Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30.04.2013, 22:44   #1 (permalink)
KaRaqiZz
BaHaRamaZaN

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Saman Nezlesinde Alopatik Tedavi

Saman Nezlesinde Alopatik Tedavi

saman nezlesinde ilaç terapisi - saman nezlesine karşı alınabilecek önlemler - saman nezlesinden korunmak

Çoğu tıbbi yaklaşımın saman nezlesi tedavisi ile ilgili amacı belirtileri azaltmaktır. Alerjenlerden uzak durulması en iyisidir, ancak bu çoğunlukla mümkün olmaz. Bu mümkün olmadığında, ilaç terapisi kullanılan tıbbi tedavilerin başında gelir. Yine özenli davranılmalıdır, çünkü piyasada çok çeşitli antihistaminikler bulunur ve hepsinin de fonksiyonuna etki eden potansiyel yan etkileri mevcuttur. Bu yan etkiler arasında uyuşukluk, kalp sorunları ve diğer ilaçlar ve tıbbi durumlarla etkileşim yer alır.

Topikal dekongestanların yaygın kullanımı baştaki sorundan çok daha kötü bir şekilde tıkanıklıkların tekrarlamasını sağlayabilir.

Antihistaminikler histaminin faaliyetlerini engeller. Bunlar önleyici olarak, belirtiler ortaya çıkmadan kullanıldığında çok daha etkilidir. Reçetesiz satılan antihistaminikler genellikle saman nezlesi belirtilerinin hafifletilmesi için yeterlidir. Buna karşın, şiddetli ya da sık belirtiler yaşayan kişiler daha güçlü, reçete ile satılan antihistaminiklere ihtiyaç duyabilir. Bir antihistaminik nazal sprey olan Azelastine etkilidir ve oral antihistaminiklere göre daha az yan etkiye sahiptir. Antihistaminikler nazal belirtileri azaltmadığından, bazı zamanlarda kromolin sodyum içeren bir burun spreyi kullanılır. Histamin ve benzer kimyasalların salgılanmasını önleyerek çalışır.

Dekongestanlar ise kan damarlarını daraltır ve histaminin etkilerini bertaraf eder. Aynı zamanda burun tıkanıklığı gibi belirtilerin azaltılmasına da yardımcı olurlar. Doğrudan burnun içine uygulanabilen burun spreyleri de mevcuttur.

Oral dekongestanlar da piyasada bulunmaktadır. İlaçların etkilerini artırmak için antihistaminiklerle birleştirilen çoğu preparatta fenilpropanolamin, fenilefrina ya da psueudoefedrin mevcuttur. Dekongestanlar uyarıcıdır ve kalp atışı, tansiyon, baş ağrısı ve ajitasyonda artışa neden olabilir.

Şiddetli belirtileri azaltmak üzere kortikosteroidler de yazılabilir. Mukus zarlarındaki iltihaplanmayı azaltmak üzere bir intranasal kortikosteroid çok yararlı olacaktır. Başka tedavilere yanıt vermeyen şiddetli belirtiler bir oral kortikosteroid süreci gerektirebilir.

Kortikosteroidlere alerji mevsiminden önce başlanması en iyi yoldur. Genellikle etkilidirler çünkü daha yavaş çalışırlar ve diğer ilaç türlerinden daha uzun süre etkilidirler.

2001 yılının sonlarında saman nezlesinin ve astımın tedavisini değiştirebilecek pek çok yeni ilaçtan ilki rapor edilmiştir: Omalizumab. Monoklonal bir antikor olan omalizumab, saman nezlesinden mustarip kişilerde aşırı miktarda üretilen immunoglobulin E (IgE) antikorunu engellemektedir.

Tedaviden Beklenecek Sonuçlar
Bağışıklık sisteminin polene karşı daha az duyarlı hale gelmesiyle saman nezlesinin geçmesi de mümkündür. Buna karşın, saman nezlesi zaman içinde düzelebileceği gibi daha da kötüleşebilir ve hatta yeni alerjilerin gelişimine de yol açabilir. Saman nezlesi tedavisi bazen rahatsız edici ve hatta tehlikeli yan etkilere neden olabilir. Yine de, koruyucu stratejiler ve tedavinin birleşmesiyle çoğu kişinin saman nezlesinden makul bir rahatlama sağlaması mümkündür.

Saman Nezlesine Karşı Alınabilecek Önlemler
Saman nezlesinin gelişimini engellemenin bilinen bir yöntemi yoktur, ancak sonraki ataklar azaltılabilir ya da önlenebilir. Desensitizasyon ya da alerji aşıları olarak da bilinen immünoterapi birkaç hafta veya ay boyunca periyodik artışlarla küçükten büyüğe doğru dozlarla alerjenin enjekte edilmesini içerir. Bu, vücudun alerjenlerle karşılaştığında herhangi bir büyük alerjik tepki vermeyeceği şekilde alışmasını, aşina hale gelmesini sağlar. Alerji aşıları yaptıran kişiler, aşıdan hemen sonra küçük de olsa anafilaksi riskine karşı yakın takibe alınır. Aşılardan tam anlamıyla faydalanmak birkaç yılı bulabilir o zaman bile her beş kişiden biri immünoterapiden bir fayda görmemektedir.

Polenlere maruz kalmanın azaltılması saman nezlesinin belirtilerini azaltabilir. Ağaçların çoğu baharda polen üretirken, bitkiler ve çiçekler yaz boyunca, ambrosia ve diğer geç çiçeklenen bitkiler ise yazın sonlarında ve sonbaharın başlarında üretir.

Saman nezlesi olan kişilerin kendi "polen mevsimleri"nden haberdar olmaları ve bu zaman boyunca mümkün olduğunca kapalı ortamlarda kalmaları gerekir. Polenlerle temasın önüne geçmek üzere kapalı ortamda kalmak için en iyi zamanı hesaplamakta polen sayımı kullanılabilir. Ne yazık ki, daimi olarak düşük polen sayımı yapılan bir başka bölgeye taşınmak nadiren etkili olur, çünkü yerel floraya bağlı yeni alerjiler gelişmektedir.

Saman nezlesi ataklarını önlemek ya da azaltmak üzere uygulanabilecek diğer stratejiler şunlardır:

Polen seviyelerinin en yüksek olduğu sabah saatlerinde evde pencereler kapalı şekilde beklenmesi.
Araba kullanırken camların kapalı tutulması.
Dışarı çıkıldığında cerrahi bir yüz maskesi takılması.
Özellikle polen mevsimlerinin en yüksek olduğu zamanlarda, ormanlar ve çimenlik alanlardan uzak durulması.
Dışarıda dolaşıldıktan sonra elbise ve saçların yıkanması.
Evde klima ya da hava filtreleri kullanılması ve filtrelerin düzenli olarak değiştirilmesi.

KaRaqiZz isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla