__________________

Seninle konuşabilecek kadar heybetli değildi belki kelimelerim.
Ama senin ruhunu yerinden sallayacak kadar derindi hissettiklerim..!

Güzel bir yazı.Paylaşım için teşekkürler.

Birçok insanımız emeğinin karşılığını alamadığı gibi sınıf farklılıkları arasındaki ekonomik eşitsizlik sosyal açıdan gruplaşmaların da ana sebebi.
Kendine yabancılaşan insan sayısı çoğaldıkça güvensizlik ve gelecek endişesi toplumumuzun sorunu olmaya devam edecektir.


Toplumsal adaletsizliğin çözümü önemlidir.Kapitalizmin ülkemizde varlığını duyurduğu sistem sadece ekonomik değil bürokratik bir açmazlar senaryosu.

__________________

Yalnız açığa çıkan ışığı görebiliyorsan,
Yalnız söylenen sesi duyabiliyorsan,
Ne görebiliyorsun,Ne duyabiliyorsun.

Daha fazla kazanmak ve daha çok tüketmek kurgusu üzerine yaşanmaya çalışılan bir hayatta, hiç bir zaman ihtiyaçlarımızı tam olarak karşılayacak geliri elde edemeyeceğiz ve tüketimi körükleyen kapitalist sistemin çarkları arasında ezilmemek için devamlı mücadele edeceğiz.

Markalaşmak ve daha çok kazanmak için bir sürü marka köleleri oluşturuluyor. Farkına varmadan aslında biz de belli markaların esirleri olmuşuzdur. Halbu ki önemli olan insanın kendisine yakışanı giymesi, yapmasıdır.

Sanıyorum bu sonu olmayan girdaptan kurtulmanın en önemli çaresi yine kendi kültürümüzde var. O da kanaat. Ne dersiniz, ayağımızı reklamlara göre değil de yorgana göre uzatsak daha mutlu olmaz mıyız?

Çok önemli bir konuyu gündeme getiren bu çalışmayı paylaştığın için teşekkürler dostum.

__________________

Para kazanmak adına yaşamı ertelemenin ceremesini çekiyoruz.
Neden mutsuz olduğumuzu bildiğimiz halde mutlu olmanın peşinde koşamıyoruz.Dünya düzenine yetişmeye çalışıyoruz.Hep bir koşuşturmaca yangından mal kaçırır gibi.
Kim için ne için koşuyoruz özünde kendimiz ama aslında dünyanın devamlılığı içindir bu koşuşturmaca.
Mutsuzum çünkü işimi sevmiyorum.Mutsuzum çünkü hayalimdeki mesleği yapmıyorum.
Kurulu düzen de yaşıyorum diyemiyorum yaşamaya çalışıyorum.
Mutsuzum çünkü açlıklar,ölümler,savaşlar,yolsuzluklar kötülükler var.
Bunları bilmem ve sadece burada yazıyor olmam da benim kanayan yaramdır.
Mutluyum ; sağlıklıyım ve ailem yanımda.
Koşmayın sadece yürümeye çalışın hayatı yaşarken.
O halde kıyamet kopsun.

__________________

Alıntı:

Derda Nickli Üyeden Alıntı Para kazanmak adına yaşamı ertelemenin ceremesini çekiyoruz. Neden mutsuz olduğumuzu bildiğimiz halde mutlu olmanın peşinde koşamıyoruz.Dünya düzenine yetişmeye çalışıyoruz.Hep bir koşuşturmaca yangından mal kaçırır gibi. Kim için ne için koşuyoruz özünde kendimiz ama aslında dünyanın devamlılığı içindir bu koşuşturmaca. Mutsuzum çünkü işimi sevmiyorum.Mutsuzum çünkü hayalimdeki mesleği yapmıyorum. Kurulu düzen de yaşıyorum diyemiyorum yaşamaya çalışıyorum. Mutsuzum çünkü açlıklar,ölümler,savaşlar,yolsuzluklar kötülükler var. Bunları bilmem ve sadece burada yazıyor olmam da benim kanayan yaramdır. Mutluyum ; sağlıklıyım ve ailem yanımda. Koşmayın sadece yürümeye çalışın hayatı yaşarken. O halde kıyamet kopsun.

ve en önemlisi de @[Link'i Görebilmeniz İçin Kayıt Olunuz.! Kayıt OL] hiç kimse daha az çalışmak adına bir şeyler yapıp ta hayata önem vermiyor , hep daha fazla çalışmak adına bir şeyler yapıp hayatın ona önem vermesini bekliyor..

__________________

Seninle konuşabilecek kadar heybetli değildi belki kelimelerim.
Ama senin ruhunu yerinden sallayacak kadar derindi hissettiklerim..!

Bunu herkes şeklinde genellemek yanlış kanımca.
Umut ve hayaller herkes içindir,haklısın.
Ama günlük hayata baktığımızda herkes gerçekten emektar mı?
İnsanımız çok konuşup az çalışmayı da önemsemiyor mu?Mesela milletvekilleri.
Anlatmak istediğim sahip olan zaten sahibiz diye daha az çalışabiliyor.
Kimin tercihi olmaz ki mutlu olmak.
Asıl adaletsizlik lafla peynir gemisi yürütenlerin aslında üretmemesi.
Maalesef adaletsizlik bunun üzerine işliyor.

__________________

Yalnız açığa çıkan ışığı görebiliyorsan,
Yalnız söylenen sesi duyabiliyorsan,
Ne görebiliyorsun,Ne duyabiliyorsun.