Sağlık Bakanlığı’nın rakamlarına göre Türkiye’de ortalama yaşam süresi erkeklerde 4.3, kadınlarda 4.6 yıl arttı. Aynı şekilde sağlık personeli, bütçeden sağlığa ayrılan pay gibi rakamlarda da artış var.



Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Türkiye’de 2002-2014 yılları arasında doğumda beklenen yaşam süresinin ortalama 4.5 yıl arttığını belirterek şöyle dedi: “Yaşam süresi 75’in üzerinde olup da bizim gibi yüksek artış sağlayan dünyada sadece 4 ülke var; Güney Kore, Estonya, Maldivler ve Lübnan. Erkeklerde 2002 yılında 70.5 yaş dilimi, 74.8’e; kadınlarda 2002’de 74.7 olan sayı 79.3’e; 72.5 olan ortalama süre 77’ye yükselmiştir.” TBMM Genel Kurul’da milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Müezzinoğlu, sağlıktaki son durumu şöyle anlattı:
- 2002 yılı itibariyle kamu sağlık harcamalarının milli gelir içerisindeki payı yüzde 3.8 iken 2014 itibariyle yüzde 4.2’ye yükselmiştir.
- Sağlıkta 2002’de 244 bin 481 sağlık çalışanı hizmet verirken 2015’te rakam 393 bin 315’e yükseldi.
KANSER İKİNCİ SIRADA
- Ambulans sayısı 2002’de 618, 2015’te 4229.
- Kanser vakalarının, dolaşım sistemi hastalıklarından sonra ikinci ölüm nedeni olarak ölümlerin yüzde 20’sinden sorumlu olduğu görülmektedir.
- 2010 yılından beri toplam 639 bin 359 evde sağlık hizmeti hastasına ulaşılmıştır.
- 2002-2014 aralığında bebek ölüm hızı binde 31.5’ten 10.3’e; 28 hafta üzeri bebekler için 7.6’ya düşmüş durumda.
TIP FAKÜLTELERİNE SABİT KONTENJAN
YÜKSEKÖĞRETİM Kurulu (YÖK) yetkililerinden alınan bilgiye göre kurul, tıp fakültelerinin kontenjanıyla ilgili Sağlık Bakanlığı’nın taleplerini ve Türkiye’nin istihdam imkânlarını da dikkate alarak yeni bir planlamaya gitti. Buna göre, Sağlık Bakanlığı’nın gelecek yıllarla ilgili planlamalarını göz önünde bulunduran YÖK, tıp fakültelerinin kontenjanlarını bu yıldan itibaren artırmama kararı aldı. Devlet ve vakıf üniversitelerinin tıp fakültelerinin toplam kontenjanı 12 bin 500’ü geçmeyecek şekilde planlanacak.
'GRİPTE PANİĞE GEREK YOK’
MÜEZZİNOĞLU laboratuvar sonuçlarına göre aralık ayında gribe bağlı nedenlerle yaşamını yitiren 8 kişinin tetkiklerinde H1N1 virüsüne rastlandığını ancak bunlardan 7’sinin vefat nedeninin tek başına bu virüs olmadığını belirterek, “Paniğe gerek yok” dedi. Müezzinoğlu, kaybedilen hastalardan birinin gebe olduğunu diğerlerinde ise diyabet ve solunum yolları gibi ciddi kronik hastalıklar bulunduğunu söyledi.
Umut ERDEM/ANKARA

Sağlık sisteminin ilerlemesi ülke içindeki yaşam süresini uzatmanın en büyük etkeni oldu. 20-30 sene öncesine nazaran ülkemizdeki sağlık sistemi çok çok iyi hale geldi diyebilirim.

__________________

ben boğaz şişkinliği için gittim fıtık teşhisi koydular bel fıtığı varmış bende eskiden olsa iğne vurur gönderirlerdi ama şunu da belirteyim devlet ve üniversite hastanelerinde hala keyfi iş başı yapılıyor prof ve doçların stajyerleri kafalarına göre işe başlıyolar kafalarına göre kapatıyolar bunun önüne geçilmeli bi de hastaları azarlıyolar beni bi tanesi bi fırçaladı annemden o fırçayı yemedim bişi de diyemedim odayı kitler cinsel tacizde bulunur diye öyle içime içime ağladım

Demekki televizyonlarda doktora şiddet olaylarının hepside haksız değilmiş hani. Evet bende görüyorum bazen. Doktoluk yada Profesörlük ünvanına yaslanıp çok rahat davrananları. Hatta artislik yapanlar. Geçenlerde birini fena bozmuştu, adamın nutku tutuldu. Bunlara Recep İvedik gibi olacaksın

__________________

elbette iki taraflı olarak görüyorum ben hastalar da hata yapıyo ama kibirli davranmak ne ki yani parayı verir özele giderim alırım viskimi ohh ne çekicem devlet hastanesi doktor tribini ha faturayı görünce inme inebilir ama en azından paramla rezil olmam herkesi aynı kefeye koyuyolar ayıp yani bu milletin ekmeğini yiyosun biraz edep

Şimdi iş yüküde önemli, mesela devlet hastanesinde doktorların bazıları günde 150 hastaya bile bakabiliyor yani stres yada gergin olmaları normal ama yinede bu bahane edilemez. İyi hatırlıyorum parmaklarımdan yaralandığımda doktor bandajları bana açtırmıştı. O arada kendisi de başka bir hasta ile ilgileniyodu

__________________

bi aile hekimine binlerce hasta düştüğü müddetçe sağlıklı bi sağlık sektörü beklemiyorum ben ya şu house diye bi doktor dizisi vardı hani alengirli bi rahatsızlık gelirdi tüm ekip uğraşırdı filan ne havalıydı bi çıkar dındındın bilmem ne kuartik hastalığı bizde ya fıtıksındır ya ülser ya da başka bi dandik hastalık yani ben iç görmedim bi doktor şöyle desin " aman tanrım derhal ameliyathaneyi hazırlayın predetorları hazırlayın" bilmem ne hiç olmadı ya hep "a bişi değil o ya gazdır" nasıl bişi değil nan

Bizim ülkede işler öyle yürümüyor Bizde sağlıklı hastayı ya kötü ederler ya ameliyattan sonra hastanın içinde makası unuturlar yada kıl dönmesi diye ameliyada gidip felçli olarak hayatına devam edebilirsin. Nede olasa hizmette kalite söz konusu

__________________

hemşireler ayrı bi konu hiç ona bulaşmıyorum bile itici itici espiriler bigün birini elime doliycam ama dayak yerim diye korkuyorum ne de olsa anatomi biliyolar hiç olmadık bi yerime vururlar Allah muhafaza mamayla beslerler filan gerek yok

Yıllar öncesine nazara çok şey düzelmiş yine. Eğer ülke bir batağa sağlanmazsa bu sıkıtılarda bir şekilde giderilebilir bence.

__________________