Erteleyenler..ya yapacak cesareti kendilerinde bulamayan ve fakat bunu kendilerine açıklama cesaretinden de yoksun oldukları için,zamanın elverişli olmadığını öne sürerek zayıflıklarını örtmeye çalışanlardır ya da gerçekten,zeminin yeteri kadar müsait olmadığı bilerek,daha uygun bir zamanı bekleyenlerdir ki bunun da asıl tanımı erteleme değil,en iyi neticeyi almak için uygun anı kollamaktır.Peki erteleme teriminin kullanılabilmesi için vaktin zaten gelmiş olması da gerekmez mi?gelenin icraatı ortada olmadığı için erteleme deyimini kullanmaz mıyız?..eğer herşey bizim gördüklerimizden ve düşündüklerimizden ibaret olsaydı evet denilebilirdi,ama hayat göstermiştir ki kesin sonuca ulaşmanın tek yolu o an görülenden çok daha uzak ve zor oluyor.
İnsan;hedefine ulaşmak için önündeki (misal) yüz kapının tamamını açmak zorunda olduğuna inanır,akıl ve gerçek onu bu düşünceye iter.Ne var ki tecrübeler de şunu ortaya koymuştur;o hedefe ulaşamayacaksın ama bunu bütün kapıları açtıktan sonra öğreneceksin..çok acı oluyor,her açılan kapı ümitleri alevlendirirken halbuki insanı hüzünlü sona götürüyor.Bütün kapılar açılıp mutluluk kendini gösterecek derken,ızdırabın kalın duvarı karşınıza çıkıyor.
İnsan..bilemiyor ki !!!

__________________
''Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek''