Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu

Forum Aski - Türkiye'nin En Eğlenceli Forumu (https://www.forumaski.com/)
-   Türkçe - Edebiyat (https://www.forumaski.com/turkce-edebiyat/)
-   -   Dil bilgisine uygunluk fesehat (https://www.forumaski.com/turkce-edebiyat/56229-dil-bilgisine-uygunluk-fesehat.html)

FifiVePirtik 20.09.2013 14:48

Dil bilgisine uygunluk fesehat
 
Dil Bilgisine Uygunluk (Fesehat)



Dil bilgisine uygunluk (fesahat): Ekrem, “üslup, fesahat, sağlıklı anlatımdan ve sözlerin uygunluğundan oluşur.” diyor. Fesahat kavramı içinde, alt başlıklar şeklinde yer verdiği hususlar, bugünkü kuşağın anlayacağı bir dille özetlenırse; yazar fesahat için, yazıda dil ve imla kurallarına uygunluğu, yabancı dil kurallarına Türkçe anlatımda yer vermemeyi, sözler arasında karışıklık ve kopukluk oluşturmamayı, söz sanatlarına düşkünlük sonucu, sözü anlaşılmaz hale
getirmemeyi, tamlamaları uzun kurmamayı, sözcük tekrarından kaçınmayı, çirkin ve kötü sözlere yer vermemeyi, İstanbul lehçesini esas almayı, sözcüklerin diğer lehçelerdeki ya da değişik yörelerdeki söylenişlerine itibar etmemeyi gerekli görüyor.


Bu kısa özetten anlaşılacağı gibi fesahat, açıklıktan farklıdır. Çünkü dil bilgisi kurallarına uygun yazılmış bir yazı açık olamayacağı gibi dil ve imla yanlışları bulunan bir yazı da açık ve anlaşılır olabilir. Daha net söylersek fesahat, yazıda dil kurallarına uygunluktur.

Örnek:



Son Yüzyılda Roman
“Roman, yüz yıldan beri o derece gelişmiştir ki, edebi türlerin hiçbirinde görülmeyen bu zengin ve çeşitli gelişme onu sınıflandırmaya, sonra da, her biri kişisel yeni bir zevkin ürünü olan bugünün romanlarını, o sınıflardan birine mal etmek elde değildir.


Birinci Dünya Savaşı’na kadar oldukça elverişli bir sınıflandırma yapılabiliyordu. Hele büyük mesleklerle iddialı savların etkisi altında kaleme alınan romanları, belli kategorilere ayırmak çok kolaydı. Taşıdığı niteliğe göre, ona romantik, ya da romanesk, realist ya da natüralist, idealist ya da psikolojik adı takmakta zahmet çekilmiyordu.
Şimdi öyle mi? Gerçi gene her romanda birer üstün nitelik bulmak mümkündür. Fakat bu nitelik, çeşitli özellikler arasında o kadar sıkışıp kalmıştır ki, bu üstünlük üzerine her zaman tartışılabilir.
Dahası var, Eskidiği için bırakılan ve yenisi sürümde olduğu için bırakılıp unutulan meslekler, yeni birer kılığa bürünerek tekrar sahneye çıkıyor. İlk görüşte onu birdenbire tanıyamıyoruz; fakat dikkat edince anlıyoruz ki o, hiç de bizim yabancımız değildir. Eski tanıdık, şimdi değişik adlar altında gene karşımıza çıkmıştır. Aradaki fark, zamanla daha da gelişmiş olmasıdır.


Zevkler sürekli olarak değişiyor. Sanat yapıtları, bu değişikliği izleyerek biçimden biçime giriyor. Oysa sanatta değişen, ancak ruh ve sentezdir. Ögeler hep aynı ögelerdir. Yeni, eskinin hal değiştirmesinden başka bir şey değildir. Kimi kez aradığımız ve ona döndüğümüz de oluyor. Kuşkusuz, başka bir özlemle. Bu dönüş, aynı görünüşü seyretmekten yorulan ruhun, belki de kaynaklara inmek için duyduğu ihtiyaçtır ve ruhun ögelere karşı beslediği özleyiştir.


Yaşamı keyfe göre değiştirip güzelleştirerek tatlı bir masal halinde hikâye eden, kahramanları kötü ve çirkin tipler arasında bir daha ülküleştirerek, yeğleme özgürlüğü bırakmadan bize kabul ettiren acıma, sevme, kızma ve tiksinme duygularımızı avlayarak, yarattığı heyecanlı sahnelerle bizi şaşkınlıktan şaşkınlığa düşüren romantik ve romanesk romanın modası geçeli yüz yıl oldu. Oysa modern romanlar arasında, bizi bugün de olağanüstü görünüşlere sürükleyen canlı ve anlamlı romanesk romanlar az mıdır?



Saat: 02:40

Telif Hakları vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.


SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.