|
İslamiyet kategorisinde açılmış olan Dinin Toplum Hayatında Ki Önemi konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
17.12.2014, 21:53 | #1 (permalink) |
Kötü iNSANLARI Tanıma Senesi | Dinin Toplum Hayatında Ki Önemi DİNİN TOPLUM HAYATINDA Kİ ÖNEMİ İnsan, bedenini olduğu gibi ruhunu da doyurması gereken bir varlıktır. Çeşitli gıdalarla bedenini doyuran insan bu sayede fiziki gelişimini sürdürür. Bedenine yeterli miktarda enerji ve vitamini sağlayamayan inşanlar sağlıksız zayıf bir vücuda sahip olacaklardır. Peki ruhunu insan ne ile doyurmalıdır yada ruhunu besleyemeyen insan ne yönden zayıf kalacaktır. Ruh, insanın kişiliğini ve karakterini belirler. Ruhunu düzgün besleyen insanlar sağlam karakterli güçlü ne istediğini bilen, birey olur. Ruh elle tutulup gözle görülmediği içindir ki gıdasıda elle tutulup gözle görülmeyen duygular olacaktır. Ruh gelişimi küçük yaştan itibaren başlar ve hayatının sonuna kadar devam eder. Burada devreye din girer. Dini eğitimini almış bir insan kendisini dinin emirlerine ve yasaklarına göre düzenleyeceği için kişiliği bu yönde gelişecektir. Peki dinden uzak bir insan ruhen gelişimini nasıl tamamlar.. Dini inanışda yer alan “ Dünyaya imtihan için geldin “ felsefesine sahip olmayan bu kişi kendini herhangi bir güce karşı sorumlu hissetmeyecektir. Yaşadığı yerin yasalarına göre davranacak yasa da suç sayılmayan herşeyi özgürce yapma hakkı hissedecek başıboş bir şekilde yaşayacaktır. Bu kişi ahiret inancı taşımadığı için tek mahkemesi kendi vicdanı olacaktır. Ancak kişi yaşadığı şartlara göre şekilleneceği için sürekli bir kişilik değişikliği yaşayacaktır. Ani deprasyonlar, düzensiz öfke, sinir krizleri ve insanlara tepeden bakma belirtileri taşıyan bu kişiler diğer inanan insanların bulduğu huzuru kıskanıp “olmayan bir şeye inanıyorlar boşa yaşıyorlar” güdüsünün etkisiyle dini yaşayanlara hali hazırda bir kin ve öfke duyacaklardır. Din, insanı kısıtlar. Çünkü ülke kanununda olmayan suç sayılmayan pek çok davranış dini hükümlerde yasaklanmıştır. İçki içmek, zina yapmak, iftira atmak gibi yasaları inandığı halde kabullenemeyen bireyler ise tamamen, aile mirasıyla, dini inanışa sahip olmuşlardır. Bu inanış sonuçda Allah’ı inkar etmediği için kabul olsada temelsiz araştırmasız kulakdan dolma olduğu için çürükdür. Her an ve her fırsatta aile mirasıyla dine sahip olmuş ama ruhunu din ile beslememiş bir birey; kendi dini ile ve kitabı ile münakaşaya girecek pek çok yasak harekete serbesttir diye kendi fikrince hüküm verecektir. Bu gün 32 farzı dahi bilmeyen pek çok genç Müslümanlığına toz kondurmaz ve bir yandan da dini hükümlere ahkam keser. Din’İn insanı kısıtlamasının en büyük sebebi ise; aslında insanı özgür bırakmak içindir. Şöyle ki: İslamiyet; Müslümanlara zina yapma emrini verir. İlk bakışda bu bir kısıtlamadır. Ama inanan bir Müslüman bunun sebebini araştırdığında şöyle bir gerçekle karşı karşıya kalır Zina, evli olmayan iki insanın birbirleriyle yaptığı cinsel münasebete denir. Bir erkek bir kadına cinsi münasebette bulunduğu zaman o kadının mahremiyeti ve kadınlık şuuru o erkeğin eline geçer. Ancak arada evlilik akdi olmadığı zaman erkeğin üzerinde kadının hiçbir hakkı olmayacaktır ve cinsi münasebetten oluşan çocuğunda sorumluluğunu almak zorunda kalmayacaktır. Evlilik dışı ilişkiye girip hamile kalmış bir kadın kendisini terkeden erkeğe resmi olarak bir şey talep edemeyeceğinden başı boş çaresiz halde kalacaktır. O kadının özgürlüğü elinden gitmiştir. Çocuğuna kimlik dahi alamayacakdır. Kimliksiz bir çocuğa sahip bir kadınıda hiçbir erkek kolay kolay nikahına almayacağından kadının önünde iki yol olacaktır. Ya kürtaj yaptırıp bu ayıbını kendi çocuğunu katlederek kapatacak yada bi ömür bu ayıbının altında yaşayacaktır. Bu cinsi münasebetten dolayı bir çocuk meydana gelmemiş olsa bile ayrılıkla biten bu ilişkinin sonunda erkek yada kadın ruhen yalnız kalacak, depresyona girecek diğer insanlara güven kaygısı yaşayacaktır. Öte yandan cinsel hazzı tadmış ama devamı gelmemiş olduğundan ötürü bu açlığını bastırmak için başka bir karşı cinse yaklaşacak ve bunun ardı arkası kesilmeyecekdir. Kadın bedeni burda istismar edilecek bir et parçası gözüyle bakılacakdır. Zinanın günah olmasının en büyük faydası da burdadır. Ahiretteki şiddetli azabından çok dünyada da kişiyi özgür bırakmakdır. İslamiyette ki kısıtlamaların aslında insan özgürlüğü için olduğuna sayısız örnekden bir diğeri ise içkidir. İslamiyet içkiye haram demiştir. Başlangıçda bu kısıtlama gibi görünsede şöyle bir örneklede aslında bunun insanı özgür kılan bir yasak olduğunu görebiliriz. İçki içen bir insanın beyin hücreleri alkolün etkisiyle anında ölmektedir. Yeni beyin hücrelerinin, eskilerinin yerini alması arasında ki zamana sarhoşluk denir. Bu sırada insan pek çok algıdan mahrum kalır çünkü beyin bütün algıları hücreler ile yapar.Hücre eksikliği yaşayan beyin kendisini kapatacak ve algı hücrelerini eşit bölümlere ayıracakdır. Bu yüzden insan sarhoşken ayakta durmak da güçlük çekecek acıyı hissedemeyecek ve ayıkken olduğu gibi net göremeyecektir. Alkollüyken kaza oranının fazlalığı bu algı eksikliğindendir. “ Ben oturur evimde paşalar gibi içerim kimseye sövmem kimseye çatmam rahatsız etmem” diyerek içkiyi savunan bir kişi zamanla alkol bağımlısı olacak belkide çocuklarına harcaması gereken parayı içkiye yatıracaktır.. İnsan, içkiye bağımlı olmasın diye sağlıklı ne yaptığını bilen biri olarak kalsın diye özgür olsun diye içkiye kısıtlama getirilmişdir. Bir diğer yasak olmasının nedeni ise İsrafın kesin bir dille Kuranda haram kılınmasıdır. İsraf, hiçbir yararı olmadığı halde yapılanlara denir. Bazı bilim adamları biranın bazı hastalıklarda örneğin böbrek taşında faydalı olduğunu ıspatlasalar dahi asırlar önce Kuranda sanki bu günü baz alır gibi “ zararı yararından çoktur” denilmiştir.. Dini inanışına sahip çıkmayan toplumlarda devlet, insanları kanunlar ile yönetmeye çalışır. Ancak, ruhunu din ile beslememiş bir kişi aç kaldığında çaresizlikden dolayı şansını deneyecek hırsızlık kapkaç veya soygun gibi suçlara bulaşacaktır. Çünkü manen bir rahatsızlık duymayacak kul hakkının önemine aldırmayacaktır. Dini inanışa sahip olmayan kızlar avret yerlerini kendilerini karşı cinse beğendirmek için açmakdan rahatsızlık duymayacaktır. Erkekler ise iç güdüsel olarak tahrik olacakdır Çünkü tahrik, her iki cinse de insanların üremesi için eşine duyması için verilmiş bir güdüdür. Eğer tahrik olmasaydı insan eşine yaklaşmayacak ve olması gereken birleşme gerçekleşmeyecek ve insanlar üremeyecekdi. Medeniyet kisvesi altında kızları soyunmaya özendirici reklamlar televizyon yayınları dini inanışla beslenmemiş kızları cezbeder ve onları soyundurur. İç güdülerine engel olamayan erkekler bu davetkar hale kapılır ve tam bir fuhuş ortamı oluşur.Arzuladığı kıza ulaşamayan erkekler tecavüze başvuracaktır. Hafta sonları kızlar ve erkekler partnerini bulmak için kendilerini gece kulüplerine atacaklardır. Ve bu medeniyet adı altında sanki özgürlükmüş gibi lanse edilecek buna karşı yapılan önlemlere ise "sevişirim evlenmem hamile kalırım doğurmam "gibi traji komik pankartlar açılacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki ABD de yapılan sözde **** devrimi kaçınılmaz bir şekilde ciddi anlamda AİDS vakalarına tanık olmuştur ( 1980 – 1991 ) Yani sözde medeniyet pis bir hastalıkla yıkılmıştır. Bu gün dünya suç istatistiklerine göre Türkiye çok ciddi bir sıradadır. Uyuşturucu, kumar, hırsızlık, tinerciler, mafya, terör örgütleri, fuhuş, adam öldürme ve töre cinayetlerinin altında yatan gözle görülmeyen gerçek dinden uzak bir toplum oluşumuzdan kaynaklanmaktadır. Eğer islamiyeti gerçek manasıyla yaşayan insanlar olsaydık kumarın uyuşturucunun ve hırsızlığın ahirette bedelinin ödeneceğini bilir ve bunlardan uzak dururduk. Kuran’ın ilk ayeti OKU dur. Allah’ın ismiyle oku.. Din, insana okumayı kadına da erkeğe de farz kılmıştır. Peki neden dinden korkan insanlar olduk.. İnşallah bunu bir sonraki yazımda yazmaya çalışacağım.. Saygılarımla… TuNa_HaN
__________________ https://t.me/pump_upp Konu TuNa_HaN tarafından (17.12.2014 Saat 22:03 ) değiştirilmiştir. |
17.12.2014, 22:07 | #2 (permalink) |
Süper Üye | Cevap: Dinin Toplum Hayatında Ki Önemi Çok göz yoruyor bu font bide çok uzun bazı yerlerini okudum sadece sen yazdıysan eline sağlık |
17.12.2014, 22:14 | #3 (permalink) |
Kötü iNSANLARI Tanıma Senesi | Cevap: Dinin Toplum Hayatında Ki Önemi teşekkür ederim
__________________ https://t.me/pump_upp |
17.12.2014, 22:18 | #4 (permalink) |
ignorance is bliss | Cevap: Dinin Toplum Hayatında Ki Önemi karl marx'ın bir sözü var çok güzel "Din toplumların afyonudur" dini kullanarak kitleleri istedikleri gibi yönetebiliyor insanlar. |
22.12.2014, 20:26 | #5 (permalink) |
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır. | Cevap: Dinin Toplum Hayatında Ki Önemi Son cumlene istinaden Dinden korkar olmamizin nedeni gercek dindarla gorunurde dindar olanlarin varligidir.
__________________ |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |