Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12.12.2015, 10:45   #2 (permalink)
EbruLi

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Atatürk'ün Hiç Bilinmeyen Bir Kaç Anısı

6. Sakarya Savaşı'ndan Dönüş






Sakarya Meydan Savaşı Türk Orduları'nın zaferi ile sona ermiş, Gazi Ankara'ya dönmektedir. Yirmi gün geceli gündüzlü büyük bir endişe ve karamsarlık içinde yaşayan Ankaralılar, düşmanı yenen ordunun başkomutanına törenli bir karşılama düzenlemişlerdir. Ankara garından başlayarak şehre doğru yolun iki yakasında sıra ile dizilen hükumet ve meclis üyeleri, memurlar, öğrenciler, esnaf ve halk, gazi geçtikçe alkış tutup arkasına katılarak büyük bir alay halinde ilerlemektedirler.
Meclis binasının önüne gelindiğinde Gazi alayın başında bulunanların yukarıya doğru yol almakta olduğunu fark etmişti.Meğer bu tören şöyle düzenlenmiş: ''cemaat'' halinde Hacı Bayram Veli'nin türbesine gidilecek, onun ''yüksek maneviyatının yardımıyla'' kazanılan bu büyük zafer için orada dua edilecek, sonra Meclis'e dönülerek nutuklar okunacaktır. Gazi:
''Öyle şey olmaz, yurt toprağını karış karış kanını akıtarak ve canını vererek savunan Mehmetçiğin hakkını ben evliyalara kaptırmam! '' deyip doğruca meclis binasına sapar. Atatürk yıllar sonra bu olayı anlatırken sözüne şunları da eklemiştir:
''Kimileri benim bu davranışıma kamunun inancını inciten yersiz bir davranış gözüyle bakmış olabilirler; ama ben, hele yurdun savunmasında, güvenilecek gücün evliyaların, yatırların ''maneviyatı'' olmayacağını hatırlatmayı artık zorunlu bulmuştum.''









7. ''Laiklik, Adam Olmaktır.''







Kılıç Ali anlatıyor:
İlk mecliste bir gün laiklik konusu oluyordu. Gazi Mustafa Kemal Paşa o gün meclise başkanlık ediyordu.Meclisin tanınmış din alimlerinden bir vatandaş kürsüye geldi. Alaycı bir tavırla:
''Arkadaşlar bir laikliktir gidiyor. Afedersiniz ben bu lağikliğin manasını anlamıyorum, nedir bu laiklik ? '' diye söze başlarken riyaset makamında bulunan Mustafa Kemal Paşa dayanamamış, oturduğu yerden elini kürsüye vurarak:
''Adam olmaktır Hocam, adam olmak! '' diyerek Hoca efendinin sualini cevaplandırmıştır.



8. Amerikalı Kadın Gazeteci




Niyazi Ahmet Banoğlu anlatıyor:
Bir Amerikalı kadın gazeteci, Atatürk'e:
''İşlerinizde nasıl başarılı oluyorsunuz ? '' diye sormuş ve şu cevabı almıştı:
''Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem. O işe neler engel olur, diye düşünürüm. Engelleri kaldırdım mı, iş zaten kendi kendine yürür.''


9. ''Büyük Geçmiş Olsun''






Atatürk, yurdumuzu ziyaret etmekte olan Yugoslav Kralı Aleksandr ile İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda konuşurken, konuk Kral şöyle der:
''Ekselans. Biz Türkleri çok severiz. O kadar çok ki, vaktiyle Cihan harbinin sonunda Lloyd George Batı Anadolu'yu Yunanistan'a teklif etmeden evvel bize teklif etmişti. Fakat biz Yugoslavlar, Türkleri çok sevdiğimiz için George'un bu önerisini kabul edip Anadolu seferine çıkmadık.''
Atatürk, Kral'ın bu sözlerine şu cevabı verir:
''Haşmetmap, evvela bize karşı olan sevginize teşekkür ederiz. Sonra büyük geçmiş olsun! ''








10. Herkes İçin Lüzumlu Bir İhtar




Muzaffer Kılıç anlatıyor:
Erzurum'dan kongre için Sivas'a geldiğimizde, Mustafa Kemal'in karargahı olarak, Sivas lisesini hazırlamışlardı. Paşa, kendisine hazırlanan odaları dolaşırken, yatak odasında, karyolanın arkasında bulunan sarı satırlı atlas yastık gözüne ilişti. Yastığın üzerinde, koyu renk bir ibrişimle işlenmiş şu beyit vardı:
Cihanın cahına mağrur olup incitme insanı. ( Dünyanın şaşasıyla gururlanıp incitme insanıları)
Süleman-ı zaman olsan bırakırsın bu eyvanı (Zamanın Süleymanı da olsan bırakırsın bu dünyayı)
Atatürk, yazıyı okuduktan sonra durdu. Mazhar Müfit Bey'i çağırttı. Beyti ona okuttu. Mazhar Müfit:
''Paşa'm, bu sizin için yazılmış değil.'' deyince, Atatürk:
''Bu uyarı hepimiz için ve her şey için bir prensip olmalıdır.'' cevabını verdi.

__________________
Kadının gücünü
Hafife Alma.








Her Yol Sana Çıkar
Galatasaray !


EbruLi isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla