Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01.12.2013, 21:29   #5 (permalink)
Devturk
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türkçe İsimler

(D) HARFİYLE BAŞLAYAN TÜRKÇE İSİMLER

DADAK: eğme, dokunma, tatma

DADAL: Tat alan, sezen, farkına varan

DAĞ: (Tağ,tağ,tak,tav) Dağ...mec. genişlik, büyüklük, ululuk,heybet

DAĞAÇA: Dağ gibi heybetli

DAKAK: Ucu ataşli ok

DAL: 1-Ayrı, bölünmüş 2- saldırı, büyüme, yayılma 3- batma, çıkma 4- yalınlık,
çıplaklık

DALAN: koridor, dehliz

DALAŞ: Döğüş, karşılıklı saldırı

DALAY: (Talay) Genişlik, ululuk, sonsuzluk mecaz eden, asıl anlamı , büyük
deniz, okyanus

DALBAY: 1- Vasi, ardına sığınılan kişi 2- Çuhadan yapılmış şapka

Kırgızlarda- 3- avcı kuşları yakalamak için, tuzaklara bağlanarak bırakılan
küçük kuş

DALBOY: Vasi, ardına sığınılan kişi

DALKILIÇ: birl. Dal/Kılıç mec. Zırhsız ve korunmasız

DALKIRAN: Kırıcı, ayırıcı

DAMLA: Su damlası , tane

DANA: İnek yavrusu, iki yaşındaki genç inek

DANİŞMAN: Müşavir, bilgi ve tecrübesine danışılan kişi

DANSIK: (Tansık) Olağanüstü, fevkalade

DARGA: Vali, üst düzey, bürokrat

DARGUN: Alıngan, kırılan, narin

DARI : 1- Bir tahıl türü 2- sıkı, sıkıntı, zorluk

DARICA: 1- Darı gibi, darı niteliğinde mec. Bereketli 2- sıkı, sıkıcı, zorlu

DARSIK: Öfkeli, hiddetli

DARUKA : (Darga) Vali, yönetici, bürokrat

DARULGAN: alıngan, nazlı

DAŞKI: Taşkı, taşmış, dışarı çıkmış, dışarıda olan

DAYAK: Değnek, baston, dayanılan nesne

DAYANÇ: 1- Dayanak, destek, güven 2- Dayanma gücü tahammül

DAYANGAN: Dayanıklı, metin

DAYANGI: Köşe minderi

DAYAR: Hazır, hazırlıklı

DEBRET: Kımıldayış, devinim

DAĞER: Kıymet, para, nafız

DEĞERBİLİR: birl. Değer/Bilir Kadirşinas, vefalı

DEĞERLÜ: Değerli, kıymetli

DEĞİRMİ: Çevreli, yuvarlak, toparlak

DEĞNEK: Dayanak, dayanılacak nesne

DELİ: Usu gitmiş, azmış, dellenen, mec.gözü kara, yiğit

DEMİR: Demir madeni

DEMİRAĞ: Zırh, örgülü göğüslük birl. Demir/Ağ

DEMİRDEN: Demir parçası

DEMİRDÖĞEN: birl. Demir/Döğen mec. Acı kuvvet sahibi

DEMİRGEN: 1- Demir, ham demir 2- temren, okun ucundaki demir parçası

DEMİRHAN: birl. Demir/Han

Şamanist gelenekte “ Maden Tanrısı”

DENERİ. Dikkat, itina

DENGİZİK: Denizcik, küçük deniz, göl

DENİZ: Deniz, büyük göl

DENLİ: Edepli, terbiyeli

DEPEGEN: Tekmeleyen, iyi tekme atan

DEPREM: Zelzele, sarsılma, kımıldama (Kişisel görüşüme göre bu ad çocuklara
deprem sırasında yada deprem felaketi sonrası yaşanan, çileli günler sırasında
doğan ve o günlerin anısına verilen bir addır.)

