Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26.03.2016, 11:10   #2 (permalink)
Papatya

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: "Nabızsızlık" Japon ve Türk Kadınlarını Vuruyor

Japon Hastalığı | Nabızsızlık |Takayasu Arteriti

japon hastalığı nedir, japon hastalığı kimlerde görüşürü, japon hastalığı belirtileri, takayasu arteriti, takasayu arteriti tedavisi var mı, japon hastalığı hakkında her şey





Nabızsızlık hastalığı olarak da bilinen "Japon hastalığı"nın daha çok 40 yaş altındaki kadınlarda görüldüğü açıklandı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sayarlıoğlu, halk arasında "Japon hastalığı" olarak bilinen ve genellikle Asya ülkelerinde görülen "takayasu arteriti"nin özellikle 40 yaş altındaki kadınlar için risk oluşturduğunu belirtti.
Prof. Dr. Sayarlıoğlu, yaptığı açıklamada, takayasu arteriti hastalığının, genetik ve çevresel bazı etkilerin varlığında, bağışıklık sisteminin anormal çalışması sonucu ortaya çıktığını söyledi.Bunun romatizmal bir hastalık olduğunu, romatoloji uzmanlarınca teşhis ve tedavi edildiğini anlatan Prof. Dr. Sayarlıoğlu, hastalığın, aort ve ana dallarında damar duvarında iltihaplanma görülmesiyle ortaya çıktığını kaydetti.
Her yıl 150 yeni hasta

Hastalığın genellikle 10 ila 40 yaş arasındaki kadınlarda görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Sayarlıoğlu, "Nabızsızlık hastalığı olarak da bilinen takayasu arteriti hastalığına karşı özellikle 40 yaş altındaki kadınların bilinçli olması gerekir. Dünyada her bölgede görülebilir ancak Asya toplumlarında daha sıktır. Japonya'da her yıl 150 yeni hastada kendini göstermektedir." bilgisini verdi.
Prof. Dr. Sayarlıoğlu, hastalığın genellikle halsizlik, isteksizlik, yorgunluk, kilo kaybı, hafif ateşle ortaya çıktığını dile getirdi.

Bu konudaki bir farklı doktor yorumu ise şu şekilde :




Takayasu Arteriti Nedir?

Takayasu arteriti büyük damar vasülitidir. Vaskülit, kan damarlarının duvarındaki inflamasyona (iltihaba) bağlı, daralma veya balonlaşma (anevrizma) sonucunda tıkanıklık ve bu damarın beslediği organ ve dokularda kanlanma bozukluğuyla giden sistemik hastalıklar grubudur. Takayasu arteritinde, kalpten çıkan büyük atar damar aorta ve onun dalları tutulur. Nabızsızlık hastalığı olarak da bilinir.
Takayasu Arteritine Ne Sebep Olur?

Hastalığın nedeni bilinmiyor. Bazı ailelerde daha fazla görülmesi, genetik yatkınlığı düşündürmüş ve bu hastaların çoğunun taşıdığı bazı şüpheli genlerin neden olabileceği söylenmiştir. Ancak bu genleri taşıdığı halde, hasta olmayan bir çok kişi vardır. Çevresel faktörler üzerinde durulmuştür. Bugün için, özellikle bazı enfeksiyonların bu genetik özelliği taşıyanlarda hastalığın ortaya çıkışını kolaylaştırdığı düşünülmektedir.
Takayasu Arteriti Kimlerde Görülür?

Takayasu arteriti oldukça nadir görülen (1/200 000) bir hastalıktır. Hastalık genç bayanlarda daha fazla görülür. 15-40 yaşlarında sıktır. Kadınlarda erkeklere göre 9 kat daha fazladır. Hastalık belli coğrafyalarda daha sık görülür; Doğu Asya, Hindistan, biraz da Latin Amerika’da, diğer bölgelere göre daha fazladır.
Takayasu Arteriti Nasıl Teşhis Edilir?

Hastalığı, inflamasyon ve darlık dönemi diye iki aşamada inceleyebiliriz. İnflamasyon döneminde; hastalık genellikle ergenlik veya 20’li yaşlarda, halsizlik, çabuk yorulma, hafif ateş, kilo kaybı, kansızlık gibi genel yakınmalarla bulgu verir. Bu dönemde hastaların teşhisi, Takayasu akla getirilmedikçe zordur. Genellikle hastaların kronik anemi nedeniyle bir çok tedavi aldığı, psikiyatriye başvurduğu veya teşhis edilemeyen tüberküloz gibi düşünülüp tüberküloz tedavisi bile alan vardır. Bu şekilde uzun yıllar süregelen inflamasyon dönemini, darlıkların gelişmesiyle; darlık dönemi takip eder.
Darlık döneminde: Başa, kollara, bacaklara veya böbreklere (renal arterin daralmasıyla) giden kan akımının, daralmaya bağlı kesilmesiyle, kollarda veya bacaklarda çabuk yorulma, baş ağrısı, baş dönmesi, bayılma, kalp krizi, felç, çok yüksek tansiyon ve ona bağlı problemlerle bulgu verir. Muayenede sağ-sol kol arasında nabız farkı (bir tarafta alınamama veya zayıflama) sağ-sol kol arasında tansiyon farkı (normalde 10mmHg’den fazla olmaz), boyunda (karotis eksterna arteri üzerinde) tek veya iki taraflı üfürüm veya nabzın alınamaması, karında böbrek arterleri üzerinde üfürüm veya aorta üzerinde üfürüm, aort kapak yetmezliğine ait belirtiler gibi hastalığa özgü bulgular olabilir. Kan testleri tanıya yardımcı değildir. Kronik hastalık anemisiyle uyumlu görünüm ve inflamasyon bulgularını gösteren sedimantasyon hızı ve CRP yüksekliği bulunur. Asıl tanı, anjiyografi (daha az invaziv olduğu için bilgisayarlı tomografi eşliğinde anjiyografi) ile konur. Aorta ve onun dallarında daralma gösterilir. Manyetik rezonans anjiyografi de kullanılabilir.
Takayasu arteriti nasıl tedavi edilir?

Takayasu arteriti nadir görüldüğü ve erken dönemde inflamasyon bulgularıyla seyrettiğinden, maalesef hastaların çoğunluğu yıllar sonra; yani darlıklar geliştikten sonra tanı alırlar. Darlık döneminde genellikle damar cerrahisine başvuran hastalar, buradan Romatoloji uzmanına yönlendirilebilirlerse; uygun tedaviye de ulaşmış olurlar.
Hastalar genellikle darlık döneminde geldiğinden veya teşhis edildiğinden, bu dönemde verilecek tedavinin de etkisi kısıtlıdır. Ancak yine de inflamasyonun kontrol altına alınmasıyla darlıklarda bir miktar iyileşme, en azından ilerlemenin durdurulması sağlanır. Hastalık ne kadar erken teşhis edilir ve tedavi ne kadar erken verilirse, sonuçları da o kadar yüz güldürücüdür.
Kortikosteroid, tedavinin önemli bir bölümünü oluşturur. Steroidin başlanma dozu, hastalığın evresine ve şiddetine göre değişir. Erken dönemde steroid dozunu azaltmaya yönelik siklofosfamid tedavisi eklenebilir.
İdame tedavide; metotreksat, azathioprin, mikofenolat mofetil ve anti-TNF ilaçlar kullanılabilir. Düşük doz aspirin kullanımının faydalı olabileceğini belirten uzmanlar vardır.
Kan basıncının kontrol altına alınması ve kolesterol yüksekliği varsa, buna yönelik ek tedaviler verilmelidir.
Bazen arterlerdeki hasar, cerrahi olarak onarılmayı gerektirebilir. Cerrahi tedavinin, inflamasyon bulguları baskılandıktan sonra yapılması, başarısını artırır.
Takayasu hastalarının çoğunda, hastalık nüksedebilir veya tedavi altında yatışık giderken aktifleşebilir. Bu nedenle, yakın doktor takibi ve belli aralıklarla anjiyografik takip gerekir.

Prof. Dr. Nuran Türkçapar (Aralık-2012)

Papatya isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla