Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01.12.2013, 21:50   #21 (permalink)
Devturk
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
Standart Cevap: Türkçe İsimler

(U) HARFİYLE BAŞLAYAN TÜRKÇE İSİMLER
UBUT:Ar, edep, tevazu, alçak gönüllülük

UC: Uç, sınır

UCAS: İddia, bahis

UCUD: Yeryüzü, dünya

UCUN: Uçta, sınırda, kenarda, uçbeyi

UÇ: 1- Son, bitim, sınır, kıyı 2- Aşırılık, ekstrem 3- Herhangi bir nesnenin
sivri kısmı

4- Ordu kanadı, kol, cenah

UÇA: 1- Koruma, himaye, arka 2- Uç, sınır, limit 3- Kendini aşmış, yüksek, ulu

UÇAR: 1- Haber, havadis 2- Kanıt, delil 3- Göğe yakın, Tanrıya yakın, dindar 4-
Uçarı,

vurdumduymaz

UÇBEY: birl. Uç/Bey

Sınır karakollarında görev yapan askeri birlik komutanı

UÇGUN: 1- Kam, baksı, kendinden geçmiş, transa girmiş 2- Kıvılcım

UÇKAN: Uçan, uçucu

UÇKARA: birl. Uç/Kara ..Sırtı renkli, kanatları kara bir kuş türü

UÇKUN: Uçuk, kendinden geçmiş, ateşli, heyecanlı

UÇMAĞ: (Uçmak) Cennet

UÇSIZ: Sınırsız, geniş, büyük, alabildiğine..

UÇUK: Uçmuş, kendinden geçen, mest olan kam, baksı

UÇUMAK: Uçmak, cennet

UÇUR: Devir, dönem

UÇURAN: Kam

UÇURUM: Son, uzak, uzak nokta, uçulan, uzaklaşılan, yüksek ve derin dağ yamacı,
yar

UÇUZ: birl. Uç/Uz 1- Alçak gönüllü 2- Basit, kolay

UD: (Ut) 1- Arka, geri, ardından gitme, takip 2- karşılaşma, çatışma, yenme,
utku 3- Uyuma, uyku

UDAR: 1- Takipçi, peşini bırakmayan, kovalayan 2- Yener, galip gelir

UDU: Uyku

UDUK: Uyanık, diri

UDUM: Art arka, arkası sıra

UDUN: 1- Hüner, beceri 2- Sönmüş, sönük

UDUZ: 1- Mürşit, yol gösteren, ardından gidilen 2- Yollayan, sevk eden

UGAN: Kaadir, yaratan ve hükmeden, Ali, yüksek, kudretli

Çok eski dönemlerden beri, Tanrı ve Tanrı sıfatı olarak kullanılan bu sözcük,
Türklerin ilk

Müslüman oldukları dönemlerde de, bir süre Tanrı adı olarak kullanılmıştır.

UGIN: Fikir, düşünce

UGIŞ: Zeka, üretkenlik

UGUZ: Kutlu, mübarek

UĞRAK: 1- başvurulan kişi, bilge ve deneyimli kişi 2- Savaşa giderken,
Askerlerin, aile ya da

eşyalarını topluca bıraktıkları yer 3- Uğranılan yer

UĞRAŞ: 1- Düşünce, tasarı, iş, çaba, meslek 2- Mücadele, savaşım, savaş,
Karşılaşma, karşı karşıya gelme

UĞRAŞI: Meslek, iş, çaba, savaşım, geçim

UĞRUK: Savaşa giderken, askerlerin eşyalarını bıraktıkları yer

UĞRUN: Yan bakış, gizlice bakış

UĞUR: 1- Baht, talih, iyilik, güzellik, kut, bolluk, bereket 2- Süre, zaman

UĞURAL: Uğurlu, kutlu, bahtı açık

UĞURÇAL: birl. Uğur/Çal (Sürmek, değdirmek)

UĞUŞ: Akraba, hısım, kan bağıyla birbirine bağlı kişilerden her biri

UKUŞ: Zeka, akıl, yetenek

UL: 1- Temel, esas, kök, oluş, oluşum, doğuş 2- İşaret, nişan, iz

ULA: Temel, esas, esaslı

ULAÇ: 1- Ulaştıran, bağlayan, bağlayıcı 2- İsabet 3- Tim, takım, müfreze

ULAÇLI: Ulaştıran, ulak

ULAĞ: 1- Soy, nesil 2- Maiyet, bütünlük 3- ulak, haberci 4- Bağ, zincir

ULAK: 1- Ulaştırıcı, ulaştıran, haberci, bağlantı sahibi

ULAKÇI: Haberci, ulaştırıcı, bağlayıcı, bağlantı

ULAM: 1- Eklenmiş, katılmış, tim, müfreze 2- Dizi, dizili, bağlı, dizgi 3-
yetenek, yetenekli

4- Ululama, selamlama, temenna

ULAN: 1- Bağlayan, bağlayıcı, birleştirici, etkileyici 2- Ulu, ululanmış,
saygıdeğer, söz dinleten 3- Taze, tazelik, gençlik, genç, cıvan

ULANBATUR: birl. Ulan/Batur Ünlü ve ulu kahraman

ULANDI: Ululandı, kutsandı, kutlu

ULANMIŞ: Ulu, kutsal, mübarek, saygıdeğer

ULAR: 1- Bağlayan, birleştiren, birleştirici 2- Erkek keklik

ULAŞ: 1- Ululuk, ululaşma, yücelik 2- Oluş, temel, kök, soy, soyluluk 3-
yetişme, kavuşma

Ulaşılacak olan, bağlanılacak olan, ülkü, ideal 4- uluyuş, kurt gibi uluma 5-
Savaş uranı,

savaş narası 6- Kent, kent arazisi 7- İsabet

ULAŞLU: 1- Amaçlı, idealist, ne istediğini bilen 2- Ulaşıcı, bağlayıcı,
birleştirici

3- Kentli, zengin, varlıklı

ULAT: Bağlayıcı, birleştirici

ULCA: 1- Ezeli, eskiden beri var olan 2- Pay, ganimet, savaş ganimeti

ULCAŞ: 1- Tazim, ululama, büyükleme 2- Bölüşüm, paylaşım, ganimet

ULDIZ: Yıldız

ULIÇ: Yavru, yaren, sevilen ve korunan

ULIÇIM: Yavru, yavrucak

ULIG: Uluma, yakınma, sızlanma

ULIŞ: Uluyuş, kurt gibi ulayış

ULU: (Ulug, Uluğ) Yüce, yüksek, mübarek

ULUCA: 1- Ululuğa yakın, saygıdeğer, hürmetli 2- Üst düzey yönetici, erk sahibi

ULUÇ: 1- Temel, esas, oluş, ulaş 2- Bağ, bağlantı, ilişki 3- Uluyuş, uluma

ULUĞAYGUÇİ: birl. Ulu/Ayguçi

Göktürkler ve özellikle Uygurlar döneminde başbakan ( sadrazam, baş vezir)
unvanı olarak

kullanılmıştır.

ULUĞNOYAN: birl. Ulu/Noyan

Çengiz Kagan döneminde “Başkomutanlık” sıfatı olarak kullanılan bir unvan

ULUKOYUN: birl. Ulu/Koyun

Yakut destanlarında adı geçen “Ateş Tanrısı”

ULULA: Yücelt, yükselt, mübarek kıl

ULUM: Debdebe, şaşa, gösteriş

ULUN: (Ulan, İlun) Ulu, ululanmış

ULUNYEGE: birl. Ulun/Yeke Sözü dinlenen, saygı duyulan, bilgi ve deneyimine
başvurulan hanım

ULURAK: Ulu, kebir, en büyük

ULUS: 1- Ul (Temel, kök, esas) dan...Ul/Uz 2- Ülüş, bölüm, kesim, topluluk...dan
boy, halk, millet,budun (Uygurlarda)

ULUŞ: Pay, bölüm

ULUTOYUN: birl. Ulu/Toyun

Yakut destanlarında, kişiler arasındaki ilişkileri düzenleyen Tanrı

UMAK: Irk, soy, kemik

UMAN: Umutlu, bekleyen

UMANÇ: 1- Umutluluk 2- İntizar

UMAR: Umutlu

UMAY: Koruyucu, şefkatli, iyiliksever

Eski dönem, Tanrıçalarından ( Halen, Altay ve tüm Kuzey Türkleri arasında
çocukları sevip,

koruduğuna inanılır)

UMDI: Arzu, beklenti

UMDU: Ümit, ümitli

UMUCA: Umutlu bekleyiş

UMUÇ: Rica, yakarış, beklenti

UMUG: 1- Ümit, destek, dayanak 2- Sığınma, iltica

UMUNÇ: Rica, beklenti

UMUR: Umar, ümitli

UMUŞ: Beklenti

UMUT: Umuş, ümit, beklenti

UNAT: Doğru, yerinde, uygun, olgun, yeterli

UNGAN: (Ungan) 1- Bağlı, bağımlı 2- Bahtiyar, doğru yolda olan

UR: 1- Uğur, baht, mutluluk 2- Vur, vurmak, darbe

URAGUT: Dişi, üretken, tohum, tohumluk

URAK: Orak, doğrayıcı, biçici

URAN: 1- Savaş narası, nara 2- Vuran, vurma eyleminde bulunan, döven 3- parola

URAS: 1-Kut, baht, mutluluk 2- Ateş bakışlı

URAZ: Uras, kut, baht

URAZLI: Mutlu, bahtiyar

URKU: Uğur, baht, talih

URPAK: (Urpağ) 1- Evlat, uşak 2- Kibar, nazik

URUK: 1- Boy, ok, ulus 2- Vuruk, vurgun

URUL: 1- Tür, cins 2- Örs

URULU: Cins, soylu

URUM: 1- Şeref, onur, haysiyet 2- Meleke, beceri, yatkınlık

URUMDAY: Panzehir ve tedavi için kullanılan bir taş

URUN: 1- Orun, şeref, itibar 2- Miktar, adet

URUNÇA: 1- Şerefli, onurlu 2- Emanet, rehin

URUNGU: 1- Şeref, onur, haysiyet, onurlu davranış 2- Eğitim ve talim kılıcı

URUS: 1- Orus, uras, uraz) 2- Uruş, kırış, savaş

URUŞ: Vuruş, döğüş, kırış, savaş

URUŞKAN: Savaşçı, cengaver

URUT: 1- Aşama, merhale 2- Amaç, maksat, hedef

URUZ: 1- Uraz, uras 2-Vuruş, dövüş

US: Öz, töz, yeti, anlayış gücü, akıl, zeka, uzluk

USAN: Uslu, akıllı, usta, uzman

USBOL: birl. Us/Bol ..Dahi, üstün zekalı

USLU: Akıllı, uzman, üstad

USLUM: Becerikli, mahir

USLUY: Deneyimli, tecrübeli

USUK: Uslu, akıllı, zeki

USUN: 1- Uzun, uzman, derin, engin, deneyimli 2- Gerçek, sahih

UŞAK: Çocuk, genç, taze, ufaklık

UTA: 1- Tedavi, onarım, tamir, iyileştirme 2- Zafer, galibiyet

UTACI: Doktor, eczacı, iyileştirici

UTAMAN: 1- Utkan, galip, muzaffer 2- Eczacı, doktor 3- Edepli, mahçup, sıkılgan

UTAN: 1- Galip, muzaffer 2- Utanma, ar, mahçubiyet

UTANGAN: Utangaç, mahçup, kendi kendini sıkan

UTAR: 1- Yener, utkan, galip 2- İyileştirici 3- Kovalayan, takip eden

UTAŞ. 1- Yardım, imdat 2- Galibiyet, zafer, utku 3- Takip, kovalamaca

UTGUÇU: Galip, muzaffer

UTKU: Zafer, galibiyet, yenme, üstün gelme, güçlüklerden sonra ulaşılan mutlu
son

UTLU: 1- Galip, muzaffer 2- Sıkılgan, mahçup

UTUGLU: Galip, muzaffer

UTUŞ: Yenme, galibiyet, zafer

UVUT: Utanma duygusu, edep, ar

UYAN: 1- Dikkat, itina, dikkatlilik, tedbir 2- İman, inanç

UYANIK: Dikkatli, tedbirli

UYAR: Uyumlu, uygun

UYAV: Uyanık, fatin, ferasetli

UYDAÇI: Mürşid, yol gösteren, öğretmen

UYGAN: 1- Uyumlu, geçimli, uysal 2- Bağlı, tabi, muti

UYGAR: (Uygur) çağdaş, uyumlu, uygun, uyarlı, medeni

UYGU: Ahenk, uyum

UYGUL: Uyumlu

UYGUN: 1- Yakışıklı, güzel, elverişli 2- Geçimli, dirlikçi, imtizaçlı

UYGUR: (uygar)

Türk boyları içinde, bu günkü anlamda bir kentleşmeye ilk başlayan Türk boyu.
Kağıdı,

akapunkturu, matbaayı, tekstil sanayiini ve daha birçok buluşu gerçekleştiren
Türk boyu

UYGUT: Uyumlu, ahenkli, uygar

UYGUTALP: birl. Uygut/Alp

UYLAŞ: 1- Uyum, geçim, dirlik, düzen 2- Fikir, düşünce, tefekkür

UYLAŞI: Uyum, geçim, barış

UYSAL: uyumlu, efendi,yumuşak başlı, halim, selim

UYTUN: Kutlu, mübarek

UYUM: Uygunluk, denklik, ahenk, armoni

UZ: Us, öz, erk, yetme, beceri, başarı, açılma, uzama, genişleme, açılım,
yayılım

UZA: 1- uzay, genişlik, uzunluk, yaygınlık 2- Eski, eskiye dayalı, kadim, mazi
3- Geçiş, geçit

UZAK. 1- Uzman, usta, sanatkar 2- Güçlü, egemen, başarılı

UZAM: Uzmanlaşmış, ustalaşmış, usta

UZAN: Uzman, usta, akıllı, bilgili, sanatçı, pir

UZAY: Feza, gök boşluğu, uzamış, genişlemiş, geniş

UZDU: Ezeli, çok eski, kadim

UZEL: birl. Uz/El Usta, maharetli, becerikli, sanat erbabı

UZELLİ: Usta, maharetli, elinden iş gelen

UZLUK: İhtisas, uzmanlık

UZMA: Kalifiye, uzman, pir

UZMAN: Usta, pir, otorite

UZUG: Uyanık, dikkatli, müteyakkız

UZUN: (Usun) 1- Uzman, pir, becerikli, iş bitirici 2- yaygın, geniş 3- kalıcı,daimi

__________________


#Somalı
Devturk isimli Üye şimdilik offline konumundadır Alıntı ile Cevapla