|
Serbest Kürsü kategorisinde açılmış olan Tarihe geçmiş "kapak" sözler konusu , ...
| LinkBack | Seçenekler | Arama | Stil |
13.11.2014, 11:29 | #1 (permalink) |
Ne mutlu eğri zamanda, Doğru yerde durabilene. | Tarihe geçmiş "kapak" sözler Tarihe geçmiş "kapak" sözler Bir toplantıda, bir genç Mehmet Akif' i küçük düşürmek ister ve sorar. -"Affedersiniz, siz veteriner misiniz?" Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlar. -"Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?" Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen,yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: - "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir. - "Ben çekilirim." Churchill, kamarasında konuşurken, muhalif partiden bir kadın milletvekili, Churchill' e kızgın kızgın şöyle seslenir. - "Eğer, karınız olsaydım, kahvenizin içine zehir karıştırırdım." Churchill, oldukça sakin kadına döner ve lafı yapıştırır. -"Hanımefendi, eğer karım siz olsaydınız, o kahveyi seve seve içerdim." Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor,bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış. Sokrates, gayet sakin: - "Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum" demiş. Kıbrıslı Kamil Paşa İzmir valiliği sırasında sık sık memleketi Kıbrıs'a gidiyormuş. İzmir'de o tarihlerde yaptığı nüktelerle İzmir'in gönlünde taht kuran Şair Eşref'in hayranları arasında Vali Kamil Paşa da varmış.İzmir Valisi Kamil Paşa, Eşref'i seviyor ve koruyordur. Bir gün, Kamil Paşa, Kıbrıs'a giderken, Eşref'ten ne hediye istediğini sorar. Eşref, "Kıbrıs'ın eşekleri meşhurdur, bir eşek getirirseniz makbule geçer paşam" der. Bir ay sonra Kamil Paşa, Kıbrıs'tan döner. Valiyi rıhtımda karşılayanlar arasında Eşref de vardır. Kamil Paşa vapurdan iner ve karşısında Eşref'i görünce, elini dizine vurarak -"Tüh! Sen benden eşek istemiştin,unuttum,şimdi, seni görünce aklıma geldi" deyince Eşref altta kalmaz, hemen cevabını verir: -"Ziyanı yok paşam,siz geldiniz ya." Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill' i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş: - "Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa." Churchill, hemen cevap göndermiş: - "Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim.İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa." Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarından biri: "Efendim" demiş, "Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?" Galile: - "Doğru" demiş, "Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?" |
13.01.2015, 23:39 | #2 (permalink) |
Ne mutlu eğri zamanda, Doğru yerde durabilene. | Cevap: Tarihe geçmiş "kapak" sözler Meşhur Cimri Paşa atlarının arpa yemesi gerektiğini söyleyen seyislerine kızar ve her seferinde ''La Havle'' (ya sabır) çekermiş.Bir gün arabasının atları dermansızlıktan yığılıp kalınca,hiddetle sormuş. - Atlarıma ne oldu? Seyis,cevabı yapıştırmış: - Ne olacak efendim ''La Havle'' yiye yiye ''Vela kuvvete”''(kuvvetsiz) oldular. İncili Çavuş,Osmanlı elçisi olarak Fransa Kralına gönderildiğinde,elbiselerinin bazı yerlerinde yama varmış. Kral, bunları görünce dayanamayıp: - Bana senden başka gönderecek adam bulamadılar mı? diye sorunca, İncili Çavuş: - Osmanlılar,adama göre adam gönderirler, cevabını vermiş. Sadrazam Keçecizade Fuad Paşa’ya yetmişlik bir kadının otuz yaşında bir gençle evlenmek istediğinden bahsetmişler.Paşa hemen: - Ahmet müsaade etmez,demiş.Sormuşlar. - Hangi Ahmet - Karaca Ahmet. (Karacaahmet İst.'da bir mezarlığın adıdır.) Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa,onların bakımı için tanıdıklarından birini memur tayin etmiş.Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa,etrafı ve kitapları toz toprak içinde bulunca canı çok sıkılmış ve belli etmemeye çalışarak: -Seni tebrik ederim yavrum,der.Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın.Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin,aferin. Tarihimizde Kafkas kartalı diye geçmiş bulunan İmam Şamil,yüz binlerce Rus ordularını birkaç arkadaşıyla yıllarca uğraştıran kahramandır.Üstat Şeyh Celaleddin Efendinin dizi dibinde Tarik-ı Nakşibendiyyenin âb-ı hayat pınarından kana kana içmek suretiyle maneviyatın zirvesine yükselirken,sol eliyle kullandığı kılıcıyla tek başına ordulara göğüs germek gibi bu dünyanın en büyük zevklerine de tatmaktan geri durmamıştır.Az bir kuvvetle uzun yıllar sürdürdüğü mücadelesini,esaretinden sonra aynı şekilde devam ettirmiştir.Ruslara esir düştüğünde,yemek esnasında,İmam Şamil’in iştahlı iştahlı yemek yediğini gören çar'ın: ''Kumandan, bu iştahla beni de yiyeceğinizden korkuyorum'' demesi üzerine etrafındakilerin kahkahaya boğuluşları uzun sürmemiş.Kafkas Kartalı: -Çar hazretleri kaygılanmayınız.Ben elhamdülillah müslümanım ve domuz eti yemem haramdır. Bir Hristiyan,Ahmed Vefik Paşa ya: -Camilerinizde niçin günlük (bir çeşit koku) yakmıyorsunuz? diye sorduğunda,ondan şu cevabı almış: -Bizimkiler abdestlidirler,yellenmezler.Onun için günlük yakmıyoruz. Harun Reşid in vezirlerinden biri,Behlül Dana ya latife yollu takılarak: - Müjde sana ey Behlül,Sultanımız seni,domuzlarla maymunlara çoban tayin etti” dediğinde,Behlül şu cevabı vermiş: - Öyle ise kulaklarını aç da emirlerimi yerine getirmeye hazırlan. |
Yukarı'daki Konuyu Aşağıdaki Sosyal Ağlarda Paylaşabilirsiniz. |
| |
Forum hakkında | Kullanılan sistem hakkında |
| SEO by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc. |