Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27.08.2013, 15:39   #1 (permalink)
Ela
Boşver gitsin...

Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Yerleşik Düşünce Kalıpları Nasıl Değiştirilir

Yerleşik Düşünce Kalıpları Nasıl Değiştirilir ?

Bir kişinin, hatta o kişi en yakınınızdaki kişi bile olsa fikrini değiştirmek güçtür. Oysa birileri çıkar ve toplumların zihniyetlerini değiştirirler. Peki yerleşik düşünce kalıplarını yıkan "liderler" bunu nasıl başarıyor?

BİR TOPLUMUN ZİHNİYETİ NASIL DEĞİŞİR?
Bir toplumun fikri nasıl değişir? En yakınınızdakinin bile fikrini değiştirmek bu kadar zorken herkesin zihniyetini değiştirmek nasıl mümkün olabilir? Bundan on sene önce sahip olduğumuz fikirlerimiz nasıl değişti? Ne oldu da biz "Avrupa Birliği", "Özelleştirme", "İdam cezası" gibi önemli konularda fikir değiştirdik? Acaba farkına vardık mı yaşadığımız bu değişimin nasıl gerçekleştiğinin? İşte bir toplumun zihin haritası nasıl değişir sorusunu cevabı…

DİRENCE RAĞMEN DEĞİŞİM
Her siyasi lider kendi vizyonunu benimsetmek, insanları etkilemek, onların zihniyetini değiştirmek ister. Siyasi liderlerin var oluş nedeni budur. Nathan Gardels’in dediği gibi, “Siyaset dünyasının liderlerine, yaşadığımız dünyayı biçimlendirme görevi verilmiştir.” Fakat insanların düşüncesini değiştirmek kolay iş değildir. Değişime direnen sadece muhafazakârlar değildir, en açık fikirliler bile değişime direnç gösterirler.
Topluluklarda zihniyet, yerleşik düşünce kalıpları, gelenekler, değer yargıları, toplum psikolojisi, kültürel değerler gibi birçok değişkenin etkileşimiyle oluşur ve zamanla kemikleşir , hiç değişmeyecek zannedilir.
Bildiklerimiz artık hayatın yeni beklentilerine cevap vermemeye başladığında, mevcut düşünce kalıplarımızla yeni sorunları çözemez olduğumuzda, bakış açılarımızı değiştirmek zorunda kalırız. Eğer zihniyetimizi değiştiremezsek hayata yeniliriz.

1- Liderin önce değişimin neden gerekli olduğunu (mantığını) ve bu yeni
zihniyetle toplumun nasıl ilerleyeceğini anlatması gerekir. İnsanların yeni bakış açısını anlamaları gerekir. Ne var ki "anlamak", "ikna olmak" değildir.

2- Çoğumuz bize sunulan mantığı anlasak da kendi inançlarımıza sarılmayı tercih ederiz. Mevcut zihin kalıplarımız yeni düşünceyi kabul etmemizi engeller. Bu nedenle liderlerin, mantığın yanı sıra insanların duygularına, ruhlarına hitap edecek bir dili de kullanmaları gerekir. Liderler topluma ilham verdikleri ölçüde destek bulurlar.

3- İnsanların hepsi aynı anlatım yoluyla anlayamayabilir. Herkesin anlama, irdeleme, özümseme şekli farklıdır. Liderlerin kendi vizyonlarını kitlelere aktarabilmek için farklı anlatım yollarını denemeleri gerekir.

4- İnsanların inançlarının değişmesinde bazen başlarına gelen büyük olaylar da etkili olur. Bunlar ortak sevinçlerimiz ya da deprem, ekonomik krizler gibi felaketler de olabilir. Gerçek hayatın beklenmedik sevinçleri ya da felaketleri de zihniyetleri değiştirir. Özelimizde olduğu gibi toplum içinde de düşüncelerimiz hayatın gerçek koşulları tarafından da şekillenir. Liderler, bu "gerçek hayat olaylarını" kendi vizyonlarını anlatmak için bir kaldıraç olarak kullanmalıdırlar.

5- Liderin hitap ettiği kitleyle aynı dalga boyutunda olabilmesi gerekir. Vatandaşlar kendileriyle “aynı frekansta” olan liderlerle bağ kurarlar. Duygusal bağ kurmadan bir kişiyi bile ikna etmek mümkün değildir.

Einstein der ki: “Zihniyetleri değiştirmek, atomu parçalamaktan daha zordur.” Ancak bir toplumun ilerleyebilmesi için zihniyetini değiştirmekten başka çaresi de yoktur. Zihniyet Değiştirmek Atomu Parçalamaktan Zor!

__________________
Ela isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla