devlet adamları öldürüldü.

Damad İbrahim Paşanın öldürülmesi ve Sultan Üçüncü Ahmed Hanın tahttan indirilmesi ile Türkiye tarihinde Lâle Devri (1718-1730) sona erdi. Bu devir; sulh sükûn huzur imar faaliyetleri güzîde sanat eserleri yapılması ilmî eserlerin çoğaltılarak dağıtılması ihtiyaç duyulan maddelerin ülkede imalâtı için fabrika tesisi askerî yenilikler dünyada olup biten yenilik ve olayların takip edilmesi için Viyana (1719) ve Paris’e (1721) elçilik heyetleri gösterilmesi İstanbul’da itfaiye teşkilâtının kurulması; âlim edip şair ve sanatkârların korunmasına ayrı bir itina gösterilmesi bakımından Türkiye tarihinde ayrı bir yer tuttuğundan çok önemlidir. Padişah ve şairlerin başlattığı gerçek batılılaşma da bu devirde başlamış fakat bu ve bundan sonra gelecek isyanlar her türlü yenilik faaliyetini neticesiz kılmıştır.


Saat: 07:05

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.