Beni Oyuna Almıyorlar

Yıllardır çocuklar hep gelirler. Öğretmenim Buse beni oyuna almıyor, Batuhan beni oyuna sokmuyor diye. Bunu hiç anlayamam, kabullenemem. Aaa hadi bakayım onları da alın oyuna. Bazı çocuklar lider doğarlar çünkü. Bu öğrenilen bir şey değildir, doğasında vardır insanın ve bu lider çocuklar işlerine yaramayan, popüler olmayan, oyuna destek vermeyen ya da bir şekilde beğenmedikleri çocukları hep ötelerler. Çünkü Berat iyi gol atamaz, iyi kalecilik yapamaz, şişkodur koşamaz. Oyuna bir faydası yoktur. Aksine hedefe giden yolda bir köstek gibi dururlar. Okul bahçesinde, koridorlarında, dersliklerde yaşanan bu gerçek hayattaki hiyerarşinin durumuna dair çarpıcı bir örnektir.
İnsanın varoluşundan bu yana yaşanan bu gerçeği, bu vahşi doğa olayını güçsüzlerin, yetersizlerin, az olanın lehine çevirmek için adalet mekanizması oluşturulmuştur. Az olanın, güçsüz olanın, yetersiz olanın hakkını, hukukunu, yaşama dahil olma gerekliliğini bu kanunlarla düzenleme yoluna gidilmiştir.
Bugün ülkemde, bu zaman diliminde yaşananlar bunu acı acı ve derin derin hissetmemize yol açmaktadır.
Lafı da uzatmayalım. Az buçuk okuyan, yazan, barış, huzur, sükûnet, insanca yaşama hakkı isteyen ortalama zekâya sahip sıradan bir insanın olup bitenlere kör ve sağır kalmasını anlayamıyorum.
Ergenekon davasındaki usulsüzlükleri, bu davayı takip eden herkes biliyor, duyuyor ve yazıyorken toplumun bir kesimindeki infiale kayıtsız kalınmasını anlayamıyorum.
Seçtiğim vekiller Silivri'ye gidip beni temsilen duruma isyanımı dile getiriyor. Sivil toplum örgütleri, tekil şahıslar, hukuksuzluğa karşı direnenler, bu yanlış gidişata dur demek isteyenler isyancı, terörist ilan ediliyorlar.
"Size söylüyorum. Tövbe eden bir günahkâra Tanrı katında bahşedilecek mutluluk, tövbeye ihtiyacı olmayan 99 günahsıza bahşedilecek mutluluktan daha çok olacaktır."(Kitabı Mukaddes Luka)
Bugünkü adalet mekanizmasının temeli de budur aslında. Hepimiz darbeye karşıyız. Bu insanlar darbe girişiminde bulundularsa bir an önce cezalandırılsınlar. Hukuka aykırı yargılanıyorlarsa ve cezaları da bu zeminde verilecekse bile bunun vebali başka bir yerde sorulacaktır umudundayım. Ama artık kimsenin bu zulümkar süreç altında ezilmesini istemiyorum.
Çünkü artık toplumun bir kesiminin bunlarla mücadele ederken hayatı kaçırmasına tahammül edemiyorum.
Bütün güzel beyinler, yaratıcı insanlar, yetenekli kalemler yok olup gidiyor. Bu kısır düşünce dünyasında önümüzü göremez hale geldik. Kendi iç meselelerimizi çözmek, daha çok yaratmak, teknoloji üretmek, ekmek, dikmek, değerlerimizi yükseltmek yerine üç beş adamın hırslarına, sığ düşüncelerine mahkûm olmuş gidiyoruz.
Daha ölmedik ama ağzımızı bağladılar, göğsümüze bıçak koydular. Dirilmeye, ayılmaya çalışıyoruz. Sürekli Başbakanın ağzından çıkan laflar üzerinden bir tartışma platformu oluşturup sığ denizlerde boğulmadan ayakta durmaya çalışıyoruz.
Farklı düşüncedeysek, farklı yeteneklerimiz, hayallerimiz varsa bile oyuna dâhil olmak için debelenip duruyoruz.
Güce, iktidara, Buse'ye yakın değilsek hep oyunun dışında kalıyoruz.
Sayıştay bütçe görüşmelerinde rapor sunmamış. Emeğimiz nereye gidiyor bilmiyoruz.
Adaletin az geldiği yerlerde herkes kendi adaletini oynatır. Direnmeliyiz, susmamalıyız.

__________________
Teşekkür Etmek için Beğen Butonuna Tıklayınız.