Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu
 

Go Back   Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu > Gezelim - Görelim > Tatil Rehberi
Kayıt ol Yardım Kimler Online Bugünki Mesajlar Arama

canlı casino siteleri canlı casino siteleri sagedatasecurity.com casino siteleri takipçi satın al
porno diyarbakır escort bayan antalya escort malatya escort

Türkiye'nin Gezilecek En Güzel Yerleri

Tatil Rehberi kategorisinde açılmış olan Türkiye'nin Gezilecek En Güzel Yerleri konusu , ...


Like Tree91Beğeni

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 12.09.2013, 11:52   #21 (permalink)
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türkiye'nin Gezilecek En Güzel Yerleri

Konya - Fasıllar Anıtı



Konya Beyşehir ilçesi Fasıllar Köyü’nün güneyinde, bir tepenin yamacına bırakılmış bu anıt, büyük olasılıkla 50 km. uzaklıktaki Eflatunpınar’a götürülemeyerek burada bırakılmıştır.



Dünyanın en büyük kaya anıtlarından biri olan Fasıllar Anıtını ilk kez R.Ramsey yayınlamıştır.

Yaklaşık 70 ton ağırlığında bazalt taşından tek parça blok üzerine yapılmış olan bu anıtın Hitit taş ocağına yakın bir yerde bulunması anıtın başka bir yer için yapıldığını göstermektedir.


Perii, RaMSeS ve YeşiL6 beğendi
__________________
Kaç para, kaç yalan; bedeli nedir yaşamanın?

Konu YeşiL6 tarafından (19.06.2017 Saat 13:59 ) değiştirilmiştir. Sebep: Resimler Yenilendi.
Mezarkabul isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 12.09.2013, 12:07   #22 (permalink)
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türkiye'nin Gezilecek En Güzel Yerleri

Hatay - Bakras Kalesi



Kalenin Ammuri Kralı Dakianus tarafından yapıldığı ileri sürülür. Kral yaz aylarında çoluk çocuğu ile günümüzde Gülcihan denilen İskenderun - Arsuz arasındaki kıyıda tatil yapıp Suriye`ye dönerken, geçtiği Kızıldağ üzerinde, sarp bir tepede karısı Bağrez bindiği attan uçuruma düşerek ölür.


Dakianus çok sevdiği karısının ölümü üzerine, onun adını verdiği bu kaleyi inşa eder. Bağrez ismi, zamanla Bakras olarak değişir. Bağrez isminin de Ammuri dilinde Bağ-i-rez isminden (anlamı: gezmeyi seven) kaynaklandığı sanılır.



Bakras Kalesi, Akdeniz ile Ortadoğu`ya açılan çok önemli bir geçit görevi görmüştür. Antakya`nın kurulmasından sonra da bu bölgeye hükmetmek isteyenler arasında önemli bir çatışma alanı gibi görülmüş; kale, güçler dengesine göre el değiştirmiştir.

Bizanslılar ile Abbasiler arasında önemli çatışmalara sahne olan kale, 26 Eylül 1183 tarihinde Haçlılar tarafından Salahaddin Eyyubi`ye teslim edilmiştir. Salahaddin Eyyubi tarafından kale komutanlığı görevi verilen Alamüddin Süleyman bin Candar 1191 yılında kaleyi yıktırmıştır.

Sonraki yıllarda bölge yeniden Ermeni krallarının eline geçmiş, bu krallar tarafından kale yeniden daha sağlam bir şekilde inşa edilmiştir. Haçlılar döneminde de Antakya Prensliği`nin kuzeyde en önemli savunma noktası olan kale, birkaç defa el değiştirdikten sonra Templier Şövalyeleri`nin eline geçer.

1268 yılında Baybars tarafından kuşatılarak zapt edilen kale son olarak Yavuz Sultan Selim tarafından 1516 tarihinde fethedilmiştir.

Bölgenin önemli bir güvenlik ve kontrol noktası olan Bakras, bölgede Osmanlı hâkimiyeti ve sınırların genişlemesi sonucu bir iç kale haline gelmiş ve önemini zamanla iyice kaybetmiştir.

Bakras Kalesi, kuzey ve güney tarafı derin vadilerle ayrılan çok yüksek bir tepe üzerindedir. Kalenin hemen altında kurulan Bakras köyünün güneyinden asfalt bir yolla çıkılarak kaleye girilebilir. Kalenin doğusunda giriş kapısı vardır. Başka bir girişi yoktur.

Bakras Kalesi; kare bir plan görünümünde olmasına rağmen, doğu ve güney cephesi bir yay çizmekte, güney ve batı kısmında dar bir koridor bulunmakta, kuzey tarafında ise çok derin bir uçurum bulunmaktadır.

Kale girişi tamamen yıkılmış ve belirsiz bir vaziyettedir. Geniş ve kemerli bir kapısı olduğu rivayet edilen kale girişinden sonra, sola doğru uzanan koridor, kuzey - batı köşesine kadar bütün kaleyi çevrelemektedir. Bu bölgede iç tarafa açılmış hücreler bulunmaktadır.

Kale girişinden orta alana ulaşmadan, koridorun sağ ve solunda geniş odalar yer almaktadır. Tonoz bir kubbe ile örtülü bu mekândan girilen bahçe kısmı taş yığınları ile dolu bir haldedir.





Perii ve YeşiL6 beğendi
__________________
Kaç para, kaç yalan; bedeli nedir yaşamanın?

Konu YeşiL6 tarafından (19.06.2017 Saat 14:02 ) değiştirilmiştir. Sebep: ResimLer YeniLendi.
Mezarkabul isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 13.09.2013, 11:44   #23 (permalink)
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türkiye'nin Gezilecek En Güzel Yerleri

Cunda Adası - Alibey Adası Ayvalık

Alibey Adası'nın bugünkü ismi, Kurtuluş Savaşı'nda padişahın 'Yunanlılara teslim olun' emrine karşı gelerek silahlı mücadeleye başlayan ilk birliğin kumandanı Yarbay Ali Çetinkaya'ya ithaftır. Ada daha önce Cunda ve Moshonisia (Kokuluada) isimleriyle tanınıyordu. Piri Reis'in Kitab-ı Bahriyesi'nde bahsettiği Yund Adalarının bu bölgeye ait olduğu tahmin edilmektedir.
Adanın nüfusu 2000 yılı itibariyle 3.000'dir. Ancak bu rakam yazın 20.000'e kadar çıkabilir. Adanın nüfusunun çoğunluğu Girit ve Midilli adalarından 1924 nüfus mübadelesi zamanında göç eden Türkler'den oluşmaktadır. Bu yüzden adanın yaşlı nüfusunun çoğu Rumca(Yunanca)'yı bilmektedir. Son yıllarda ada nüfusu, emeklilik günlerini sakin bir yörede geçirmek isteyen büyük şehir sakinleri tarafından arttırılmıştır.

Coğrafya

Alibey Adası'nın anakaraya bağlantısı iki ayrı köprü ile sağlanmaktadır. Dolap Boğazı mevkiinde 1964 yılında inşaa edilmiş olan Türkiye'nin ilk boğaz köprüsü, Alibey ve Lale Adalarını birleştirmektedir. Lale Adası ise anakaraya 1817 yılında denizin doldurulmasıyla yapılan 700 metrelik bir hemzemin bir köprü-yol ile bağlanmaktadır.

Geçim Kaynakları

Alibey Adası son yıllarda yerli turizm merkezleri arasına girmiştir. Özellikle sahil şeridindeki balık lokantaları ile bilinir. Günlük tekne gezileri sayesinde civar adalara ve adanın karadan ulaşılması zor bölgelerine gitmek mümkündür. Midilli Adası'na günü birlik seferler ise özellikle yaz aylarında yabancı turistlerin adaya ve Ayvalık'a gelmelerini sağlamıştır.
Ada halkının turizm yanında iki büyük geçim kaynağı vardır: zeytincilik ve balıkçılık. Ada zeytinleri özellikle zeytinyağı üretimi için uygundur. Ada kökenli bilindik zeytinyağı markaları arasında Patriça, Ada, Kürşat, Özgün sayılabilir.



Turizm
Alibey Adası doğal güzellikleri ve tarihi yapıları nedeniyle koruma altına alınmış ve 1976 yılında Ayvalık ve çevresindeki 17.900 hektarlık alan doğal ve tarihi sit alanı olarak kabul edilmiştir. Alibey Adası'nda mübadele öncesinden, Rum Ortodoks cemaatinden kalma birçok kilise ve manastır mevcuttur. Bu yapıların koruma altına alınması ancak Alibey Adası'nın tanınması ve restorasyon için sermaye aktaracak sponsorların adada mülk satınalmaları ile mümkün olabilmiştir. Son olarak 'Aşıklar Tepesi' olarak bilinen mevkiide bulunan değirmenin restorasyonu 2006 yılında tamamlanmış ve ziyarete açılmıştır. Adada, halen restorasyon için sponsor bekleyen pek çok tarihi eser bulunmaktadır.
Adadaki tarihi binalardan bazıları aşağıdaki gibidir:
Çamlı Manastır/Taksiyarhis Ta Çamya : Ada merkezinden yaya olarak ve Patriça yolundaki Ekşi Çeşme'nin solundaki yol izlenerek yarım saatte varılabilir
Koruyan Meryem Manastırı/ Panagias Tis Lekai :Ayvalık Dalyan Boğazından çıkışta sağda zeytin ağaçlarının arasından gözüken boğaza hakim manzaralı restore edilmiş özel mülk
Ay Işığı Manastırı/ Ai Dimitri Ta Salina : Patriça 2. köyden yürüyüşle 45 dakika mesafededir
Ayos Apostolos Manastırı/ Adaya giderken köprüyü geçtiğinizde soldaki sahil yoluna saptığınızda 500 metre mesafe sonra sağ yukarıdaki küçük tepeciktedir
Tavuk Adası Manastırı / Ayiu Ionnu Tu Podromu : Alibey Adası'nın karşısındaki Tavuk Adası üzerinde inşa edilmiştir
Güvercin Adası Manastırı / Ai Yorgi : Pateriça Körfezinin ortasında, andezitten oluşmuş küçük bir adanın üzerinde inşa edilmiştir
İlyas Peygamber Manastırı / Profit İliya :prünün Ada'ya giriş yönünde 200 metre sonra deniz tarafındadır; temel kalıntılarından az miktarı geriye kalmıştır.
Kızlar Manastırı / Evangelistriya

cortnek ve YeşiL6 beğendi

Konu YeşiL6 tarafından (19.06.2017 Saat 14:03 ) değiştirilmiştir. Sebep: ResimLer YeniLendi.
Perii isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 13.09.2013, 17:57   #24 (permalink)
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türkiye'nin Gezilecek En Güzel Yerleri

Kastamonu - Valla Kanyonu




Pınarbaşı İlçesi Muratbaşı Köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır.


Kanyonun ilçeye uzaklığı 26km`dir. Muratbaşı Valla Mahallesine kadar stabilize yoldur.


Kanyona kadar olan 1.5Km`lik kısmı ise orman içi patika yoldur.

Pınarbaşı ilçesine bağlı Muratbaşı köyündeki Valla Kanyonu Devrekani Çayı ile Kanlıçay`ın birleştiği bölgeden başlamakta olup, Cide ilçesi istikametinde 12 km uzunluğunda yan duvar kayaların yüksekliği yer yer 800-1300 metreye ulaşan ve girişi son derece zor olan ve Muratbaşı Köyü Valla Mahallesinin altından orman içi 1.5km`lik yolculuktan sonra bu iki çayın birleştiği yerden seyredilebilmektedir.

Bu kanyonda sarp kayalıklar ve bu kayalıklarda kartal, akbaba, atmaca, doğan ve diğer tüm yabani av hayvanlarını bünyesinde barındırmaktadır.



Valla Kanyonu 1994 yılında İstanbul Teknik Üniversitesinden gelen 4 öğrencinin burada kaybolup, 14 gün sonra Cide ilçesinden çıkmaları ve burasını Vahşi Cennet olarak tanımlamaları ile basında yer alıp, doğa severlerin ziyaret yeri haline gelmiştir.

Kanyonun techizatsız geçilmesi mümkün değildir.



Perii ve YeşiL6 beğendi
__________________
Kaç para, kaç yalan; bedeli nedir yaşamanın?

Konu YeşiL6 tarafından (19.06.2017 Saat 14:04 ) değiştirilmiştir. Sebep: ResimLer YeniLendi.
Mezarkabul isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 13.09.2013, 18:05   #25 (permalink)
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Kayseri - Gesi Bağları

Kayseri - Gesi Bağları




Kayseri`ye 18 km. uzaklıkta olan Gesi bağ ve bahçelerinin güzelliği, zümrüt gibi yeşil ağaçları, temiz havası ve sularının bolluğu ile tanınır.

Erciyes dağı`nın doğu yönünde uzattığı kolların arasında bulunan uzun bir vadinin kenarlarında kurulan Gesi`nin tarihçesi konusunda fazla bilgi bulunmamakla beraber kasabanın güneydoğusunda bulunan Kaleböğrü denilen tepenin kuzeybatı yönündeki mağaralar bu güzel beldenin tarihini çok aşağılara çekmekte, neolitik dönemin ipuçlarını vermektedir.

Ayrıca tepenin üzerinde bulunan eski bir yerleşim yerinin kalıntıları da mevcuttur.

Yine Kaleböğrü yamaçlarında iki kaya kilisenin içinde yer alan resimler ve İsa tasvirleri bu bölgenin bir Hıristiyan yerleşim yeri olduğunun sessiz kanıtlarıdır.

Ünlü gezgin Charles Texier`in "Küçük Asya Seyahati" adlı eserinde de belirttiği gibi Kapadokya bölgesinde "Giscissa" adlı çok önemli bir şehir vardı.

Bu ismin Gesi ile benzerliğide dikkat çekmektedir.



YeşiL6 beğendi.
__________________
Kaç para, kaç yalan; bedeli nedir yaşamanın?

Konu YeşiL6 tarafından (19.06.2017 Saat 14:05 ) değiştirilmiştir. Sebep: ResimLer YeniLendi.
Mezarkabul isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 14.09.2013, 18:06   #26 (permalink)
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türkiye'nin Gezilecek En Güzel Yerleri

Gümüşhane - Tomara Şelalesi



Şelale, Şiran İlçesi Seydibaba Köyünün Güneybatısındadır.



Şelalenin suları,tepe yamacından,kayaların arasından ve yer altından çıkarak,yere dikey olarak akmakta ve yatağını oluşturmaktadır.

Su kaynağının tamamı Şelalenin olduğu kısımdan yer altından çıkmaktadır.

Suyun çıkış yeriyle dere yatağına ulaştığı zemin arasında yaklaşık 10-15 m yükseklik farkı vardır.

Bu yükseklikten dolayı ve farklı yerlerden çıkan sular ilginç bir görünüm oluşturur.

Kaynağında oluşan Şelale olması ve yoğun bir su çıkışının olması açısından oldukça ilginç bir örnek niteliğindedir.

Şelale etrafına öncül tesisler yapılmış olup, yolu iyileştirilmiştir.




Perii, Urahara ve YeşiL6 beğendi
__________________
Kaç para, kaç yalan; bedeli nedir yaşamanın?

Konu YeşiL6 tarafından (19.06.2017 Saat 14:07 ) değiştirilmiştir. Sebep: ResimLer YeniLendi.
Mezarkabul isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 15.09.2013, 14:30   #27 (permalink)
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türkiye'nin Gezilecek En Güzel Yerleri

Kırklareli - Kıyıköy



Kıyıköy, Kırklareli ili sınırları içinde ve Vize ilçesine bağlı, doğal güzellikleriyle öne çıkmış bir sahil kasabasıdır.
1987 yılında belediye olmuştur ve 2000 yılındaki nüfus sayımına göre nüfusu 2443 kişidir.
Karadeniz kıyısındaki bu kasabanın etrafı ormanlarla çevrili olup Pabuçdere ve Kazandere dereleri de Karadeniz'e bu kasabadan dökülmektedir. Yöre halkının geçim kaynağı balıkçılık ve ormancılıktır. Dünyanın en eski taş oyma manastırlarından Aya Nikola Manastırı buradadır. İstanbul'dan günübirlik turlar veya geziler için uygundur. Kasaba yakınındaki Bahçeköy manda yoğurduyla ünlüdür.
Kırklareli ili, Vize ilçesine bağlı Kıyıköy'ün sınırları içinde bulunan Kastro (Çamlıkoy) Körfezi Tabiatı Koruma Alanı ise, 329 hektarlık bir alan üzerinde yayılmış bulunmaktadır. Ancak, bu Körfez'in batısı Kırklareli'ne dâhil iken, ortası Tekirdağ ve doğusu da İstanbul sınırları içinde kalmaktadır.
Trakya'nın yegane karaçam (Pinus nigra) ormanlarının bulunduğu bu alan değişik bitki türlerini kapsamaktadır. Bunların başında karaçam, Macar meşesi, sapsız meşe, saçlı meşe, doğu gürgeni, kara gürgen, dişbudak, kayın, akçaağaç, ıhlamur ve kızılağaç gelmektedir. Ayrıca koruma alanında, karaca, yaban domuzu, kurt, çakal, sansar, tilki, porsuk, tavşan gibi hayvanlar yaşamaktadır.
Ayrıca, Karyalılarca kurulduğu kabul edilen Kıyıköy'ün antik çağdaki adı Salmydessos'tur.

Urahara, cortnek ve YeşiL6 beğendi

Konu YeşiL6 tarafından (19.06.2017 Saat 14:07 ) değiştirilmiştir. Sebep: Resim YeniLendi.
Perii isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 18.09.2013, 19:26   #28 (permalink)
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türkiye'nin Gezilecek En Güzel Yerleri

Sümela Manastırı- Trabzon



Kilisenin MS 365-395 tarihleri arasında inşa edildiği sanılmaktadır. Anadolu'da sıkça rastlanılan Kapadokya kiliseleri tarzında yapılmış, hatta Trabzon'da Maşatlık mevkiinde benzeri bir mağara kilisesi daha vardır. Kilisenin ilk kuruluşu ile manastır haline dönüşümü arasındaki bin yıllık dönem hakkında fazla bir şey bilinmemektedir. Karadeniz Rumları arasında anlatılan bir efsaneye göre Atina'lı Barnabas ile Sophronios adlı iki keşiş aynı rüyayı görmüşler; rüyalarında, İsa’nın öğrencilerinden Aziz Luka’ın yaptığı üç Panagia ikonundan, Meryem'in bebek İsa’yı kollarında tuttuğu ikonun bulunduğu yer olarak Sümela'nın yerini görmüşler. Bunun üzerine birbirlerinden habersiz olarak deniz yoluyla Trabzon'a gelmiş, orada karşılaşıp gördükleri rüyaları birbirlerine anlatmış ve ilk kilisenin temelini atmışlardır. Bununla birlikte manastırdaki fresklerde sıkça yer alıp, özel bir önem verilen Trabzon İmparatoru III. Aleksios'un (1349-1390) manastırın gerçek kurucusu olduğu sanılmaktadır.[1]
14. yüzyılda Türkmen akınlarına maruz kalan kentin savunmasında ileri karakol görevi üstlenen manastırın statüsünde Osmanlı fethinden sonra bir değişiklik olmamıştır. Yavuz Sultan Selim'in Trabzon’da ki şehzadeliği sırasında iki büyük şamdan buraya hediye ettiği, Fatih Sultan Mehmed, II. Murat, I. Selim, II. Selim, III. Murad, İbrahim, IV. Mehmed, II. Süleyman ve III. Ahmed'in de manastırla ilgili birer fermanları bulunmaktadır. Osmanlı döneminde manastıra sağlanan imtiyazlar, Trabzon ve Gümüşhane bölgesinin İslamlaşması sırasında özellikle Maçka ve kuzey Gümüşhane'de Hıristiyan ve gizli Hristiyan köyleri ile çevrili bir alan oluşturmuştur.[2]
18 Nisan 1916’dan 24 Şubat 1918’e kadar süren Rus işgali sırasında Maçka civarındaki diğer manastırlar gibi bağımsız bir Pontus devleti kurmak isteyen Rum milislerin karargahı olmuş, nüfus mübadelesi ile bölgedeki Hristiyanların Yunanistan'a gönderilmesinin ardından önemini yitirerek T.C. Kültür Bakanlığı tarafından yakın zamanda onarılana dek kaderine terk edilmiştir.[3]
Yunanistan'a mübadele ile göçen Karadenizli Rumlar Veria kentinde Sümela adını verdikleri yeni bir kilise inşa etmişlerdir. Her yıl Ağustos ayında tıpkı geçmişte Trabzon Sümela'da yaptıkları gibi yeni manastırın çevresinde geniş katılımlı şenlikler düzenlemektedirler.
2010 yılında Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'nin izni ile Hıristiyanlarca Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü olarak kabul edilen ve kutsal sayılan 15 Ağustos günü 88 yıl aradan sonra ilk ayin düzenlenmiş, ayini Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetmiştir.


cortnek ve YeşiL6 beğendi

Konu YeşiL6 tarafından (19.06.2017 Saat 14:08 ) değiştirilmiştir. Sebep: Resim YeniLendi.
Perii isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 18.09.2013, 23:11   #29 (permalink)
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türkiye'nin Gezilecek En Güzel Yerleri

Kütahya - Aizanoi Antik Kenti



Aızanoı kenti, antik Frigya`ya bağlı olarak yaşayan Aizanitis’lerin ana yerleşim merkeziydi.

Çavdarhisar İlçe merkezinde olup, Kütahya’ya 60 km uzaklıktadır.

Penkalas (Kocaçay) Irmağının yukarı kesiminde tanrıça Meter Steunene’nin kutsal mağarası civarında yaşayan Frigyalıların öncülü olarak antik kaynaklarda geçen Azan adlı mitoloji kahramanının su perisi Erato ile efsanevi kral Arkas`ın birleşmesinden Aızanoi şehrinin ortaya çıktığı sanılmaktadır.




Kentin yüksek platosu üzerinde bulunan Zeus tapınağının çevresinde yapılan kazılarda, M.Ö. 3 bin yıllarına ait yerleşim izlerinin ortaya çıktığı görülmüştür.

Helenistik dönemde bu bölge değişimli olarak Bergama’ya ve Bithynia’ya bağlı iken M.Ö. 133 de Roma egemenliğine girmiştir.

Roma imparatorluk döneminde tahıl ekimi, şarap ve yün üretimi sayesinde zenginleşmiş ve ünü bölge sınırlarını aşmış olan Aızanoı’de kesin kentleşme bulgularına ancak M.Ö.I.y.y. sonlarına doğru rastlanmaktadır.

Yine ilk sikkelerin bu dönemde basıldığı bilinmektedir.

Aızanoı antik kenti en parlak dönemini M.S.2 y.y. da yaşamış, büyük imar faaliyetleri görmüş ve bu dönemde bir çok yapı inşa edilmiştir.

Erken Bizans döneminde piskoposluk merkezi iken,7.y.y.dan itibaren bu önemini yitirmiştir.

Tapınak düzlüğü Orta Çağda bir hisara dönüştürülmüştür. Selçuklular döneminde Çavdar Tatarları tarafından üs olarak kullanılmasından dolayı (13.y.y.) buraya Çavdarhisar adı verilmiştir.


Perii ve YeşiL6 beğendi
__________________
Kaç para, kaç yalan; bedeli nedir yaşamanın?

Konu YeşiL6 tarafından (19.06.2017 Saat 14:10 ) değiştirilmiştir. Sebep: ResimLer YeniLendi.
Mezarkabul isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Alt 19.09.2013, 21:24   #30 (permalink)
Süper Üye

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türkiye'nin Gezilecek En Güzel Yerleri

Kahramanmaraş - Döngel Mağarası



Döngel Mağaraları 1958/59 yılları arasında Prof. Dr. Kılıç KÖKTEN ve 2005 yılında araştırma yapan Yrd. Doç. Dr. Merih EREK tarafından yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda bu bölgenin Türkiye’nin en eski yerleşim alanlarından biri olduğu tespit edilmiştir.



Yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen tarihi bulgular şu anda Kahramanmaraş Müzesinde sergilenmekte olup elde ele geçirilen bu eserlerin paleolitik döneme ait kalıntılar olduğu ve MÖ. 12.000 ve MÖ. 10.030 ait esreler olduğu anlaşılmıştır.

Bu çalışmalarda göstermektedir ki Ülkemizin en eski yerleşim alanlarından biri olan Döngel Mağaraları ne yazık ki yeterince tanınmamakta ve bilinmemekte, aynı zamanda tarih kitaplarında hak ettiği yeri alamamaktadır.

Perii ve YeşiL6 beğendi
__________________
Kaç para, kaç yalan; bedeli nedir yaşamanın?

Konu YeşiL6 tarafından (19.06.2017 Saat 14:11 ) değiştirilmiştir. Sebep: ResimLer YeniLendi.
Mezarkabul isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz.


Yetkileriniz
Konu Açma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum hakkında Kullanılan sistem hakkında
Forumaski paylaşım sitesidir.Bu nedenle yazılı, görsel ve diğer materyaller sitemize kayıtlı üyelerimiz tarafından kontrol edilmeksizin eklenmektedir.Bu nedenden ötürü doğabilecek yasal sorumluluklar yazan kullanıcılara aittir.Sitemiz hak sahiplerinin şikayetleri doğrultusunda yazılı, görsel ve diğer materyalleri 48 saat içerisinde sitemizden kaldırmaktadır. Bildirimlerinizi bu linkten bize yapabilirsiniz.

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2016, ve Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.
yetişkin sohbet chatkamerali.net

Saat: 09:59