DERİN: Derinlik...den mec. Olgunluk, bilgelik

DERMEK: Dirilik, canlılık, bir arada tutmak

DERNEK: Eğlence, toy, birliktelik

DEVİN: Hareket, kımıldanış, davranış

DEVRİM: Devirme, yıkma, devirip yerine geçme,..ihtilal

DEYİM: Söyleniş, darbımesel

DEYİŞ: Söyleyiş, şiirsel anlatım, ozan dili

DIVRAK: Yakışıklı, alımlı, civan

DİBEK: 1- Ağaçtan oyulmuş büyük havan 2- Yayık ağaç

DİK: 1-Yükseklik, yükseliş 2- kararlılık, yıkılmazlık, caymazlık 3- inat

DİKEÇ: Sütun, dikil, dikilmiş

DİKMEN: İnatçı, kararlı

DİLEK: Dil ile istenen, dile getirilen istek, arzu, murat, dilek

DİLER: Dileyen, dileyici

DİLİM: kesik, bölüm, bölünmüş, biçimlenmiş

DİNÇ: Zinde, sağlam, dirençli

DİNLER: Terbiyeli, munis, muti

DİP. Baht, talih

DİPÇİN: 1- Bahtı açık 2- Sağlam, dayanıklı

DİREK: 1- Dirilik, sağlamlık, ayakta kalmak 2- Temel, dayanak 3- Vezir,bakan

DİREN: Direnç, karşı koyuş, dirilik

DİRENÇ: Direnme gücü

DİRENGEÇ: Destek, dayanak

DİRGEN: 1-Dirilik,2- harmanda kullanılan demir çatal

DİRİ: (diri, dirik, Tiri, tirik) Can, ruh, canlılık, canlı

DİRİL: Can, ruh, tin

DİRİM: Yaşam, sağlık, canlılık

DİRLİG: Yaşam, hayat

DİRSE: Derse, söylerse, konuşkan

DİZİK: (dizi) Kolye, takı

DİZLEK: Hazır cevap, konuşkan

DODURGA: 1- Dolgun, doyumlu 2- doyuran, doyurucu 3- açık, net, berrak

DOĞA: 1- Tabiat,doğallık, ortaya çıkış 2- Huy, yaradılış, fıtrat

DOĞAN: 1- Soylu bir av kuşu 2- Doğmuş, olmuş, ortaya çıkan

DOĞRU: Dürüst, yalansız, sözüne güvenilen

DOĞRUL: 1-Doğruluk, dürüstlük 2- Ayakta duran, dirençli

DOĞU: Güneşin doğuş yönü

DOĞUÇ: Doğuş,doğma, ortaya çıkış

DOĞUDAN: Doğulu, doğu yönünden gelen

DOĞUŞ: Doğma, ortaya çıkış

DOKUNAK: Dokunuş, değiş, mec. Ağır, mahsun,yürek sızlatan, yüreğe dokunan

DOKUNÇ: Dokunak, hüzün

DOKUZ: Dokuz sayısı, Türklerin en çok eskilerden beri uğurlu sayılarındandır

DOKUZ ARKA: Dokuz/Arka (...Eski dönemlerde soyluluk gösterme ve belli etmesi
açısından, bir kişinin babasından itibaren geriye doğru dokuz atasının sayılıp
açıklanması..)

DOLANDI: Dolanan, gezgin

DOLU: 1-Bilgin, tecrübeli, öğretmen 2- Bütün, tam, eksiksiz 3, Şamanist
gelenekte ve Alevi_Bektaşi gelenekte, içki, şarap 4- kısa süren, iri taneli
yağmur

DOLUN: Tam, bütün, eksiksiz

Yakut Türklerinin eski bereket Tanrılarından

DOLUNAY: Ayın on dördü, ayın en güzel hali

DOMANİÇ: 1-Dumanlı bölge 2- Tümsek, engebeli arazi

DONAT: Giyim, kuşam, zenginlik, cömertlik

DOMURCUK: Gül, tomurcuk

DONATMIŞ: Giydirip, kuşatmış, sevindirmiş, cömertlik göstermiş

DONATUR: Cömert, eli açık, bağışlayıcı

DONSUZ: Çıplak, fakir, varlıksız

DORA: Doruk, zirve, şahika

DORAN: (Duran) Diri, canlı, yaşayan

DORU: 1- Doruk, zirve 2- Kara ile kızıl arası renk (At rengi)

DORUK: Zirve, uç, şahika

DOYMADUK: Doyumsuz, sevilmeye doymayan, doyulmayan

DOYUM: 1- Doymak, tatmin 2- Ganimet, bereket

DOYURAN: mec. Cömert, hayr sahibi, iyilik sever

DÖĞEN: 1- Dövüşçü,döven 2- Ekin saplarını ezmeye yarayan, altında çakmaktaşı
bulunan geniş tahta

DÖĞER: 1- Döver 2- değer, kıymet 3- Kalın, enli bir ağaç

DÖĞERLİ: Değerli

DÖĞÜŞ: Dövüş, savaş, kavga

DÖĞÜŞGEN: Kavgacı, savaşçı

DÖKÜMHAN: birl. Böküm/Han 1- Dökmekten döküm 2- Düğüm, bağ

DÖLEK: 1- Çok döl veren 2- Koyunun kuzuladığı yer 3- İtibarlı, saygıdeğer,
maharetli

DÖLEN: Muti, sevgi gösteren

DÖNDER: (Döne, döndü gibi “dönmek” fiilinden türetilmiş, çocukları
ölen ailelerin, yeni çocukları olduğunda kullandıkları adlardan)

DÖNDÜ: Dönüş yapan (Reenkarnasyon) çocukları ölen ailelerin verdiği adlardan

DÖNGEL: Saat

DÖNGÜ: Dönüşüm, başa dönüş

DÖNGÜN: Dargın, gönlü kırık

DÖNMEZ: Kararlı, cesur, azimli

DULAK: Dolu, olgun, tecrübeli

DUMAN: 1- Sis, kırağı 2- ateşten çıkan gaz

DUMLU: 1- dumanlı, sisli bölge 2- Soğuk ve ayaz alan yer

DUMRUL : 1- Okun sivri ucu 2- Başı dumanlı, efkarlı

DURA: (Durak) 1- yaşam, hayat 2- Sağlamlık, dayanıklılık, kalıcılık 3- ev,
yaşanılan yer, barınak (Bu ad, çocukları ölmüş ailelerin yeni çocukları
olduğunda yaşamda kalıp uzun yaşaması ve sağlıklı olması dileğini içeren
adlardandır ve çok eskilere dayanan bir gelenekle bu gün de
sürdürülmektedir.Durak, Dursun, Durmuş, Durdu, Yaşar, Tokta, Tok, Toka,
Toktamış, Turan vb. adlar da hep aynı psikoloji ve geleneğin ürünüdür.

DURAK: (Dura) Yaşam, hayat

DURAN: (Turan) Durucu, kalıcı, yaşayan, canlı

DURCU: Durucu, kalıcı canlı

DURDU: 1- Duran, kalıcı, canlı, yaşayan 2- Yaşam, hayat

DURGAÇ: Durak, durulan, yaşanılan yer

DURGUN: 1- Durulmuş, süzülmüş, arınmış 2- Sakin, sükuna ermiş, kendi halinde

DURMUŞ: 1- Duran, yaşayan, canlı 2- Yaşam, hayat

DURSUN: Durması, yaşaması istenen

DURU: 1- saf, sade, berrak 2- Duran, durgun

DURUK: Duru, durucu

DURUL: 1- Sükun bulmak, huzura kavuşmak 2- Günahsızlık, arınmışlık

DURULCA: Masum, günahsız

DURULMAZ: Afacan, yaramaz

DURULMUŞ: Tatminkar, sakin

DURUM: Yaşam, hayat, süreğenlik, duruş

DUVA: (Düve)

DUVAK: Örtül kapanmış, gelin başı

DUVAN: (Doğan)

DUYAN: Duyucu, hissedici

DUYAR: Duyarlı, hisli, duygulu

DUYARI: Duyarlılık, hislilik

DUYGU: His, duyum

DUYUŞ: Duyum, hissediş, duyarlılık

DUYUŞAN: Duyan, hisseden

DÜĞÜN: (Töğün, Toygün) Toy günü, yemekli eğlence

DÜŞ: Rüya, aniden ortaya çıkış

DÜŞELGE: Pay, hisse

DÜŞERGE: Miras, pay

DÜŞÜNGÜ: Düşünerek üzülme, kafaya takma, üzülme, teessür

DÜVE:1- Genç inek, dananın büyüğü 2- Döven, dövüşçü

DÜVECİ: Dövücü, dövüşçü

DÜVEHAN: birl. Düve/Han

DÜVEN: (Döven)

DÜYECİ: Dövüşçü, döğüşçü

DÜZ: (Tüz) 1- Doğru, doğruluk, gerçek 2- Soy, kök, döl 3- Kural,kaide

DÜZE: Düzen, uslup, tarz

DÜZEN: Kural, kurallar bütünü

DÜZGE: Süs, makyaj

DÜZGÜN: 1- Düzülü, düzenli, muntazam 2- Gidişat, teamül


__________________


#Somalı
Devturk isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla