|
Uluslararası İlişkiler kategorisinde açılmış olan Dış Politikayı Belirleyen Faktörler konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
30.03.2014, 01:42 | #1 (permalink) |
| Dış Politikayı Belirleyen Faktörler Dış Politikayı Belirleyen Faktörler DIŞ POLİTİKAYI BELİRLEYEN FAKTÖRLER 1- SİYASAL SİSTEM VE YÖNETİM ŞEKLİ: Devletler, bireyin siyasal sürece katılımına izin verdiği ölçüde otoriter ve demokratik sistemler olarak ikiye ayrılır. Otoriter sistemler: - Komünist ve sosyalist sistemler - Askeri otoriter rejimler - Monarşiler olarak üçe ayrılır. Demokratik sistemler gelişmiş ve az gelişmiş olarak sınıflandırılabilir. Devlet ve hükümet başkanlarının karar alma sürecinde etkinliği ve kullandığı yetkiler, ülkenin siyasal rejimine göre farklılık gösterir. Demokratik sistemlerde yöneticiler seçmene karşı sorumluluk taşıdıkları için kamuoyu baskısını üzerlerinde daha fazla hissederler. Karar verirken ulusal çıkarlar ile halkın talepleri arasında denge kumaya çalışırlar. Ayrıca devletler siyasal karar verme yetkisinin, merkezi ya da yerel organlar tarafından kullanılışına göre de farklılık gösterirler. Konfederal yapılarda merkezi organların yetkileri daha az iken, konfederal yapıyı oluşturan organların yetkileri daha geniştir. Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) böyle bir yapıya sahiptir. Bağımsızlığını kazanmış olan Sovyet Cumhuriyetleri BDT içinde olsalar da kendileriyle ilgili savunma, dış politika ve ekonomik kararları kendileri vermektedirler. Federal yapılarda ise siyasal karar alma yetkisinin bir kısmı yerel otoritelere (eyaletlere) devredilmekle beraber merkezi organlar daha fazla yetki kullanırlar. ABD, Almanya ve Rusya örnek gösterilebilir. Üniter yapılarda ise hemen bütün karalar merkezi organlar tarafından verilmekte ve bütün yetkiler merkezi organlar tarafından kullanılmaktadır. Yerel organlara ise merkezi organlar tarafından alınan kararların uygulanması kalmaktadır. Türkiye, İtalya, Yunanistan, Japonya ve Fransa gibi birçok ülke üniter yapıya sahiptir. Konfederasyon/Konfederal Yapı:Birden fazla siyasal birimin (devletin) kendi egemenliklerini koruyarak birleşmeleri durumunda ortaya çıkan yeni birliğe konfederasyon denir. Türkiye de ise parlamenter rejimlere uygun olarak cumhurbaşkanı parlamento tarafından seçilmektedir. Cumhurbaşkanı seçilebilme şartları: - Türk Vatandaşı olmak - 40 yaşını bitirmiş olmak - Yüksek öğrenim yapmış olmak - Taksirli suçları işlememiş olmak Ülkemizde cumhurbaşkanı 5 yıl için seçilir. Üst üste iki defa seçilebilme hakkına sahiptir. Cumhurbaşkanının görevleri: - Kanunları yayınlamak - Kanunları tekrar görüşmek üzere meclise geri göndermek - Seçimlerde en fazla oy alan siyasi parti liderine hükümeti kurma görevi vermek - Oluşturulan kabineyi onaylamak - Yabancı ülkelere büyükelçi atamak - Yabancı büyükelçileri kabul etmek - Antlaşmaları onaylamak ve yayımlamak - TBMM adına silahlı kuvvetlerin Başkomutanlığını temsil etmek - Yasama organını toplantıya çağırmak - Anayasa değişiklikleri ile ilgili kanunları gerekli gördüğünde referanduma sunmak - Bakanlar Kuruluna başkanlık etmek - Milli Güvenlik Kuruluna başkanlık etmek - Sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilan edilmesine karar vermek - Kanun hükmünde kararname çıkarmak - YÖK başkanını, Üniversite Rektörlerini seçmek - Anayasa Mahkemesinin boşalan üyeliklerinin yerine yeni üyeleri seçmek - Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını ve Askeri Yargıtay üyelerini seçmek 2- YASAMA: Meclis, tüm ülkeler için geçerli olan yasama, yürütme ve yargı güçlerinden biridir. Bazı otoriter sistemlerde parlamento seçim yerine atamayla oluşabilir. Daha ziyade geleneksel monarşilerde veya askeri yönetimlerde durum böyledir ve yasama organı göstermelik bir işleve sahiptir. Diğer bazı ülkelerde (özellikle faşist ve sosyalist ülkelerde) seçime sadece bir partinin girmesine izin verilir. Demokratik ülkelerde ise yasama organı (Türkiye’de TBMM) en az iki partinin katılımıyla yapılan serbest seçimler sonunda oluşur. Bu nedenle demokratik ülkelerin tümü için demokratik parlamenter sistemlerkavramı kullanılır. Demokratik ülkelerin parlamentoları baskı gurupları ve kamuoyunun tepkisine duyarlı davranırken, demokratik olmayan ülkelerde milletvekilleri böyle bir sorumluluk duymayabilir ve yasama yetki ve sorumluluklarını bu çerçevede sürdürebilirler. Başkanlık sistemlerinde (ABD gibi) Başkan ve parlamento ayrı seçim süreçleri sonunda seçildiği ve parti yönetimleri bulunmadığı için parlamentonun hükümetin denetiminde olması söz konusu değildir. Böylece yasama görevi daha bağımsız bir şekilde yürütülür. Türkiye’de 25 yaşını bitirmiş her Türk vatandaşı milletvekili seçilebilir. TBMM, 5 yıllığına seçilen 550 milletvekilinden oluşur. Her partinin meclise girebilmek için, %10’luk ülke barajını aşması gerekir. TBMM’nin Görevleri: - Savaş ilanına karar vermek - Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına izin vermek - Uluslar arası antlaşmaların yürürlüğe konulmasına karar vermek - TBMM, hükümeti güvensizlik (gensoruyla) düşürebilir. Ayrıca kurulan her hükümetin meclisten güvenoyu alması gerekir. 3- HÜKÜMET: Hükümet adı verilen kurum yürütmeyi temsil eder ve bazen başkan ve kabineden, bazen de başbakan ve kabineden oluşur. Bazen de yarı başkanlık sistemlerinde olduğu gibi bu ikisinin karması şeklinde olabilir. Sonuçta hükümetin farklı birimleri iç ve dış politikalar konusunda farklı görüş içinde olabilir. Örneğin: çalışanlarının ve memurlarının ücretlerinin iyileştirilmesini isteyen her bakanlık bu konuda Maliye Bakanlığı ile çatışabilir. Ancak bu demokratik ülkelere özgü bir durum olup, kararların tek bir kişi tarafından alındığı yönetim biçimlerinde bu duruma rastlanmayabilir. 4- DIŞ İŞLERİ BAKANLIĞI: Dış politika ve ulusal güvenliğin temel unsurları hükümet tarafından belirlense de, bu esaslar doğrultusunda bakanlık içinde de kararlar alınabilmektedir. Ülkemizin dışişleri köklü Osmanlı geleneği üzerine kurulmuştur. İlk büyükelçilik III. Selim döneminde 1793 yılında Londra’da açılmıştır. 1945 ten sonrada giderek yaygınlaşmıştır. 5- ULUSAL KAMUOYU: Kamuoyu genel olarak bir ülkede yaşayan halkın kanaatlerini ifade eder. Ancak çoğu zaman kamuoyunun halkın görüşü olmaktan ziyade sınırlı sayıda ki kanaat önderlerinin görüşleri olduğunu görmekteyiz. Bunlar sırayla: - Ekonomik seçkinler - Siyasal ve hükümetsel zenginler - Kitle haberleşme seçkinleri - Yerel kanaat önderleri (kitle iletişim araçlarına ve dış politikaya yakın ilgi duyan % 5 – 10’luk kısım) - Halk yığını Etkileşimin yönü ilk dört düzeyden aşağı doğru gerçekleşmektedir. 6- ULUSAL GÜÇ UNSURLARI: a) Askeri Güç: Devletin temel amacı hayatta kalmak mümkünse gücü arttırıp üstünlük sağlamaktır. Bu durumda askeri güç gücün en önemli unsurudur. Sayı, nitelik ve teknolojik bakımdan iyi donanımlı bir ordunun varlığı son derece önem taşımaktadır. b) Coğrafi Güç: Ülkenin jeopolitik konumu (önemli yollar, denizleri, akarsuları, gölleri, ormanları, yer altı kaynakları, dağlarla çevrili olması, ada ülkesi olması vb.) ve ülkenin alansal genişliği ülkenin bazı avantajlara sahip olmasını sağlayabilir. Ülkenin konumu dış politika üzerinde de etkilidir. Örneğin II. Dünya Savaşı sonrasında soğuk savaşın en şiddetli yaşandığı bölgede bulunana ülkemiz NATO’ya üye olmak zorunda kalmıştır. Eğer ülkemiz Afrika kıtasının orta veya güneyinde bulunuyor olsaydı izleyeceği dış politika ve öncelikleri farklı olurdu. Yarı başkanlık: Başkanlık sistemi ile parlamenter sistem karışımı bir uygulamadır. Fransa’ nın yönetim biçimi en iyi örnektir. Ülkede hem cumhurbaşkanı hem başbakan bulunur, fakat esas yetki cumhurbaşkanında toplanmış olup başbakanın yetkileri oldukça azdır. c) Ekonomik Güç: Ülkenin sahip olduğu ekonomik kaynaklar; yer altı kaynakları - özellikle günümüzde petrol, doğal gaz ve nükleer enerji kaynakları (Uranyum ve Toryum) - tarım toprakları, iç ve dış ticaret hacmi, milli gelir düzeyi vb. kapasitenin büyüklüğü dış politikasını etkilemektedir. Bu arada var olan kaynakların işlenebilmesi de (endüstriyel durum) önem taşır. Örneğin Kongo’nun Uranyuma sahip olması ile ABD veya İngiltere’nin sahip olması aynı şey değildir. d) Nüfus: Ülkelerin ekonomik kalkınmalarının sağlanmasında, büyük ordular kurabilmelerinde nüfusun önemi büyüktür. Ancak gelişen teknolojiyle birlikte günümüzde nüfusun kalitesi ön plana çıkmaya başlamıştır. B – DIŞSAL FAKTÖRLER 1- ULUSLARARASI SİYASAL SİSTEM: Uluslararası sitem; devlet ve devletlerin kurduğu örgütler arasında düzenli ve devamlı olan, birinde meydana gelen değişikliğin diğerini de etkilediği bir sitemdir. Tarihsel deneyimlere bakıldığında dört farklı şekilde ortaya çıktığı görülür. a) Tek Kutuplu Sistem: İmparatorluk sistemi de denilir. Tek bir egemen gücün etrafında toplanan devletler ve siyasal otoriteler vardır. b) Güç Dengesi sistemi: Güçlerinin yaklaşık olarak eşit olduğu varsayılan ve bir birlerine karşı açık bir üstünlükleri olmayan üç büyük devletin bulunması gerekir. c) İki Kutuplu Sistem: Devletler iki blok etrafında toplanmıştır. ABD ve SSCB Blok önderleri – NATO ve VP blokların örgütleri olarak ortaya çıkmıştı. 1990 – 91 yılları arasında Doğu Bloğunun dağılmasıyla sona ermiştir. Kendi içerisinde sıkı yada gevşek iki kutuplu sistem olarak ikiye ayrılır. Sıkı iki kutuplu sistemde aktör sayısı daha azdır ve bütün aktörler bloklardan birine üyedir ya da taraftardır. Gevşek iki kutuplu sistemlerin en büyük özelliği ise; blokların hiyerarşik yapısının daha zayıf olmasıdır. (Hindistan, Gana, Endonezya, Mısır gibi bağlantısız ülkeler buna en güzel örnektir) d) Çok Kutuplu Sistem: Bu tür sistemler ikiden daha fazla bloklaşmanın ya da koalisyonun söz konusu olduğu sistemlerdir. Günümüzde blokların olmadığı, kendi başına bağımsız hareket edebilen ülkelerin ortaya çıktığı Bloksuz Sistem meydana gelmektedir. 2- DÜNYA KAMUOYU: Gerek dünya gerekse ulusal anlamda kamuoyu oluşumunu saplayan kanı önderleri adı verilen kişi veya guruplar vardır. Bunlar politikacılar (Obama, Bush ve bürokratları vb.), yayın kuruluşları (CNN, BBC, Le-Monde, NewsWeek), uluslar arası örgütlerin yöneticileri (IMF, BM, NATO vb.) ve özel finans kurumları ve şirketler (HP, Citibank, Microsoft, Apple vb.) olabilmektedir. 3- ULUSLARARASI HUKUK: Devletlerin dış politikalarının çerçevesini çizen ve onları belli ölçülerde sınırlandıran hukuksal kurallar da bulunmaktadır.
__________________ Taklitler aslını yaşatır. KIPSS. Ben soğuk değilim, siz cıvıksınız. . |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |