Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01.12.2013, 01:19   #1 (permalink)
Pain
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Yolumuzdaki Taşlar

Yolumuzdaki Taşlar

Ruh
Acelecidir yaratılış gereği
Emeklemeden koşsun diler bedeni
Tekâmül basamaklarını
Hızla tırmanmak ister
Elest bezm-in de verdiği sözü hatırlamaz
Bedeninle kavgaya tutuşur

Bir damla
Nutfeden yaratıldığını unutur
Kibirle gökyüzüne bakarken
Ayakları basmaz toprağa
Yol kenarında ki levhaları okumaz
Yürüdüğü sokakların adını karıştırır
Döner durur kendi ekseninde kaybolur
Yanlış okuduğunu da kabul etmez
Ömür duraklarında şaşırır aklı

Oysa

’’Ölüm’’ kendini hatırlatmak adına
Sayısız işaretler bırakmıştır yoluna

Bel bükülmüş
Aklar düşmüştür saçlarına
Göğüs kafesini sıkınca buzdan bir el
Kum saatini devreye sokar YARADAN

Melekler dokunur yavaşça omuzlarına
Nurdan kanatlarınla
Fısıldar ismini kulağına
-Çok zamanın kalmadı arın günahlarından -

Sırlı bir gecenin koynundan
Karlar düşünce yastığına
Ses verir yitik yıllar derinden
Deftere kayıtlı günâhlarının sayfası açılır
Dolar Ömür torbası

Hesaplaşmanın ağırlığından
Çöker yüzüstü yere
Ayak parmaklarının ucuna kadar kırılır
Sancıyla kıvranır bedeni

Tövbeye durur aniden
Pişmanlıkla sıkışınca göğsü
Öyle yüksek sesle inler ki

Geçmişin karanlığından
Cümle günâhlar yuvarlanır kıyılarına
Kendi yoluna engel koyanın
’nefs -i ’olduğunu anlar sonunda

Kirpiklerinden
İki damla acı düşünce avuçlarına
Tebessümü donar dudak kıvrımlarında
Alnı tahtaya vurmadan
Melekler bir kez daha yetişir imdadına
’çok geç artık çok geç’ diye duyulmadan o nida

Hadi dön aslına

Gönülden et tövbeni
Biz de amine duralım omuzlarında


alıntı

__________________
Pain isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla